Hüseyin ağa, İkram ağa'nın babasına Reş diye seslenmesine şaşırmıştı.
İçinden, Reş ne ya
Babamla ne alakası var.. Diye düşünürken
Kardeşi Biran'ın koluna vurmasıyla
Arkasını dönen Hüseyin ağa
Tıpkı kendisi gibi
Bu ismin açıklamasını merak eden ailesini görür.İkram ağa ise gelen misafirleriyle konağın avlusunda tek,tek görüştükten sonra
Havaların da bir anda iklim değiştirmesiyle
Konağın büyük saloluna buyur eder.♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧
Ezo büyük bir heyecanla odasında hazırlanırken
İki gün önce yüz, yüze konuştuğu adamın çekimine de
Kendisini iyiden iyiye kaptırmıştı.Her ne kadar Biran ağa'ya karşı
İçinde birşeyler kaynayıp taşmaya başlasa da Ezo'nun
Öyle kolay, kolay kendisini de teslim etmeye, hiç niyeti yoktu."Madem Biran ağa kendisine bu kadar çok aşık olmuştu
O zaman bir zahmet aşkı için o yarışı da kazansın , diyen Ezo
Odasının kapının çalınmasıyla
İç sesiyle konuşmasına
Bi son vermeye çalışırken ;Gel , der.Içeri giren konak çalışanı
Ezo'ya misafirlerin geldiğini
İkram ağa'nın kendisini çağırdığını söyleyince
Ezo odasından konağın büyük salonuna gitmek için çıkar.Odasından çıkan Ezo
Merdivenlerin başına geldiğinde ise
Avluda yönü kendisine dönük olan Biran ağayla karşılaşmayı beklemiyordu. DoğrusuBiran içinde bulunduğu durumun stresinden
Yerinde duramazken
Heyecanını bir nebzede olsun bastıra bilmek için
Büyüklerinden arabada önemli birşey unuttum yalanıyla
Bir iki dakikalığına da olsa
Müsade isteyerek, kendisini dışarı atmıştı.İçine çektiği temiz havayla rahatladığını hisseden Biran ağa
Merdivenlerden dikkatli bir şekilde inen kızı görünce
Nutku tutulmuş gibi
Kızı baştan aşağıya süzmeye başlar.Bir insanın tenine toprak rengi
Bu kadar çok mu yakışır.
Kollardan fakir kol tarzı gelen elbise göğüs altına kadar dar kesimliğini korurken
Aşağılara indikçede genişliyordu.Siyah saçlarını tepeden bombeli bir topuz yapıp,
Geri kalanıda at kuyruğu misali salık bırakmıştı Ezo
Kara iri gözlerini daha bir ortaya çıkara bilmek için sürdüğü kalam haricinde
Öyle çokta abartıya kaçacak bir makyaj yapmadığını görüyordu Biran ağaÖnünde duran kıza ne diyeceğini bilemiyordu.
Belkide hayatından bir çok kadın geçmişti. Ama
Hiçbiri Ezo kadar kendisini etkilememişti.
Sahi bu kızda olan neydide Biran ağa kendisini ona sonsuz kılmayı bile kabul etmişti ."Çok güzel olmuşsun, diyen Biran ağa Karşısındaki kadının
Kendi nefesini kesip, soluksuz bıraktığınıda
Iki kelimeyi bir araya toparlayamaşından gösteriyordu.Ezo'nun da Biran ağa'dan kalır yanı yoktu doğrusu
Bedenini saran duygunun
Korku mu ? Yoksa heyecan mı ? Olduğunu bir türlü ayırt edemiyordu.Ayakta güçlükle durmaya çalışan
Ezo'nun
Eğer biri, bir an önce yardımına gelmezse
Şuracıkta düşüp bayılacağını çok iyi biliyordu .Karşısındaki adamın gözlerinin içine bakmamak için kendisini zor tutan Ezo
Biran ağa'nın kendisi içinde özenerek hazırlandığını
Üzerine attığı kaçamak bakışlardan anlıyordu .Karşısındaki adamdan kaçırdığı gözleriyle,
"Tesekkürler, Sende hiç fena sayılmazsın, diyen Ezo
Elleriylede elbisesinin etek kısmını tutarak
Heyacanını bastıra bilmek için sıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"SÜRPRİZ HAYAT
Ficción GeneralKoskoca konakta, Onlarca insan arasında, kendini hep yanlız hisseder mi ? İnsan ! Ben hissediyorum. Ama ! Ben kim miyim ? Mardin' in en büyük aşiretlerinden , Hasan Ağa'nın ve Kozan Aşireti'nin biricik kızları. Yaşadıklarıyla kendi boğazına yağ...