-2- ♡

1.2K 37 1
                                    

Sonunda ikinci bölüm sizlerle !

Yazardan not: Yazım yanlışları var ise özür dilerim. Bir de votelarınızı unutmayın. :'')

2.Bölüm

Yanımdaki alarmın sesi ile yataktan fırladım.Alarm korku filmlerinde olan çığlık sesi olarak çalıyordu ve bu benim o çok sevdiğim uykumdan ayırmak için yeterliydi.

Hala çalan alarma elimle sert bir şekilde vurdum ve alarm sustu. Yüzümde kocaman bir zafer ifadesiyle yatağımı topladım. O sırada elim komodinin üzerindeki bir nesneye çarptı ardından gürültülü bir şekilde yere düştü. Ne düşürdüğüme bakmak için yavaşça eğildim ve resim çerçevesinin ters bir şekilde düşmüş olduğunu gördüm. Hangi resim olduğuna bakmak için yerden kaldırdım ve resim olan kısmını kendime doğru çevirdim.

Abim ile benim iki sene önceki bahar şenliğinde çekilmiş bir fotoğrafımızdı. Mutlu görünüyorduk. Resimde sırtına binmiş kameraya doğru dil çıkartıyordum. Abimse kahkaha atıyordu. Saçımız ve kıyafetlerimiz ıslanmış görünüyordu. Yorgunluktan yere kendimizi atana kadar su savaşı yaptığımızı hatırladğımda özlemle karışmış bir mutluluk ile gülümsedim. Onu 2 yıldır görmüyordum, nereye gittiğini, ne yaptığını bilmiyordum. Sadece bana onun resminin olduğu açılabilir bir kalp verdiğini sonra da kendine iyi bak deyip ve evden çıkmadan önce buruk bir şekilde gülümsediğini hayal meyal hatırlıyordum. Geri dönecekti. En azından öyle umuyordum. Tabiki de neler olup bittiğini merak etmiştim ama bunu her sormaya kalkıştığımda anne ve babam birbirlerine tuhaf tuhaf bkıyorlar ve sessizliğe bürünüyorlardı sonra da benim oradan gözyaşları ile koşa koşa uzaklaşmamla konu bir süreliğine kapanmış oluyordu.

Sormaktan 6 ay önceye kadar vazgeçmedim. 6 ay önce bırakmıştım çünkü beni yıpratıyor ve etrafta ruh halimin sürekli değişmesine yol açıyordu böylelikle hem sevgilime, -eski sevgilin diye hatırlattım kendime- , hem de etrafımdaki insanlara karşı agrasif oluyordum.

Ama hala içimdeki o sıkıntı bir türlü gitmiyor ve neden kimsenin hiç bir şey anlatmadığını ölesiye merak ediyordum.

En kısa zamanda bu konuyu tekrar açmalıydım. Unutmadığımı bilmelilerdi. Sonuç ne olursa olsun abimi soracaktım.

Oturduğum yerden kalktım ve Elif'i uyandırmak için yan odaya gittin. Odaya girdiğimde çoktan kalklmış hazırlanıyordu. İyi diye düşündüm. Onu uyandırdığım zamanlardaki huysuzluğu ile uğraşmayacağım. Yanına gittim ve bana gülümsedi sonra üzerime göz gezdirdi. Pijamalarım ile duruyordum.

"Hala üzerini değiştirmemişsin, hep benden daha erken kalktığını sanıyordum." sesinde hayret vardı.

"Bende," kısa bir sessizlik oldu. "Giyinip aşağıya iniyorum." -Ev iki katlıydı- kapıya doğru yürüdüm ve birden hatırladığım şeyi söylemek için durdum.

"Bugün dönüyorlar,....annemler." iş için Elif'in ailesi ile birlikte Fransa'ya gitmişleri. Ama biz hem daha yeni Fransa'ta gittiğimiz için hem de biraz buralarda vakit geçirmek için kalmak istedik. Böylece onlar sadece Elif'in 8 yaşındaki kardeşi Çağıl'ı götürmüşlerdi.

"Evet,geldikleri zaman şimdiki özgürlüğümüz sona erecek.Öyle değil mi ? " güldüm.

"Sanırım."

-----

Altıma bir kot üzerime de abartılı olmayan bir tişört geçirdim. Şeftali tonlarındaki rujumu sürdükten sonra hafif dalgalı olan kızıl saçlarımın omuzlarımdan aşağı dökülmesine izin verdim. 5 dakikada hazırlanmıştım. Çantamı kapıp koşa koşa merdivenlerden aşağı indim. Okula gitmeden önce bir şeyler atıştırmak için mutfağa girdiğimde Elif'in hazırladığı tostlardan birini ağzına tıkıştırdığını gördüm. Bu haline kahkaha attıktan sonra ben de yanına gidip tezgahtaki ikinci tostu alıp onun yaptığı gibi ağzıma tıkıştırdım. Acelemiz olmasaydı bu halimize saatlerce gülebilirdim.

RASTLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin