-3- ♡

1K 34 0
                                    

{Multimedia: Barlas , Andrew Belle - My Oldest Friend}

Bayan Fell'in ve Bay Morgan'ın peş peşe işledikleri dersler sonunda bitmişti.

Artık öğle yemeği vaktiydi ve yemekhaneye gitmemiz gerekiyordu. Çatlak öğretmenler derste konuşma cezası dedikleri şeyden dolayı öğle tenefüsüne kadar ara vermemize izin vermemişlerdi.

Yerimden kalktığımda Enes'in yokluğunu bir kez daha hissettim.

En son ne zaman bu kadar boş hissettiğimi hatırlamıyorum. Şu anda, eskiden benimle olduğu gibi, başka bir kızın yanında olduğunu düşününce karnıma yumruk yemiş gibi hissettim. En azından Enes'i yanlış tanımadığıma sevinebilirdim, dürüsttü.

Beni eskisi kadar sevemediğini ve belki de bunun artık başkasına aşık olmuş olmasından kaynaklandığını söylemişti.

Evet bunu söylemişti.

Dedim ya çok dürüsttü ve yalan söylediği bir zamanı hatırlamıyorum.Ya çok iyi bir yalancıydı ya da tanıdığım en dürüst insandı. Tüm kalbimle ikinci seçeneğe inanıyordum.

O sırada yanıma birinin gelmekte olduğunu hissettim. "Biri." dendiğinde bu "Biri'nin." en yakın arkadaşınız olmasını beklersininz.

Bu sefer değildi.

Daha yanıma ulaşmadan portakal kokusu burnuma dolmuştu.

"Kızıl kuş.." sesi bir şeyler söylememi bekler gibiydi. Yüzümü ona doğru çevirdim sanki usta bir heykeltıraşın ellerinden çıkmış gibi olan karakteristik yüzü, bu dünya için fazla güzel ve tanrısaldı. Altın rengindeki gözleri de cabası.

Her gördüğünde konudan saparsan yandın Ceyda. 

Her nasılsa kendimi toparlayabildim.

"Barlas, senin de burada olduğunu bilmiyordum." Evet, onu yeni farkediyormuş gibi yapmak en iysiydi. Muzipçe gülümsedi.

"Hadi beni yeni fark etmişsin gibi davranmayı bırakalım." Ooops. Cevap vermedim.

Okulun olduğunu tahmin ettiğim broşürü yüzüme doğru salladı. "Bu gece için partnerin yok gibi görünüyor."

"Bu akşam ne var ki?" Hiçbir şeyden haberim yoktu.

"Gerçekten ne olduğu hakkında bir fikrin yok mu?, " Kafamı olumsuz anlamda salladım. Konuşmaya devam etti. "Çok tuhafsın genellikle bu tür şeyleri bizden önce bilirsiniz."

Kaşlarımı Neyi? dercesine kaldırdım.

"Bu yıl Wayland Koleji'nin 50.yılı bu yüzden 50.yıl'a özel bir açılış balosu düzenliyorlar. Okulumuz böyle şeylere çok meraklıdır da." Sırıttı.

Eğer baloya gideceksem aile yemeğine gidemeyeceğim ve bu sebeple abimi sormak gecikecek demekti. Hadi Ceyda dedi iç ses. O kadar bekledin, 1 gün daha bekleyebilirsin.

"Ne düşünüyorsun?"

"Bilemiyorum,bu bir teklif miydi?" Kaşlarını çattı ve yüzü garip bir hal aldı.

"Teklif mi? Ben kimseye teklif etmeyeceğim, ama uyumluyuz ve bana yakışıyorsun diye düşündüm." Haha anlaşıldı egosu o kadar büyüktü ki o 3 kelimeyi bir türlü denk getiremiyordu.

"Anlayamıyorum açık konuş.." Kaşları Gerçekten mi? İllaki söyleteceksin yani dermiş gibi kalktı. Sırıttım.

"Tamam,tamam.Yaklaş biraz." iki adım daha yaklaştım.Tehlikeli bir mesafede duruyorduk, neredeyse dudaklarımız birbirine değecekti. Gözüm bir anlığına dudaklarına kaysa da toparladım.

RASTLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin