1

10.4K 629 401
                                    

Eve Dönüş...

Bugün o gündü. Eve dönüş günü.
Uçaktan inerken ellerim heyecandan terlemeye ve titremeye başlamıştı. Yüzümde aptal bir gülümseme olduğuna eminim. Annemi ve babamı özlemiştim  ve tabi Hyorin'i de. Onları en son 7 ay 3 gün 17 saat önce noel tatilinde görmüştüm. Bu sadece 12 gün 9 saatti ve bu da diğer tatillerde olduğu gibi özlemimi gidermeye yetmemişti.

Onlara hersey için minnettarım oysa. Bunu bana tüm fırsatları tanıdıkları,istediğim şeyleri yapmada müsade ettikleri ya da 'Byun' soyismini bana verdikleri için değil. Beni o zavallı çocukluğumdan yetimhaneden alıp evlat edindikleri içindi minnettarlığım.
İşte tam bu yüzden asla onların sözünden dışarı çıkmadım çıkmazdım da. Onlar ne isterse benim için kabuldü ve bunun için kendimi tuhaf ya da kötü hissetmiyordum. Gel dediklerinde gelir git dediklerinde gider ve bana verdikleri sevgiyi kabul ederdim.
Ahh.. Bu biraz acıklı durdu değil mi.. Aslında asla o melankolik " Hey bakın ben zengin Byun ailesinin evlat edindiği köpek bakışı sevimli bir yetimim." tipinde biri olmadım. Aksine sıcakkanlı ve konuskandım. Tabi buna birazda utangaçlığımı ve cazgırlığımıda eklemek gerek.

"Aman Tanrım! Baek!!"

Arkamı dönüp bana seslenen kişiye kocaman sırıttım. Tam olarak 12 yıl 9 ay 17 gündür en yakın arkadaşım olan Lay'e...

"Buradayım kuçu kuçu! Tanrım Baek seni her gördüğümde daha da güzelleşiyorsun bebeğim." Ardından popomu mıncırmıştı.

Evet. Lay biraz tuhaf. Yani patavatsız ve sevimli arasında ve sanırım biraz sapık ve..... ahh tuhaf işte...

"Lay.. kusmak üzereyim beni eve götür hemen. "
Ben konuşmaya çalışırken Lay bana öldürecek kadar sıkı sarılıyordu. Azıcık itip yüzüne bakmaya çalıştığımda kanalizasyon çukuru gibi gamzesini göstererek gülümsüyordu.

"Eger arabama kusarsan benim tatlı kurbağam pipini kesip kusmuğun geldiği yolları tıkamak için kullanırım. "

Evet. Lay birazda manyak...

Pek uzun sürmeyen ve hiç sessiz geçmeyen yolculuktan sonra eve varmıştık. Arabadan indiğimde koca villada bakıyordum. Oysa gördüğüm şey 12 yıl 11 ay 3 gün önce bu koca eve ilk kez gelen küçük Baekhyun ' du ve bu evde geçen güzel günleriydi.
Lay kolunu omzuma beni yürütmeye başlamasa aksama kadar dikilebilirdim.

"Seni özlediler Baek. Bekletmeyelim hmm .. "

Başımı onaylar şekilde salladıktan sonra yürümeye başladık.
Kapıyı güzel gülümsemesi ile annem ve 2 yardımcı açmıştı.

"Ovvv küçük bebeğim sonunda evinde. Baek seni çok özledim tatlım. ."

İşte bu mükemmel kadın benim annemdi. Bazen o kadar uçuyordu ki benim tıpatıp ona benzediğimi gözlerimi aynı ondan aldığımı söylüyordu.

"Hadi içeri geç baban ve Hyorin seni bekliyor!"

Tam kaçacakken Lay'i  ensesinden yakalamıştı annem.

"Sarı kafa!  Sende içeri geciyorsun "

İçeriye girdiğimde hiçbirşeyin değişmediğini görünce rahat bir nefes almıştım. Değişim beni hep korkuturdu. 

"Hoşgeldin oğlum "

Bu gülümseyen yakışıklı adam ise benim babam. Beni hep oğlum diye çağırıyor. Bunu hep sevmiştim kendimi onlara ait hissetmemi sağlıyor..  Bu his 5 saniye sürsede.
Koca bir sarılma ve hoşgeldin merasiminden sonra yemeğe geçmiştik. Hyorin hemen yanıma oturmuştu ve geldigimden beri elimi bırakmamıştı.

"Ahh! Baek benden daha güzel olmak zorunda mısın? !"

"Hyorin sen güzeli bırak sevimli bile degilsin. Kendini Baek'le karşılaştırmaktan vazgeçmelisin. "

Hyorin Lay'e sinirle bakıp gözleriyle onu öldürmeye başlamıştı.
Tanrım sana şükürler olsun Lay ve Hyorin'in didişmeleri bile aynıydı.

"Baek..."

Babamın beni düşüncelerimden kurtaran sesiyle irkilmiştim.

"Efendim baba?"

"Oğlum... artık ülkeye kesin dönüş yapmayı düşünmüyor musun?"

İşte bu biraz komikti. Çünkü bu evden asla kendi isteğimle çıkmamıştım.7 yaşımda Byun ailesi beni evlat edinmişti ve 10 yaşımda beni yurtdışında eğitim almak için göndermişlerdi. Sadece tatillerde eve gelen misafir gibiyim. Ne kadar annemi babamı ve Hyorin'i sevsemde üstelik onlarında bana olan sevgisinden şüphe etmesemde bu benim ailem değildi.
Düşüncelerimden beni çekip çıkaran yine babamın sesiydi.

"Baek? Artık eve dönmelisin "

Eğer Lay pipimi koparıp boğazıma tıkamadıysa kesinlikle dilimi yutmuştum.
Sonunda eve mi dönüyordum...

Babam konuşmasına kaldığı yerden devam etmişti.

" Ve... evleniyorsun Baek.
Kutlarım oğlum.."

Siktir. 

Autumn  Comes.. Autumn  LeavesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin