Resim; Mert(Wonho)&Eymen(Hyungwon)
Adam sıkıntılı yüz ifadesiyle kafası kaldırıp arkadaşına "Bu ayın bitmesine kaç gün var ?" , "Nerden baksan 20 - 25 gün var ama kısa sürede nasıl bulacaksın ?" adam derin iç çekerek "Bilmiyorum, tek bildiğim bu ay bitmeden bulmam gerek." , "Ama bu sebze ya da meyve değil ki yolda ekili bulasın." adam kafasını masasının üzerine koyup gözlerini kapattı..
Siyah saçlı kaslı adam sandalyesini ayağıyla tekrar kaydırarak masasına geçti..
....
Mesai bitimine kadar adam masadan kafasını kaldırmayınca kaslı adam ayağa kalkıp yanına gitti omuzundan dürterek "Eymen.. Eymen." adam gözlerini hafif aralayıp yavaşça kafasını masadan kaldırdı. "Ben çıkıyorum, hadi kalk evde düşünürsün." Eymen onaylarcasına kafasını salladı eşyalarını toparlayıp
işten çıktı.. Kaldırımda aylak aylak yürüyüp yanından her geçen kızlara bakınca tıpkı sapıklara benziyordu, "Hey, şerefsiz neye bakıyorsun?" , "Pis sapık." diyen kızlara müdürünün saçmalıkları yüzünden sesini çıkaramıyordu.. Daha fazla bu işkenceye dayanamayıp otobüse bindi, tekli koltuklardan birine oturup kafasını cama yasladı..
.....
Otobüsten inip evine doğru ilerlerken yine o kızla karşılaşınca, kız gülümseyerek başını öne eğip selam verirken adam sert ses tonuyla "Hey, bana gülümseme beni tanımıyorsun bile ayrıca çok fazla gürültü yapıyorsun rahatsız oluyorum bunun için defol buradan." diyerek uyuşuk bir şekilde evine girdi...
Kız ne olduğunu anlamadan şaşkın şaşkın bakışlarına son verip adamın evine doğru gidecekken "Öykü!" diyerek seslenen adama doğru döndü, yüzünde kocaman gülümsemeyle hızlıca yanına gitti.
....
Eymen, söylediği sözlerinde çok saçma bir anda söylediğini fark edince kızın tepkisini merak etmeye başladı, bu esnada içinde ki ayıcık devreye girdi "Aferin oğlum sevdiğin kızı elde edemeyeceksin artık." , "Ne sevmesi lan kapa çeneni. Ama yanlış bir şey yaptığımın farkındayım. Hem şimdiye kadar gelip beni azarlaması gerekmez mi?" kendi sorusuna yanıt alabilmek için pencereye yaklaşıp perdesini
hafif aralayarak kafenin olduğu yöne bakmaya çalıştı, kendisini azarlamaya gelmesini beklediği kız arkası dönük kaslı bir adamla gülerek konuşuyordu 'Bu da kim ?' diye aklında oluşan soruyu düşünene kadar kız adamın koluna girip içeriye girdiler. Adam kendi kendine sorular sormaya devam ederken telefonu çaldı.
Hızla masanın üzerinde ki telefonunu alıp açtı, "Efendim, Mert?.... Anladım geliyorum hemen." adam üstündekileri henüz çıkarmamıştı bu yüzden hemen kamerasını alıp dışarıya çıktı. Yolun karşısında arabada bekleyen arkadaşına ıslık çalıp kendisini fark etmesini sağladı.
Arkadaşı siyah arabasından inip karşıya geçeceği sıra telefonuyla uğraştığı için gelen motosikleti fark etmedi ve....
....
"Doktor Kerem'i çağırın.." doktor Kerem acil servise gelince Eymen'i dışarıya çıkardılar.. Bu kadar telaş aciliyet gösterilince adam endişelenmeye başladı koşuşturan bir hemşireyi durdurup "Gerçekten bu kadar çok mu kötü durumu?" , "Sanırım evet iç kanaması var." adam duyduklarıyla daha çok endişelenmeye başladı..
Bir süre sonra doktor Kerem çıkınca hemen onun yanına koştu "Mert'in durumu nasıl ?" , "Korkacak bir şey yok. Şu an iyi du--" doktor sözünü tamamlayamadan adam araya girip "O çok kötü değil mi beni sakinleştirmek için böyle söylüyorsunuz." doktor duyduklarına şaşkınca bakıp gülmeye başladı "Neden gülüyorsunuz?" , "Affedersiniz, hastanızın sadece bacağı kırılmıştı alçıya aldık gerçekten durumu iyi."
"Ama yanınızdan çıkan hemşire öyle söylememişti. İç kanama geçirdiğini söylemişti." , "İç kanama mı ? Hemşiremiz diğer gelen hastanın yakını zannetmiş olmalı özür dileriz." Eymen yanından gülerek ayrılan doktora şaşkınca bakarken "Hey, Eymen." adam hemen ayağa kalkmış yürümeye çalışan arkadaşına dönüp hızla yanına gitti.
.....
Eymen, arkadaşını arabasıyla eve getirir, arabadan indirirken kafede ki gördüğü kız telaşlı bir şekilde "Mert!" diyerek arkadaşının yanına koşarak gelir. Arkdaşı, adama dönüp "Teşekkürler, sen artık gidebilirsin. Seni yordum ama özür dilerim." , "Sorun değil saçmalama." kız, arkadaşının koluna girip içeriye taşımaya çalıştı.
Adam, umursamaz bir şekilde işine odaklanmak için eve kadar yürümek istese de ne aklı ne de içindeki küçük ayıcık buna müsaade etmedi, 'Arkadaşınla o kızın arasında ne gibi ilişki olabilir ?' , 'Ayı başlama yine lütfen.' .
....
Adam eve vardığında tam üstündekileri çıkartacakken kamerasının omuzunda olmadığını fark eder. 'Aişh olamaz. Ne yapacağım." kabanını tekrar giyinip koşarak hastaneye gidip etrafa bakındı orada ki görevlilere sordu ama bulamayınca umudunu kaybedip çaresizce eve gitti.
Sabah
Adam her zaman ki gibi bilgisayarının başında uyuya kalmıştı, kapının çalınmasıyla uyanıp gözlerini ovuşturarak kapıyı açtı, "Ah~ merhaba sizi sürekli rahatsız ettiğim için özür dilerim. Dün kameranızı Mert'in arabasında unutmuşsunuz onu getirdim." kız elinde ki kamerayı uzatıp gülümseyerek başını öne eğdi.
Adam kamerayı eline alıp şaşkınca kıza bakarken kısık sesle "O senin sevgilin mi ?" , "Ne?." , "Hayır yok bir şey, teşekkürler." diyerek adam kızın yüzüne sertçe kapıyı kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıcak Kahvem
RomanceBağımlılık yapan bir tutku. Dergi fotoğrafçılığın da çalışan genç bir adam ve esnaflığa atılan genç bir kız... Yazım: 2017