Selam yine ben, baya iyi ilerliyoruz yani MAŞALLAH! ( DİYELİM)
4K olacağı hiç aklımın ucundan geçmedi ve de bu kadar seven olacağı. İlk hikayemin etkisi var sanırım, çok büyük umutlarla yazdığım o hikayenin çöküşlerde olması hala sinirlerimi oynatmıyor değil. Neyse, şimdi ki umudum bu kitaba. Umarım okurlar olarak bırakmazsınız beni. ❤
Hala Whatsapp grubuna alım var bilesiniz(!)
İyi okumalar.~~~~~~~
Bir Poyraz'a, bir elime gelen kana bakıyordum. Gözümden akan yaşın biri Poyraz'ın yüzüne düştü. Acı bir şekilde gülümsedi. Eli titrerken yanağıma getirdi, okşamaya başladı. Akan göz yaşlarımı silmeye başladı titrek elleriyle.
''Silme şu lanet yaşları! Ellerinin titremesini hissediyorum! Ulan koduğumun İstanbul'un da bir ambulans gelemez mi şuraya!?'' diye bağırdım. Yaman hala aynı uzaklıktan bana bakıyordu. ''Sen ne duruyorsun!? Arasana ambulansı! Çağırsana! Sevdiğim ölüyor lan! kalbimin poyraz rüzgarı ölüyor lan!''.
''O ölümü hak etti. Sana benden başkası dokunamaz. Sen benimsin.'' yanıma yaklaştı ama ısrarla orada durdum. ''Hadi gidiyoruz.'' diyerek kolumu çekince tiksinerek kolumu çektim.
''Hayır!''.
''Kainat.. özür dilerim...'' ellerimi saçlarına getirerek okşamaya başladım yumuşak saçlarını. ''Korktuğum için.''.
''Ne korkması?'' dedim tek kaşımı kaldırarak.
''Konuşma, sakın. Anlının or...'' diye tehdit etti Yaman. Tekrar ona baktım.
''Ne... fark eder? Kainat...'' öksürünce telaşlanmadan yapamadım. ''Yaman yüzünden... o dedi. Onun yüzünden ayrıld...'' cümlesi bitmeden Yaman, Poyraz'ın anlının ortasına sıktı. Kulaklarım çınlarken, silah patlaması sesinden kapattığım gözlerimi açtım ve açtığımda her yerime sıçrayan kanı görünce çığlık atmaya başladım.
Çığlık çığlığa uyandığımda, rüya olduğunu anladım. Rüya bile değildi, kabustu. Her yerim terlemişti ve titriyordum. Hemen başımda toplandıklarında hala titriyordum. Yaman bana elini uzattığında, ayaklarımı kendime çektim ve kafamı dizlerim ile karnım arasına gömdüm. Yanımdaki Ayşenur bana sarılarak, titreyen vücudumu sakinleştirmeye çalışıyordu. Her tarafımda kanlar olduğunu hissediyor gibiydim. O kırmızı, ılık, metalik kokulu korkunç şey.
Kafamı kaldırdım ve ellerime doğru baktım. Sanki ellerimde var gibiydi. Ayağa kalkarken dengemi kaybetsem bile hemen kendimi toparlamıştım. Koridordaki boy aynasına doğru koştum. Ve aynada her tarafında kan olan genç bir kız gördüm. O bendim.
''Her tarafımda kan var.'' diye mırıldandım. Aynaya dokundum ve onlara döndüm. ''Her yerimde kan var! Poyraz'ımın kanı!'', Yaman'ın yakasından tuttum ve sallamaya başladım. '' Sen katilsin! Sevdiğimi nasıl öldürürsün!? ''.
Ellerimden tuttuğundan hemen uzaklaştım. Duvara yaslandım ve sürtünerek yere oturdum. Saçlarımı yolmaya başladım. Ellerimi durduran Ayşenur'a baktım. Gözlerim dolu doluydu.
''Kainat sakin ol. Yine sinir nöbetlerinden birine girdin sadece, tamam mı? Hadi gel uyuyalım. Ne dersin?'' ona baktım.
''Yaman, Poyraz'ımı öldürdü Ayşenur. Nasıl uyuyayım?''. Cebinden telefonunu çıkardı. Bir şeyler yazdıktan sonra kulağına götürdü.
''Alo?.. Poyraz aldın değil mi mesajımı?... evet yine oldu... Tamam. Kainat, bak Poyraz seninle konuşmak istiyormuş.'' bana uzattığı telefona baktım ve titrek ellerimle aldım telefonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akraba Evliliği
RomanceRomantizm #153 Aşk denilen iki kişi arasında olan bir şeydi. Platonik aşk tek kişilik. Akraba aşkı nasıldı? Bu hikayede akraba aşkının sonu evlilikti ama tek kişilik bir aşkın. Adam 8 yaşından beri aşıktı kıza, kız ise o yaşlarından beri abi bi...