"SÜRPRİZ HAYAT

YOK

Hayatta belki bir çok şeyi elimizde tutubiliriz. Peki ya zamanı
Yada zamanı gelmeden gidenleri nasıl durduracağız, bir bileniniz var mı

Aradan tam bir ay geçmişti.
Berfin ilk önce yoğun bakımdan çıkarılmış
Sonrada her şeyin normal olduğuna doktorları onay verince taburcu edilmişti.

Şimdi ise birtek annesi
Fatma hatun haricinde kimseyle konuşmuyor.
Annesi ısrar etmediği sürece ne bir lokma yemek yiyor,nede uyuyordu.

İçi yanıyordu Berfin'in . Sevdiği yoktu artık
Toprak olmuştu, gökyüzü, yağmur, bulut olmuştu .

Çigerlerine çektiği her nefes Yusuf'un kokusu olarak geliyordu. Berfin'e 

Sindiği cam kenarından dışarıya bakan Berfin 
Cama vuran her yaz yağmurunun damlalarıyla birlikte
göz yaşlarını yarıştırırcasına döküyordu.

İlk aşkına, canının içine karşı yüreğinde duyduğu özlemlemin  sancısıyla 
Elini kalbinin üzerine götüren Berfin
Sanki koca bir yumrununda boğazına dolandığını hissetmişti. 

Biran için ne yutkuna bildi. Nede nefes alabilen Berfin
Günah olduğunu bildiği haldede  
Yusuf'suz bir hayatta yaşadığı için Allah'ına bir kez daha isyan etti.

♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧

İki büyük aşirette geçen zaman süre zarfı  içinde,
Cenazelerini defin  edip, giden iki gencin arkasından ağıtlarını yakıp,  yasını tutmaya başlamışlardı.

Kozan aşiretinin büyükleri hem baş sağlığı vermek için
Hemde daha fazla kan dökülmesin diye 
Hasan ağa'larda toplanmış
Orta yolu bulmaya çalışıtıkları sırada
Aşiretin en yaşlı ağası söze başlar.

Dursun ağa;"Evlat ilk öncelikle başın sağ olsun , dediğinde

Hasan ağa;" Sizler sağolun Dursun ağam

Dursun ağa; "Bak evlat bilirem
Acın tazedir, büyüktür .Ama
Sende iyi bilirsin ki ?
Bu olanların sonu git gide kötüye gitmektedir .
Gel etme Hasan ağa yol yakınken bu davayı sağ edelim. 

Hasan ağa;Ne sağ etmesinden bahsediyorsun sen Dursun ağa
O davayı Şirvan aşiretinden Yusuf ağa  kızımı kaçırmaya çalışırken
Zaten başlatmış oldu .
Oda yetmezmiş gibi birde dağ gibi oğlumu toprağa verdim .
Peki bu olanların suçluları kim
Tabikide Şirvan aşireti

Dursun ağa;" Tamam oğul davanda haklısında
Bu şekildede nereye kadar kan dökülecek
Gel sen en iyisimi
hep birlikte şu işin bir orta yolunu bulup
daha başında olan bu kan davasını tatlılıkla kapatalım .

Hasan ağa; Olmaz diyorum Dursun ağa
Aşiretiminde benimde büyüğümsün
Sana karşı  daha fazla saygısızlık edip,
kalbini kırmak istemem
O yüzden sizlerden isteğim bu konuyu burada  kapatalım .

Dursun ağa saatlardir önünde dil döktüğü inatçı adamın
Hiç ikna olacağını görmezken
Son sözlerinide belden aşağı vurarak konuşur. ;
"Peki  evlat kapatalım da !
Sende şunu unutma
Daha bir evladının toprağı kurumadan
Diğer iki erkek evladınıda Ferdi'nin yanına gömmek istiyorsan
durma o vakit, git istediğin gibi vur kır
Ama sonunda yine sen zararlı çıkan taraf  olacaksın
Bunuda şu yaşlı ihtiyar demedi deme, demişti. 

Hasan ağa ne kadar bu duruma
itiraz etsede
Dursun ağa ile aşiretinin haklı olduklarınıda biliyordu.

Dursun ağanında dediği gibi
daha yeni bir evladını toprağa vermişti.

Peki ya diğerlerinide kaybetmeyi göze alabilirmiydi.
Mantıklı düşünüp karar vermesi lazımdı .

Bir müddet sessice düşünüp taşınan Hasan ağa
Sonunda Iki aşiret arasındaki barışı
kabul etmek zorunda kalır .