başlık"sız hikaye

178 9 3
                                    

                           1.bölüm
yazma saati:2:05 gece
tarih   25 eylül pazar 2016

Bugunde Dünün Tekrarı Gibi. . .
Sen Yine Yoksun Ve Ben Yine Seni Sevmekten Vazgeçemiyorum . . .

hayatım hep bir boşlukta geçti nasılmı her zaman bir hedefe ulaşmak için bir şeylerden vazgeçtim"
neslihanı daha 10 yaşındayken tanıdım şimdi ise on altı sında güzel çekici bir kadın olmuş buncayıl"

hiçbir haber almadan yaşaya bildim iyiki bunu başardım !!

hikayem şöyle başladı kuzenim bana arkadaşlarını gösteriyor bir yandan tanı tıyordu facebookta" herşey göründüğü gibi değil onca kızın arasında ruhumun yarısının  on da" olduna karar verdim

ona mesaj atım her zamanki gibi geç cevap verdi yinede iki üç cümle konuştuk o hayata kahve rengi Doğal tanrının şaheser" yapısı gözleriyle bakıyordu her kız gibi yakışıklı boylu poslu fit bir erkek onunda hakıydı"

lakin ben herzaman geride kaldım çirkindim kabulendim bunu ve bununla yaşamasını öğrendim arada okuldan kaçamak yaparak o nun o kuduğu okulun duvarına tırmanıp
onu izlemek huzur veriyordu bana uzaktan olsada

oysa ne çok isterdim yanına gitmeyi ama yapamam demi o cesaret yoktu bende uzak tan olsada onun güneşi yansıtan saçlarına bakmak mutluluğun kelime anlamıydı.

ben hudutlarımın dışına ufkun en sonuna ulaştım ozamanlar tabi eskisi gibi mualebici falan yok tu kızlar herkezle çıkıyor çok geçmeden ayrılıyordu"

Okulumu bırakmak" bana göre en büyük eşekliğim'di bir yan'dan da iyiydi sabah erken kalkmak derdi yok yada bana göre öyleydi güzel gidiyordu herşey sanki günahlarım dan arınmış yeniden doğmuş gibiydim çok sürmedi kirlenmem

madi durumumuz kötü oldugu için
bir işe girdim bunun neresi adaleti bir yandan okul bir yandan rap sütüdyo kayıtları almak için çırpınıyordum
bunun için tabi önce sağlam bir bilgisayara ihtiyacım vardı

neslihan ların semtine teyzemlere gitmeye karar verdim  teyzemlerin şu geniş ve uzun terası yokmu oraya bayılıyorum bana ayırılmış bir cennet gibi geceleri orda kahveyle sigara içmek iyi geliyordu

hem onun soluduğu havayı onunla aynı anda ciğer'lerime davet ediyordum teyzemlerde eski bir bilgisayar vardı diz üstü onu almak için iş yerin den izin almadan çıktım kafama göre  tabi patron baya azarladı ama daha on bir buçuk yaşın daydım ben akıl ermiyordu işte 

iş yerinden biraz uzaklaştıktan
sonra minibüse binmeye karar verdim duraga ilerlerken bir kitapcı gördüm adam uzun beyaz sakalarıyla ahşap sandalye sinde oturuyordu raflara bakarken içim su gibi yere aktı resmen

bana yakınına gelmemi söyledi
efendim abi ? diye cevap verdim yanına girince beklemediğim bir anda ayağa kalktı deri çeketinden
sarma sıgarasını çıkardı yaktı
cep satine bakarak bana kitap sevip sevmediğimi sordu aram yoktu pek fazla ama ilgimi çekmiyor diyilerdi

orada bilgiler bana ben onlara bakıyordum biraz sohpet etikten sonra bana eyer istersem kitap dükyanın'da diyer leriyle birlikte kitap okuya bileceğimi hiç bir üçret vermem gerekmedi de ilave eti

teşekür etim derinden gelen bir eyvallah çektim ilerledim minibüste giderken kulağım'da kulaklı vardı
cama başımı yasladım bulutları izledim önümdeki lavuk yani ön koltuktaki birine bakıyordu araba durmuştu malum istanbul tırafiği
aşaya kafamı çevirdim acaba nereye bakıyor bu diye

aman ALLAHIM bu o bu neslihan beni görmemesi için saklandım başımı onu göre bileceğim bir yerde tutum hayatım da ilkez onu bukadar yakından gördüm nerden bile bilirdimki onu son görüşüm olaçagını.

NESLİHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin