Çınar ağa, Hasan ağanın sözlerinden sonra
kendi arabasına binerek oradan uzaklaşır.Hasan ağa ise gözlerini
yumup, başını havaya kaldırıp
derin bir nefes alıp verdikten sonra
gözlerini açıp ilk önce Berfin ile Yusuf ağa ya bakar .
Sonra da adamlarına dönerek emir verir,"Bu iki namussuzu bizim depo ya kaldırın, der
Ve arkasını dönerek konağın içine doğru yürür.Berfin'i o halde gören
Fatma hatun ile Nevruz oldukları yerde donmuş bir halde olanı biteni izlerlerken
Fatma hatun, Hasan ağanın son sözlerinden sonra
Arkasından koşarak konağa girer."Ağam , diye seslenen Fatma hatunun
neler söyleyeceğini az çok tahmin eden Hasan ağa
O sert görünümünden hiç ödün vermeden önünü döner.Fatma hatun durup, yönünü kendisine dönen kocasının ayaklarına kapanırken, ağlamaklı sesiylede,
"Ağam
yapma kurbanın olayım,
Acı kızıma yapmış bir hata ,
Cahillik de affet,
Ne olursun ağam kıyma kızıma, demişti. Hıçkırıklar içerisinde ağlayarakHasan ağa ayaklarına iki eliyle sarılan
Otuz beş yıllık karısını
Ayaklarını sarsarak kendisinden uzaklaştırmaya çalıştığı sırada,
"Hatun töreleri bilmez missin gibi konuşma ,
Töreleri en iyi senin bilmen gerek,
Ne çabuk unuttun sende töreyle evlendiğini ,
Şimdi sus ve önümden çekil odaya gidip düşüneceğim. dediğindeFatma hatun duyduğu sözlerden sonra hiçbir şey demeden ,
biricik kızının ağıdını yakmaya başlar.Nevruz görümcesinin kendi adamları tarafından sürüklenerek götürüldüğünü görünce
Hemen kocası Mustafa ağanın yanına giderek , " Ağam birşeyler yap.
Bacını göz göre, göre öldürecekler,Mustafa ağa içinde kopan fırtınayı nasıl durduracağını bilmezken
Birde karısı sözleriyle damarına basıyordu.Gözlerini kardeşini götüren arabadan alan Mustafa ağa
Karısı Nevruz'a döndüğünde ise,
"Bu zamana kadar kimler töre ye baş kaldırmış ki ?
Şimdi ben kaldırayım,
Görmüyor musun babam kalemlerini kırmış bir kere ,Nevruz , kocasından işittiği sözlerle neye uğradığını anlayamazken
Daha ömrünün baharında
Açmayı bekleyen gonca bir gül gibi olan görümcesi içinde yalvarmaya başlar." Yapma ağam o senin bacın
Kardeşin böyle gözlerinin önünde
Ölüp gitmesine nasıl sessiz kalırsın
Bu vicdan azabıyla sonra nasıl yaşayacaksın, dediğinde
Artık daha fazla Nevruz'un göz yaşları konuşmasına izin vermiyordu.Mustafa ağa karısının ne kadar çok haklı olduğunu bilsede ,
Karısının da unuttuğu birşey vardı ki ?
Oda " Töre, dedi. Kendi, kendisineKafasındaki düşüncelerle iki adım ötesinde ağlayan karısının yanına giden Mustafa ağa
Kolları arasına aldığı karısını sakinleştirmek için başından öperken , "Sende bilirsin ki elimden birşey gelmez gülüm,
Bildiğin haldede halen de bana isyan edersin .
Hadi diyelim töre ye baş kaldırdık,
Ya babam Hasan ağa ya
Nasıl baş kaldıracağım.
Sanki bilmezmissin babamın öfkesini,
Bir öfkelenirse çocuklarını gözü görür mü ? sanıyorsun. Demişti.Nevruz konuşan kocasının
Her kelimesinin doğru olduğunu biliyordu. Ama
Yinede gönlü razı gelmiyordu. Işte
Bu yaşananlara
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"SÜRPRİZ HAYAT
General FictionKoskoca konakta, Onlarca insan arasında, kendini hep yanlız hisseder mi ? İnsan ! Ben hissediyorum. Ama ! Ben kim miyim ? Mardin' in en büyük aşiretlerinden , Hasan Ağa'nın ve Kozan Aşireti'nin biricik kızları. Yaşadıklarıyla kendi boğazına yağ...