Mert yanlarından ayrıldıktan sonra Öykü gülümseyerek ayağa kalkıp, "Çaylak, hadi mutfağa." dedi. Eymen şaşkınca yüzüne bakarak konuştu "Ne? .. Hemen mi?". Öykü kafasını sallayıp önden mutfağa gitti.
...
Bir haftadır önceleri rahatsız olduğu, utandığı ve onun için içinde ki ayıcıkla tartıştığı yerde o kızın yanında çalışıyordu Eymen. Öykü'nün yanındayken yıllardır bu kızı tanıyormuş gibi hissediyordu Eymen.
"Bakar mısınız?" diyerek narin sesle seslenen hanım efendinin yanına hızlıca gitti Eymen.
"Buyurun efendim?"
Kadının isteklerini not alırken kalp atışları hızlanıp terlemeye başladı. Bunu müşteriye belli etmeyerek hızlıca isteklerini yazıp Öykü'nün yanına döndü. Kağıdı Öykü'ye uzatıp konuştu.
"Bunları iki numaralı masada ki müşteriye götürür müsün?" söylerken nefes alışı azalıyordu.
Öykü endişeli bir şekilde Eymen'in kolundan tutup konuştu.
"İyi misin?"
Eymen başını olumlu bir şekilde sallayıp lavaboya gitti.
..
Elini yüzünü yıkayıp derin nefesler alıp vermeye başladı. Aynaya bakarak içinde ki küçük ayısıyla konuştu.
"Bana ne oluyor böyle son bir haftadır?"
"Bilmiyorum seni ama bu kızda beynimi kemiren bir şey var. Hey! Baksana bu kızla daha önce karşılaştık mı biz?"
Eymen, dudağının kenarıyla gülümseyip aynaya bakarak kendi kendine konuştu.
"Baksana oğlum iyice kafayı yedin. Ayıcık bile bana soruyor." lavabodan çıkıp mutfakta ki küçük bir bahçeye açılan kapıya doğru ilerledi. Kabanının cebindeki sigara paketini ve çakmağı alıp çıktı. Yere oturup kararmaya yüz tutmuş gökyüzüne baktı. Sigarasını yaktı.
Ard arda bir kaç nefes çektikten sonra Öykü, dükkanı erkenden kapatıp yanına geldi. Elinde ki sıcak fincanı dikkatlice tutup Eymen'in yanına oturdu. Fincanı yavaşça yerde sürükleyip Eymen'e uzattı.
"Daha önce beni tanıyor muydun?" dedi Eymen sessizce Öykü'ye bakmadan.
"Ayı haklı olabilir mi?" diyerek devam etti. Öykü anlamaya çalışarak Eymen'e baktı.
"Bir şey mi sormak istiyorsun?" dedi Öykü buruk bir şekilde bakıp.
"Aslında..." bir an duraksayıp yerde ki soğumaya yüz tutmuş kahveye baktı. "...Bana neden sürekli kahve getiriyorsun? Artık burada çalışıyorum bunu yapmana gerek yok." dedi Eymen yüzüne çarpık bir gülümseme yerleştirerek. Sigarasını söndürüp ayağa kalktı. "Ben artık eve gideyim. Yarın sabah erkenden açarım ben." bir iki adım sonrasında başına giren şiddetli ağrıyla, sol eliyle duvara tutundu. Öykü endişeyle ayağa kalkıp kolundan tuttu.
...
"Hastanın emarını istiyorum hemşire hanım."
"Peki, doktor bey."
Doktor odadan çıkar çıkmaz, Öykü yanına koştu.
"Ne oldu nesi var ?" dedi endişeli bir şekilde. "Henüz kesin bir şey söyleyemem emar sonuçlarından sonra bir kesinlik verebilirim.. Şu an baygın sadece. Geçiş olsun." deyi doktor yanından uzaklaştı. Sessizce odanın kapısını açıp içeriye girdi Öykü. Baş ucuna sandalyeyi çekip oturdu.
"Özür dilerim.. Eymen..." çekinerek elini, ellerinin arasına aldı. "... Benim yüzümden.." sessizce daha fazla tutamadığı göz yaşlarını birer birer yanaklarından süzülmesine izin verdi.
...
"Hey! Uyansana.. Ben bile uyanıkken senin uyuman çok garip.. Eymen, hadi be oğlum bak ayıcığın konuşuyor seninle uyansana... Neyi hatırlamaya çalışıyorsun? Seni.. Bir dakika bizi zorlayan bu ağrı da neyin nesi?... Eymen uyan merak ettiğim bir şeyler oluyor."
...
Mert'in gelmesiyle Öykü ayağa kalkıp sarıldı.
"Abi, ne olduğunu anlamadan bayıldı. Korkuyorum."
"Sakinleş düzelecektir. Doktor nerde?" omuzlarından tutup konuştu Öykü'yle.
...
"Hadi be Eymen! Kalk artık bak ben çok sıkıldım buradan. Ayrıca annemiz bizi bekliyor, uyansana..!"
...
"Daha önce yaşadığı bir olaydan dolayı travma geçiriyor olabilir. Bunun için sizin de yardımız gerekiyor. Canı yanmadan hatıralarını geri kazandırmalısınız. Ayrıca bundan sonra bir psikologla görüştürmelisiniz."
Mert, doktoru anlamışçasına kafasını sallayıp doktorun yanından ayrıldı. Eymen'in baş ucuna oturup konuşmaya başladı.
"Benim yüzümden mi bu haldesin?"~
Vote ve yorum yapmayı unutmayın💖😇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıcak Kahvem
RomansBağımlılık yapan bir tutku. Dergi fotoğrafçılığın da çalışan genç bir adam ve esnaflığa atılan genç bir kız... Yazım: 2017