yazma saati.12.30
tarih: 28 eylül 2016
hapis haneden çıktığımda bir ALLAH'IN kulu yoktu yanımda büyükçekmece sahiline atım kendimi ayaklarımı suya soktum biraz serinlemek istedim rüzgar saçlarımı ufak bir meltem gibi okşuyordu ateş yaktım rom içi yordum içim alev aldı adeta sıcaklık vücuduma hükmediyor kinim bitmez geceye kusardım kimse sormadı ya bir kere bile beni ne oldu ne yaptın diye yada nasılsın demediler zor da olsa iki üç kişinin yüzüne güle bildim bir kadın gördüm bulanık gözlerimle suyun içine doğru ürkek adımlar la ilerliyordu korktum onunla ölmek içimden geldi yanına gittim dur yapma dedim dizleri soğuk suda titiriyordu saçları ıslanmıştı gözlerini kapatmıştı ıslak parmaklarımla düzeltim ateşin başına gitik birlikte sordum neden canından vaz geçtin ?
x: benim aylem öldü sen hala ölmeme izin vermiyorsun
ron: bu arada sizin isminizi öğrenmedim ben hala
x: ismimin bir önemi olduğunu sanmıyorum
ron : benim için kimliğin önemli yine sana kalmış bir şey ya bana derdini anlatırsın yada yalnızlığında boğulursun
x: ben saten bataklığa batmışım ama iyi birine benziyorsun adım Sıla
R: bende ron bak kızım yalnız olmak bir mücefer gibidir onu sana Tanrın bahşeti kabullen bunu kadın üşümüştü elimdeki sigara dan uzatım bir tane içki mide yanına bıraktım iç ti hemde düşünmeden içi ısındı galiba dertlerin efendisinin yanında hüzünlendi şarkılar söyledik bağırarak ve ona baktığımda tanıdık bir his geldi kalbime ben mutluydum o sıra hiç birşey düşünmüyordum kadere yenilmemiştim galiba kendimi yenilmez hissetim
Ron : bana anlatırmısın ? ne oldu ailene ?
Sıla: bizim bir kuyumcumuz vardı babam her şeyini oraya yatırmıştı bir akşam serserilerin teki babamın dükyanından çaldı hayalerini oda kendini astı her şeye başladığı köydeki eski evinde kırık çatıdan damlayan yağmurlar onun yüzünü yıkamıştı çok geçmeden annem dayanamadı kocası sonsuzluğa bağlandı diye kederden yaştan hastalandı öldü hemde para yardımı yaptığı hasta kadının eski evinde yumdu gözlerini.
Ron : ben ben ben gitmem gerekli boğazım düğümlendi korkuyordum mutluluğum uzun sürmedi bunca zaman sonra Neslihandan başka bir kadın beni sevgiye inandırmıştı kalbim parçaladı içimdeki ne kadar et organ varsa boş luk dolmuyordu içimdeki hüzün göz altlarıma yayılmadan gitmeliydim
Sıla: ne oldu birden korkmuş gibisin gitmesen ola bilirmi ? ne yapacağım hakında en ufak bir fikrim bile yok lütfen kal bu gece benimle üşüyorum hem sen iyi birisisin
Ron: kusura bakma gitmek zorundayım ben burada kalamam ben yeniden susuyor gibiydim ben ki her zaman şavaşan adam o dakika külfet lerde yanmak istedim gök yüzü yansıtmıyordu hiç bir düşünceyi o sıra aklımdan şöyle bir şey geçti keşke keşke şu kıyı kumlar beni alsa götürse uzaklara
Sıla: yarın akşam buradayım dedi sarıldı bana ben ne yapacağımı şaşırdım görüşürüz sıla hırkamı aldım üzerime gitim korku kapladı beni neslihana mesajlar atım defalarca hiç birine bakmadı bile onun sokağına gitim evinin önünde oturdum sabaha kadar sızmışım orada elimdeki içkiyle onların kapıdan çıkan ilk abisi oldu beni oradan def eti direk burası içki cilerin yeri değil git buradan kalbim yine parçalandı ben onu kalbime gömüştüm bile onun gözünden düşen herdamla çölün ortasında kara gül açtırırdı.
kendime şunu sordum herkez böyle amaçsız'ca gidermi uzaklara ?
her kez gidermiy diki ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NESLİHAN
Teen Fictionbasit bir aşk hikayesi hayatım'dan kesitlerle sizlere sunuyorum umarım beğenirsiniz bu kitabımı şimdiden teşekkürler kendi hayatımdan çok şey katım bu kitaba. ve etrafında ki insanlardan esinlenerek yazdım bu kitabın sahibi olan Neslihan arkadaşıma...