Hikayenin bu kısımları biraz hızlı ilerleyecek Burcunun aşkına inanmamışsınız haklı olarak ama şöyle düşünün elinde ailesinden hiçkimse kalmadığında tutunacak tek sığınağı bu adamdı ve ona olan basitçe bir sevgiyi aşk sandı.
Yaralı bir yüreği vardı kadının. Ne dikiş tutuyordu yüreğinde biriken dertleri, ne de rahat bırakıyorlardı onu.Bulanık su gibiydi içi ,dibinin görünmediği...Bu yüzden korkuyordu belki de. Bilinmezlikler korkuların en azılı sebebi değil miydi?Öyle de sanki tüm dert bende der gibi de gezmek istemiyordu, şükrediyordu yine de haline.Hep bir ama fakatlar kesiyordu cümlelerinin ortasından.Üç haftadır Umut ne uğramış ,ne de bir kez olsun konuşmaya gelmişti.Odanın kapısı sadece yemek getiren çalışan tarafından açılıyordu.Tutsak hayatı değil miydi bu yaşadığı?Kilit altındaydı,güneşi sadece pencerelerden ve balkondan görüyordu.Loş ışığa gözleri öyle alışmıştı ki güneşe çıksa uzun süre bakamayacağından emindi.Neyse ki Umut'un sinirle attığı telefon o gün parçalanmamış sadece camı kırılmıştı hiç olmazsa buna duacıydı.Hiç olmazsa yardım isteyebileceği bir telefonu vardı.Kapı bir iki tıkırtıyla açıldığında yine elinde yemek tepsisi olan kadın girdi içeri.
"Abla Umut geldi mi eve?"diye sordu cevap verip ,vermemek arasında kalan kadın biraz düşündükten sonra konuştu.
"Gelmedi daha kızım.Gece geç saatlere kadar çalışıyormuş; annesiyle konuşurken duymuştum ama sen içini ferah tut yakında Umut beyin siniri geçer çıkarır buradan seni"
"İnşAllah abla.İnşAllah..."dedi gittikçe kısılan sesiyle.
"Başka bir şeye ihtiyacınız var mı?"
"Hayır yok Eğer Umut gelirse onunla konuşmak istediğimi söyler misin abla."
"Söylerim kızım."diyerek kadın odadan çıktığında önüne getirilen yemeklere baktı.Buraların yemekleri biraz daha ağırdı ama güzel yemekleri vardı.Bir kaşık yemek aldığında midesinin bulanmasıyla kaşığı geri bırakarak lavaboya geçti hızlıca.Tüm midesindekileri çıkarıp eğildiği yerden kalkmaya çalıştığında, titreyen dizleri kalkmasına izin vermedi.Elleriyle fayans zeminden destek alarak doğrulmasına rağmen ayakta zor duruyordu.Duvarlara tutunarak odaya zar zor geçebilmişken etrafın birden kararmasıyla parke zemine düştüğünü sonradan çıkan gürültüden anladı.Yerde iki büklüm yatarken hiçbir şey hissetmemişti.Ne bir acı?Ne de kıpırdamak için güç...
....
Umut'tan
Şirketten eve geldiğinde bakışları biran üçüncü kata gitse de ,neden buraya geldiğini hatırlayarak çalışma odasına geçti.Burcu'ya karşı hissettiği belki ufacık bir hoşlantı veya sevgiydi sadece takıntı derecesinde sevdiğini düşünmüştü.Odaya girdiğinde çalışma masasında oturan Erim beyi(babasını) gördüğünde masanın önündeki ikili deri koltuğa oturdu."Beni çağırmışsın baba ne oldu?"
"Ebenin körü oldu?Bu ne demek oluyor lan!"elindeki gazeteyi masanın üzerine sinirle attığında manşet yazısı dikkatini çekti.
'Evezyan otel grubunun %75 hisselerini elinde bulunduran Umôt evezyanın gecelerdeki çapkın turu.'"Bu rezillik ne demek oluyor!!!"
"Sarhoştum..."dedi sanki hiçbir şey olmamış gibi sakince.
"Ulan it herif neden kızı kandırmak için yardım istedin!Neden evlendin lan o zaman"Elini tehdit eder gibi havaya kaldırıp bağırdı.
"Baba!Sana saygım var ama evliliğime karıştırtmam!"
"Karını aldatırken de düşünüyormuydun lan evliliğini!Napıyorsan yap bu haberleri karının görmemesini sağla!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dubai'li Aşklar-Fürade(ARA VERİLDİ)
ChickLitSusabilirdim...Susmadım.Konuşabilirdim... Konuşmadım.Sadece izledim olanı biteni, binlerce olay birbiri ardına cereyan ederken ben kendimi bir kafese kapadım adına da sevgi dedim aşk dedim.Oysa o ne sevgiydi ne aşktı sadece yanlızlığına yoldaştı. Ga...