"SÜRPRİZ HAYAT

Ben Seni Biraz Yorayım

Berfin sabah gözlerini açtığında yine kocası yanında yoktu.
Ağzının önünde;" Ya bir insan bu kadar mı iş kolik olur .
Hiç mi beni bebeğimizi özlemiyor, diye, konuşurakda odasındaki banyonun  yolunu tutmuştu.

Günlük ihtiyaçlarını karşılayıp
Banyodan çıkıp,üzerini değiştiren Berfin, aşağıya gitmek için odasından çıktığında ise kocasının iş için erkenden gitmeleride git, gide canını sıkmaya başlamıştı.

Dün gece geç saatte konaklarına döndüklerinden  yine verememişti kocasına paketlediği hediyesini
Doğrusu yatak odalarına girdiğinde aklındaydı. Ama
Ondan önce bir duş alıp, haratlamak istiyordu.

Duştan çıkan Berfin
Kocasını gün boyu üzerindeki kıyafetleriyle
Yatağın üzerinde uyuyup kaldığını görünce
Yüzüne en içten gülümsemesini yerleştirip
Kocasını üzerini değiştirmesi için dürterek kaldırmaya başlar.

Berfin dün geceyle ilgili anılarına yolculuk yaparak büyük salona giriş yaptığında masada birtek Hüseyin ile Biran'ın olmadığını fark ederek  masadakilere günaydın diyerek yerini almıştı.

Kahvaltı masasında yerini alan
Berfin, Sofrada oturan ailesine bugün gidip, gönüllü olarak çalışacağı işi söylemesi gerekiyordu. Ama
Bunu nasıl yapacağına dairde en ufak bir fikri yoktu.

Içinden;" Off ! Hüseyin yaa nerdesin
Keşke şimdi burada yanımda
olsaydın da
Benim yerime sen söyleseydin.
Bugün işe başlayacağımı, derken
Masada kendisi için her sabah kahvaltı sofrasına getirilen ılık sütten bir yudum alıp, tekrardan masaya indireceği sırada konuşmaya başlar.

"Şeyy ağam eğer seninde hanım ağamında izni olursa
Ben sizinle birşey konuşmak istiyorum.

Ferman ağa elindeki çatalı masaya indirip, "Buyur kızım söyle
Kötü birşey yoktur inşallah

Berfin;" Iıı ! Yok ağam korkulacak birşey değil zaten söylemek istediğim.

Gülizar hatun;"Ee o zaman daha ne duruyorsun kızım
Söyle artık ne söyleyeceksen
Meraktan çatlatmak mı istiyorsun bizi

Berfin; "Ben bugün işe başlıyorum.

Neee !!

Ferman ağa; Olmaz böyle şey hayatta izin vermem
Hele de karnında benim soyumun devamını taşırken

Gülizar hatun; Hiç olur mu öyle şey kızım
Nerde görülmüş bir ağa karısının çalıştığı

Berfin; "Şey bak bir dinleseniz
Sizde hak verirdiniz bana
Neden çalışmak istediğime

Ferman ağa; Kızım sen güçlü bir ailenin kızıydın.
Şimdiyse bir başka güçlü ailenin gelini oldun
Yani demem o ki her iki taraftanda yıkılmayacak duvarların var
Bizim adımızı hiç mi düşünmezsin
Bütün Mardine arkamızdan Şirvanlar hamile gelinlerini çalıştıyor diye çanak mı tutturtacaksın .

Gülizar hatun; "Baban doğru diyor güzel kızım
Gel sen vazgeç bu sevdadan
Hem doktor sana bol bol istirat etmeni söylemişti.
Şimdi Allah korusun başına birşey mirşey gelir oralarda

Birfin; "Ne olur beni bir dinleseniz
Hem yorulacak birşey yapmayacağım ki? Oturduğum yerden üç dört saat çalışıp geleceğim. Hüseyin'in de haberi var. O  izin verdi. Ama ben birde sizin rızanızı almak istedim.

Ferman ağa; Ne işi bu !

Berfin kayınbabasının sorduğu soruyla
Herşeyi en başından hızlı bir şekilde anlatmaya başlar.

Gelininin anlattıklarıyla yavaş, yavaş fikirleri değişen Ferman ağa ile Gülizar hatun
Göz göze gelip verecekleri cevapları düşünürler.