Hasan ağa Şirvan konağından dönmüş .
karısı ile oğulları Mustafa'yı karşısına alıp ,
olanı biteni başından sonuna kadar anlatmıştı ,sıra gelmişti yarın gelecek olan ,
Şirvan aşiretini nasıl ağırlayacaklarına ,
nelere dikkat edeceklerini enine boyuna planlayıp kararlastırdıkları sıradaHasan ağa karısı Fatma hatuna dönerek konuşur.
"Hatun git şu kızla konuş ,
bir terslik çıkarmasın ,
efendi gibi söylenenleri yapsın ,
yoksa bu sefer elimden kimse onu alamaz bilesin "der" Fatma hatun ; baş üstüne ağam,
Ben şimdi gider konuşurum sen hiç merak etme , diyerek oradan ayrılmak için hasan ağadan müsade ister ."Hasan ağa ; müsade isteyen karısına,
"Tamam hatun sen git yarın gelecek olan misafirler için hazırlıklara başla ,
"haa birde şu deli kızını ikna etmeyi unutma ; diyerek,her bir cümlenin üzerine resmen basa , basa konuşmuştu.Fatma hatun ; Hasan ağanın kendinden emin sesiyle, konuşmasından korkmuş olacak ki ?
eli ayağına dolanmış bir halde"tamam ağam "diyerek odadan çıkıp,
Berfin'in yanına doğru yol alır.Berfin ise mezarlıktan gelmiş, konağın arka tarafında
Yusuf ağay'la son kez buluştukları yerde ,bir köşeye sinmiş, her zaman ki gibi kulaklıklarını takmış ,
dünyayla olan bütün bağlantılarını kesmek istercesine ,Yusuf'la kendisine ait o şarkıyı dinlemektedir.Fatma hatun; kızının yanına yaklaşmış, arkasında durduğu sırada, Berfin'in ağzından istemsizce kaçan bir hıçkırık sesine sahit olur.
duyduğu sese her zaman ki? gibi kayıtsız kalamayan,
Fatma hatun
hemen annelik iç güdüleriyle hareket etmeye başlar.
elini kaldırıp, hafif bir şekilde Berfin'in saçlarına değdirir,berfin ise daldığı düşünce, deryasından saçlarına değen el yüzünden çıkmak,
zorunda kalırken, annesinin geldiğini anlamış olacak ki ?
kafasını sevgiye muhtaç yavru bir kedi gibi ,
daha bir istekle annesinin elinin altında gezdirir .Fatma hatun ise kızının yaptığı bu hareket karşısında
donmuş bir heykel gibi kalırken, yüreğinin bu son yaşananları daha fazla kaldıramayacağını anlamış olacak ki ,
seri bir şekilde eğilip kızının kulağından,
kulaklığının bir tekini çıkarır.Berfin annesinin ne yapmak istediğini anlamak için
diğer kulaklığıda kendisi çıkarıp, müziği de kapatarak,
başını arkasına hafif bir şekilde çevirirken konuşur."Hayırdır ana ne oldu yi..........
derken
Cümlelerinin yarım
kalmasına, sebeb olan şeyse
annesinin yüz ifadesi olmuştu ,Fatma hatun; kızının o perişan halini görünce, yüreği birkez daha yanmıştı.
kınalı kuzusu her geçen gün gözlerinin önünde eriyip kül olurken, ben eli kolu bağlı oturuyordum.Fatma hatun;
Aniden daldığı düşünce bulutlarını kafasını sallayarak yok ederken hiç birşey olmamış gibi konuşur,"hadi kalk bakalım benim dünyalar güzeli Berfin'im. "yarına hazırlık yapmamız lazım, "
aşiret büyükleri bizim konakta toplanacaklar,
sende gel mutfakta şu zavallı anacığına birazcık yardım et, olur mu !
Fatma hatun bu cümleleri konuşurken yüzüne yalancı bir gülümseme yerleştirmişti.Berfin annesinin söylediklerine vede yüz ifadesine hiç bir anlam veremesede,
sesini çıkarmadan,sadece
hafif bir baş hareketiyle tamam der,
ve birlikte mutfağın yolunu tutarlar ,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"SÜRPRİZ HAYAT
Ficción GeneralKoskoca konakta, Onlarca insan arasında, kendini hep yanlız hisseder mi ? İnsan ! Ben hissediyorum. Ama ! Ben kim miyim ? Mardin' in en büyük aşiretlerinden , Hasan Ağa'nın ve Kozan Aşireti'nin biricik kızları. Yaşadıklarıyla kendi boğazına yağ...