KARAR

7.9K 259 0
                                    

Çınar ağa, Hasan ağanın konağının önünden ayrılıp,
Kendi konaklarına vardığında saat çoktan gece yarısını gösteriyordu.

Kendi konağının kapısından içeri giren Çınar ağa
Babasıyla bundan üç saat önce yaşadıkları olayıda anlatmak için merdivenleri çıkmaya başladığında
Bu gece yaşananlarda gözünün önünde, bir hayal gibi yeniden canlanmaya başlamıştı.

Her bir merdiven basamasında Hasan ağa ile yaşadıklarının sonuna gelen Çınar ağa
Hiç farkında olmadanda içinde biriktirdiği kıskançlık duygularıyla dışından konuşmaya başlamıştı.

" Madem bana yar olmadın Berfin'im
O vakit  hiç kimseye yar olmayacaksın, demişti.  Kalbinide, aklınıda
Kıskançlığına yenik düşürürken 

Babasının yatak odasına gitmek için adımlarını atmaya başlayan Çınar ağa
Babasının yatak odasının olduğu koridorun sonundaki
Babasına ait olan ikinci çalışma odasının lambasını açık görmesiyle
Yönünü o tarafa çevirmişti .

Çalışma odasının kapısını büyük bir tedirginlikle çalan Çınar ağa 
Içeriden duyduğu " Gel , sesiyle içeri girdiğinde
Babasını çalışma masasında oturmuş, 
Önündeki bir kaç kağıtla uğraştığını görürken " Ağam çok kötü birşey oldu. Demişti. Açtığı kapıyı kapatırken

Şehmuz ağa  başını uğraştığı arsa tapularından kaldırıp oğlunun yüzüne baktığında
Gördüğü simanın hiç hoşuma gitmediğini belli etmek istercesine kaşlarını çatıp, nefesini dışarı verirken " Hayırdır oğul bir aksilik mi ? Var. 
Gel hele şöyle otur bi bakalım
Nedir bu halin böyle, dediğinde

Çınar ağa konuya nereden gireceğini bilmez bir halde
Olanı biteni başın dan sonuna kadar
bir çırpıda anlatır.

Şehmuz ağa duyduklarına
şok olmuş gibi gözlerini açmış ,
karşısında konuşan oğluna bakmaktadır.

Çınar ağa sustuktan sonra, Şehmuz ağa
biraz sessiz kalır ve konuşmaya başlar.

" Ben bunları Hasan ağanın yanına bırakmam oğul;
Yarın gidip bu olanların hesabını soracağım, dediği sırada
Masasından kalkarak kapıya doğru yürür,
kapıya yanaşıp kapı kolunu tuttuğunda ise
Oğluna tekrardan dönerek şöyle der.
"Bundan sonra Hasan ağa ve ailesi bizim için bitmiştir,
Sende en yakın zaman da yüreğinden bu sevdayı sök at . Dediğinde
Çınar ağanın hiçbir şey demesine
bile fırsat vermeden kapıyı çarparak odadan çıkıp gitmişti.
........

Hasan ağa saatlerdir önünde dil döktüğü oğluna
Bir türlü tamam dedirtemiyordu.

Zaten öfkesinin kat ve kat safalarında olan Hasan ağa
Ya sabir çekerekte karşısında kendisiyle inatlaşan oğlunu dövmemek için
Kendisini zor tutuyordu.

Ferdi ağa ise babasının kendisine yaptığı baskıdan artık
Ne karar vereceğini bilmez bir halde
Halende babasına  direnmektedir.

Ferdi ağa kafasını adam gibi toplaya bilmek için 
Odanın içerisindeki iki dakikalık sessizliği kendisine fırsat bilirken
Tekrardan babasının sesinin kulaklarına dolmasıyla, başını eğdiği yerden kaldırır.

Hasan ağa " Bak oğul
Seni ortada koyacağım demiyorum 
Sen sadece vuracaksın
Sonra gerisini ben halledeceğim
Senin yerine başkası yatacak zaten.
Sende yurt dışında yeni bir hayat kuracaksın kendine.
Ortalık duruluncada çıkar gelirsin  !

Ferdi ağa uykusuzluktan vede konuşmaktan uyuşan yüzünü
İki eliyle sıvazladıktan sonra
Artık konuşmaktan yorulduğunu belli eden bir kaç nefes sesinide odanın içerisinde duyururken," Tamam ağam tamam ,
Nasıl istiyorsanız öyle yapacağım. Demişti.

Hasan ağa aldığı cevapla çalışma masasının çekmecesinden silahını çıkarıp, Ferdi ağa ya uzatmıştı.

Ferdi ağa, Hasan ağanın verdiği silahı  alıp , beline yerleştirdiğinde
Masanın diğer tarafında oturan Hasan ağanın   elini öpüp,  odadan çıkmıştı .

Ferdi ağanın arkasından bakan Hasan ağa ile Mustafa ağa
İnşallah bir aksilik çıkmadan, bu işin  üstesinden gelir diye de söylenmeden edemediler.

Ferdi ağa konağın merdivenlerinden inerken anası
Fatma hatunun kendisine gelip yeniden feryat etmeye başladığını  duyduğunda 
Yanına giderek elini anasının elinin üzerine koyarak konuşur,
"Anam hakkını helal et bana, 

Fatma hatun; "Oğlum yapma kurbanın olayım,  demişti.
Bağırmaktan çatallaşmış sesiyle

Ferdi ağa;"Elden  birşey gelmiyor anam,

Fatma hatun;" O senin bacın kardeşin, nasıl kıyarsın sen ona,
Kardeşinin kanı ellerindeyken nasıl başını yastığa rahat koyup uyuyacaksın. Dediğinde yine göz yaşları sel olup akıyordu.

Ferdi ağa annesinden duyduğu
sözlerle
Boynuna sıkıcana sarılarak  kokusunu içine çekip, sonrada başına bir öpücük kondurarak, ayaklandığında
Hiç arkasına bakmadan 
Koşar adımlarıyla konaktan ayrılmıştı

"SÜRPRİZ  HAYAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin