30

4.9K 354 177
                                    


Herşeyi bıraktığım yer burası mı..

Öylece yürüdüm yollarda, içimde bir hafiflik..
Sanki açık yaralarım hava alıyor..

Şimdi şöyle bir düşününce vay be diyorum, ben neymişim, nasıl da güzel terk ediyormuşum böyle içim yana yana.
İçimde bir yangın, öyle ki her yeri sarmış ama yaksa da acıtmıyor canımı.
Öyle hissizim ki.
---

Ayaklarım beni buraya getirince çok şaşırmadım. Kapıyı korkarak çaldım, saat geçti ama onunda uyuyamadığını biliyordum, onu da uyutmayacak can acısı vardı.
Öyle de oldu, kapı ağırca açıldı.

"Baekhyun?"

"Yaralı olmayan yarayı bilmiyor Kyungsoo, beni içeri alır mısın?"

Kyungsoo'yla oturup konuşmadık bu zamana kadar hiç ama biliyordum ki beni en iyi o anlardı. Kyungsoo'nun gözlerine bakmaya cesareti olan onun kırılmış heybetli kanatlarını görürdü.

Utanarak içeri girdim, o zamana kadar güçlü bir şekilde dayanan ben, Kyungsoo'nun bir bakışıyla boynuna sarılıp ağlamaya başlamıştım. Ağladım.. ağladım..

Sadece tek bir şeye değil, herşeye ağladım Chanyeol.
Neden kimse beni istemedi?
Neden annem yok?
Neden anne dediğim beni bir kere bile aramadı, beni sana atıp bıraktı, oysa benim saçlarımı hep okşardı, yasemin çiçeği koktuğumu söylerdi.
Ağladım.
Bana ağladım.
En çokta beni sevmeyen sana ağladım.

Gel Chanyeol, nolur gel..
Bul beni, yalvarırım.
---

Bir süre sonra sakinleşip, mutfakta Kyungsoo'yla karşılıklı oturuyorduk, sormasada herşeyi ona anlatmıştım. Ölü gözleriyle beni dinlemişti.

"Ne yapmayı düşünüyorsun Hyun? Öylece bırakıp gidecek misin?"

"Bana ihtiyacı olsun istiyorum Hyung, ne olursa olsun ilk aklına gelen ben olayım istiyorum... İstiyorum ama artık yoruldum Hyung.."

Alaylı şekilde güldü bana. Yıllarını ince bir iplik ucundaki aşka bağlayan bu sabırlı adama karşı yorgunum diyordum.
O an keşke dedim, keşke Kyungsoo soğuk bir duvar olmak yerine birinin omzuna yaslanabilse, rahatlayana kadar ağlayabilse..

"Artık herşey Chanyeol'un elinde Hyung."

"Ya seni bulmak istemezse Hyun, o zaman napacaksın?"

Bu ihtimali düşünmeyi hiç istemesemde bu da olasılıklar arasındaydı ama bana nasıl dokunduğunu biliyordum. Hissetmiştim.

Bana aşık değildi ama gelecekti, beni bulacaktı.
Beni özleyecekti.

"Bu ihtimali düşünmeyi istemiyorum Hyung, tuhaf gelecek belki ama Chanyeol'e güveniyorum."

Gülümseyerek Kyungsoo'ya baktım, masanın üstündeki elini tuttum. O ise uzaklara çoktan dalmıştı.

"Çok güzel bir kalbin var Baekhyun."

---

"Sehun hep benimle uyur biliyor musun, 10 yaşından beri bazen kapı çalar ve pijamalarıyla karşımda yumuk, uykulu gözleriyle bana bakardı."

Gece tek başıma uyuyamayıp Kyungsoo'nun yanına geldiğimde beni yatağına almıştı.

Geniş yatakta yüzlerimiz birbirine dönük uzanıyorduk.

Elimi kaldırıp Kyungsoo'nun yanağını yavaşça okşadım.

"Hyung.. seni görebiliyorum biliyorsun değil mi, seni ve içinde büyüttüğün o aşkını."

Autumn  Comes.. Autumn  LeavesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin