27(M)

7.4K 401 283
                                    

Güzel olan hep sensin..

Eğer neden ağladığını biliyorsan bu seni rahatlatabilir ama sebebini bilmeden gözyaşı döküyorsan işte bunun altında binlerce acı vardır ve sen birini seçip 'bu yüzden ağlıyorum orospu çocukları!' bile diyemezsin.

İşte şuan bende ağlıyordum üstelik neye ağladığımı bilmeden.
İçimde bir yığın vardı ve ben o yığını dağıtıp neye ağladığımı bulmak istemiyordum.

Yüzümü Chanyeol'den uzak tutmaya çalışsamda o buna izin vermeyip dudaklarımı öpmeye çalışıyordu.

Hıçkırıklarım çoğalsada bırakmadı. Boynuma doğru yol alırken kendimi itmeye çalışsamda etkilenmedi. Sessiz mırıltıları kulaklarıma çarpıyordu.

"Herşeyi düzelteceğiz.. "

"Birbirimizi seveceğiz.."

"Benimlesin.."

Beni bir yandan öpüyor bir yandan da sakinleşmem için mırıldanıyordu.
O an anladım ki Chanyeol o yığını dağıtmış, en büyük acımı görmüş beceriksizce yaramı sarmaya çalışıyordu.

Biliyordum ki bu yüzden onu ne kadar itsemde buna müsade etmiyordu.

Yüzümü elleri arasına alıp gözlerime derince baktı.

"Seninim Baekhyun.."

Akan gözyaşlarımı usulca öptü...

---

"Hunnie nerde?"

"Hunnie'ye ayırdım o pastayı sakın yeme!!"

"Hunnie'yi gördün mü?"

"Hunnie????!!"

Kyungsoo Jongin'in etrafta Sehun diye dolanmasını izliyordu. O ılık sıcak sıvı yine boğazını deşip kalbine akıyordu.

Kyungsoo daha fazla katlanamayıp bahçeye çıkmaya karar vermişti ki Jongin ondan önce kapıyı açıp fırlamıştı.

Kyungsoo açılan kapıya yavaş adımlarla ulaştı. Jongin ile karşılaşmamak için mesafelere ihtiyaç duyuyordu.

Birkaç adım atmıştı ki Jongin hızlı adımlarla, gözleri dolu şekilde Kyungsoo'ya doğru yürüyordu. Kyungsoo ne olduğunu anlamadan Jongin yanından geçip gidecekken farkında olmadan kolunu tutup durdurdu.

'Neden öyle hüzünlü bakıyorsun..' diye geçirdi içinden.

Jongin'in titreyen çenesini her an ağlayacak gibi bakan gözlerini görünce tek laf edemedi.

Sadece onu kendine çekip sarıldı.

O an Jongin'i neyin bu hale getirdiğini gördü.

Sehun ve Luhan.

' Bana böyle sarılıp başkası için ağlıyorsun, çok zalimsin Jongin.'

"Ağlama."

Kyungsoo geri çekilip soğuk sesiyle Jongin'i uyarmıştı.
Jongin'in gözündeki yaşları avuç içiyle silerken o kadar donuktu ki Jongin Kyungsoo'nun içinin sadece donmuş birkaç buz kütlesinden ibaret olduğunu düşündü.

"Ağlama, sen ağladığında bende ağlıyorum."

Jongin Kyungsoo'nun dediklerinden sonra başını kaldırıp ona bakmıştı. O sözlerden sonra Kyungsoo'nunda ağladığını sanmıştı ama gördüğü tek şey ifadesiz soğuk bakışlardı.

"H-ha-yır ağ-ağlamıyor-s-sun."

Kyungsoo Jongin'in çenesine doğru yol alan gözyaşını yakalayıp silerken birde onun kekelemeye başlaması daha da dayanılmaz olmuştu.

Autumn  Comes.. Autumn  LeavesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin