-1- ♡

1.6K 45 6
                                    

Ah,kısa olduğunu biliyorum ama daha hikayenin başındayım ve bölümle ilgili yorumlarınız bekliyorum ! Umarım beğenirsiniz. :D Yorumlardaki eleştirileri de çok sevdiğimi belirtmeliyim sanırım. :3 Sizin yorumlarınız ve votelarınız benim için çok değerli.Öpüldünüz. :**

Deniz'in mavisi öyle güzel görünüyorduki....

Gökyüzü'nün tonu deniz ile uyum içindeydi.

Birbirleri için yaratılmış gibiydiler.

Eskiden sen ve Enes'in olduğu gibi.

Kapa çeneni iç ses.

Gözümde bir sıcaklık hissettim,ağlıyordum.Ne harika ! Elimin tersi ile göz yaşlarımı hızlıca sildim.Açıkçası ağlamaktan nefret ederdim ama rahatlatıyordu. 10 metre ötemde duran insanlara baktım, mutlu gözüküküyorlardı.Sevgililer,çocuklar,arkadaşlar,anne babalar. Kahkahaları benle alay edermiş gibiydi. Kendime biraz daha işkence etmeye kararlıydım ne yazık ki telefonumun sesi bu planımın suya düşmesine sebep oldu. Telefonumu çantamdan çıkardım ve ekranına baktığımda en yakın arkadaşım olan Elif'in aradığını gördüm, umarım fazla azar işitmezdim.

"Neredesin Ceyda ! İki saattir seni arıyorum eğer bu defa da telefonunu açmasaydın Polise gidiyordum.Hem neden-

"Sakin ol, sahildeyim.Biz...biz Enes ile ayrıldık."

"Aman Tanrım! Tamam,tamam geliyorum hemen bekle."

Gelmemesini söylememe fırsat vermeden telofunu yüzüme kapattı. Telefonuma gelen mesajlara ve cevapsız aramalara bakmadan tekrar çantama attım.

Zamanımı nasıl geçirebileceğimi düşünürken uzaktan burnuma dolan o hoş koku ruhumdaki üzüntüyü dağıttı . Nereden geldiğini bulmak için başımı kaldırdım, uzun boylu bir genç benim olduğum tarafa doğru geliyordu. Gözüme ilk çarpan şey altın sarısı saçları ve giysileriydi. Her ne kadar uysal görünse de bana o hissi uyandırmadı. Tehlikenin vücut bulmuş hali gibiydi , soğuktu onu tanımıyordum ama beynim ona rastlamadan oradan uzaklaşmakla ilgili sinyaller veriyordu , hemen ayağa kalktım yürümeye başladım ama acele davrandığımdan ona doğru yürüyordum ve bunu anca kaslı vucuduna çarpınca anladım.

"Özür dilerim." dedim, sesim pek güçlü çıkamamıştı.                                                            

Yüzümü yukarı doğru çevirdim, çok yakındık yüzünü inceledim, fazlasıyla büyüleyiciydi ve gözleri beni boğuyormuş gibi hissettirdi.Bir adım geri çekildim. Beni incelemeye başladı.

"Bir kızıl.Adın nedir senin kızıl kuş ?" Şu ana kadar tabanları yağlamış olmam gerekiyordu ama beni yerimde durmaya zorlayan  görünmez eller vardı sanki.

"Ceyda." Gözlerinin içine baktım, korkuyor olabilirdim ama merakım her zaman önce gelirdi.Beni endişelendiren de buydu zaten.

Bir sessizlik oldu.

"Kendi adını söylemiyecek misin ? " gülümsedim. Buz dağı gibiydi ama bu benim kişiliğimi değiştirmezdi ve onun karşısında anne babalarından korkan küçük çocuklar gibi dikilemezdim. Gözlerinden bir an şaşkınlığın geçtiğini sandım ama tekrar baktığımda bulamadım.

"Barlas." zayıf bir şekilde gülümsedi sanki uzun zamandır gülümsemiyormuş gibiydi. ve tekrar birbirimizin gözlerinin içine baktık. Saniyeler geçiyordu 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11.....

İçinde bulunduğum durumdan birinin kurtarmasını diledim ve hemen ardından karşı yoldaki çılgınlar gibi el sallayan Elifi'i,kurtarıcımı görmem bir oldu.

Hareketlendim ve "Arkadaşım geldi, gitsem iyi olur" dedim . Son kez ona baktım ve utangaç bir tavırla karşı tarafa doğru yürümeye başladım. Elif'in yanına sonunda ulaşmıştım. Yüzüme endişeyle bakıyordu.

" Ne oldu?" diye sordum.

"Onun kim olduğunu biliyorsun değil mi? "

"Evet adı Barlas.Tanışalı 3 dakika oldu." Kafasını iki yana doğru yavaşça salladı.

"Ah, Cey Cey kendin popüler sayılırsın ve burada ün yapmış olanları bilmiyorsun değil mi?  " Bu bir soru değildi. Kaşlarımı çattım.

"Adının Barlas olduğu dışında hiçbir şey bilmiyorum,   " Bir de yakışıklı olduğu dışında. " Ayrıca günü daha da tuhaflaştırma eve gidip yemek yemek istiyorum ve sonra erkenden yatıp uyumak."

Bu sefer kafasını sallamakla yetindi ve evin yolunu tuttuk.

Yol boyunca bana yeni gideceğimiz lise ile ilgili konuşup durdu . Yeni bir liseye geçicektik çünkü okulumuz geçen sene çok iğrençleşmişti. Yeni müdür de okulu düzene sokamayınca okul iflas etti ve bizde başka okullara dağılmak zorunda kaldık. Ne ironi ama.

Yeni bir okul yeni bir başlangıç demekti benim için. Temiz bir sayfa. Bunun için her şey mükemmel başlamalıydı.

Eve gittik ve pizza sipariş ettik bu şimdilik son sipariş edişimiz olacağa benziyordu çünkü bizim gibi yakın olan ailelerimiz yarın akşam toplantıdan dönüyorlardı.

Tıka basa yemeğimizi yedik ve oyalanmadan kendimizi güzel uykunun kollarına bıraktık.

Yarın uzun bir gün olacaktı.

1.bölüm SON.

RASTLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin