SONDAKİ DUYURU'YU LÜTFEN OKUMADAN GEÇMEYELİM.
İYİ OKUMALAR...O günün ardından iki gün geçmiş olmasına rağmen ,Umut bir kez olsun ne aramış ne de görüşmeye gelmişti.Burcu ise onun geleceğine olan inancını tüketmişti.Tamam.Zaten istemiyordu evlenmek falan...ama bir tarafını da yaralamıştı bu.Çok mu çirkindi?Ya da katlanılmayacak kadar kavgacı, ya da kıskanç mıydı?Değildi...Bunu biliyordu.Zaten onun beğenmesini falan da istemiyordu.Sadece annesini bulmak istiyordu.Çocukken özlemini çektiği anne kollarında ağlayıp teselli bulmayı filiyordu.Evet belki yıllar kaybetmişlerdi.İlk 'anne' kelimesini başkası için kullanmıştı.İlk adımlarını atarken, ilk kez karne aldığında birlikte olamışlardı.Peki değişir miydi yirmi küsür yıldan sonra kalbindeki anne özlemi?Sanmıyordu, ama hesabını sormak istiyordu faili meçhul yıllarının hırsızından, çalınan mutluluğunu.'Neden bıraktın?'demek istiyordu.Bir anne bırakabilir miydi ki yeni doğmuş ,küçücük temiz kalbiyle dünyaya ellerini açan bir bebeği? Ya o yumuk yumuk ellerini bırakıp minicik ayaklarındaki o masumane kokuyu nasıl hain ellere emanet edebilirdi? Anlamıyordu.Neden bıraktın anne? Yük müydüm sana?Fas'a dönmeyip bırakmaya bilirdin. Neden yaptın? demek istiyordu anlamsız olacağını bile bile.Düşünceleri arasında telefonunun o melodik sesini duyduğunda eski anıların ağırlığından kapattığı gözlerini açtı.Umut arıyordu.Açma butonunu yana kaydırıp niye aradığını duymak için bekledi.Anca mı gelmişti paşanın aklına sevgilisi(!)
"Ne var?"dedi adeta bir insanı sesiyle dövercesine.
"Haber vermek için aradım.Annemle yengem nişan alışverişini yaptılar.Sadece kaç beden giydiğini bilmedikleri için kıyafetin kaldı.Kaç beden giydiğini söyle de onu da halledelim Burcu."dedi umursamaz bir sesle.
Doğru duymuştu değil mi?Bedenini soruyordu.Nişan alışverişini de yapmışmış çok müstakbel kayınvalidesi.Sinirle yüzü kızarırken söyleyecek bir şey bulamadı Burcu.Şaka gibiydi...
İnsan yalandan da olsa kendi nişanında kıyafetini seçemez miydi? Ya da nişanın yapılacağı yeri..."Ne demek oluyor bu?"
"'Ne' ne demek oluyor?"dedi Umut anlamadığını belirtip.
"Bak yalandan bir nişan.Yeri yurdu siz seçersiniz, anlarım ama kıyafetimi annenin seçmesi ne demek oluyor!"dedi kızgınlıkla genç kadın.
"Bir şey demek olmuyor.Sadece bir yanlış anlaşılmayı düzeltip boşanacağız zaten.Bu kadar önemseyeceğini düşünmedim."
"Neden şimdi böyle davranıyorsun bana?"dedi Burcu Umut'un bu uzak tavırlarına alışık olmadığından kırılmıştı.
"Nedeni yok.Sadece yalan bir evlilik; ne kendimi umutlandırmaya ,ne de çaba sarf etmeye gerek olmadığı düşündüm."dedi solgun bir ses tonuyla.
"İyi düşünmüşsün.O zaman yolun açık olsun Arap oğlan.Sadece annemi bulmak için kabul ettim bu anlaşmayı.Saçmalıkmış şimdi anladım.Rahat takılabilirsin.O zaman ben gidiyorum."dedi sinirle başını sallayıp.Şimdi şuracıkta bu çam yarması yüzünden tepinmek istiyordu.O kadar zaman düş yakamdan dedirtmişti ama kalas nişan olacağı zaman vazgeçiyordu.
"Nereye gidiyorsun?"
"Seni ilgilendirmez bu saatten sonra!"dedi kızgınlık ve sinirle.
"Burcu vazgeç artık.İyice dengesizleştirdin beni.Nişan falan.... Bana gerçek hissettirme bir rüyayı.Ya sevmeyi dene beni. Ya da hiç umutlandırma be İstanbul kızı."dedi Umut yakarır gibi üzgünce.
"Bilmiyorum be arap oğlan ben birini sevebileceğimi sanmıyorum.Üzerim seni. Kırarım..."
"Denemeden bilemezsin ama ben seninle her derde varım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dubai'li Aşklar-Fürade(ARA VERİLDİ)
Chick-LitSusabilirdim...Susmadım.Konuşabilirdim... Konuşmadım.Sadece izledim olanı biteni, binlerce olay birbiri ardına cereyan ederken ben kendimi bir kafese kapadım adına da sevgi dedim aşk dedim.Oysa o ne sevgiydi ne aşktı sadece yanlızlığına yoldaştı. Ga...