Resim; Eymen(Hyungwon)
.
."Çok uzun zamandır uyuyorsun, artık kalkman gerekmiyor mu?"
...
"O gün yanına geldiğimde o fotoğrafları göstermemeliydim değil mi? Travman bununla alakalı değil mi?" Mert ağlamaklı ses tonuyla konuştu.
2 Gün Önce
"Hoş geldin abi." Öykü, Mert'i gülümseyerek karşıladı.
"Eymen yok mu?" gözleriyle etrafı tarayarak sordu.
"Mutfakta, burada otur hemen çağırıyorum."
Mert, Öykü yanından ayrılır ayrılmaz mekânda her hangi bir masaya oturdu. Bir kaç dakika sonra Eymen geldi. Tokalaşıp karşısında ki boş sandalyeye oturdu Eymen.
"Sana bahsettiğim proje bu dosyanın içinde." masanın üzerinde duran dosyayı göstererek konuştu Mert. Masanın üzerinde Eymen'e doğru sürükleyip konuşmaya devam etti. "Son bir iki düzenleme sonrasında hazır olacak proje."
Eymen, dosyayı eline alıp dikkatlice açtı. Resimleri incelemeye başladı."Siyah motor mu?" başta gülümseyerek söyledi fakat beyninde oluşan ağrı yavaş yavaş gülümsemesini yok etti.
...
İki gün sonra öğlene doğru Eymen, yavaş yavaş kendine geldi. Öykü, elinde su şişesiyle içeriye girdiğinde Eymen'i ayakta görünce küçük bir çığlık atıp büyük adımlarla yanına gitti.
"Uyanmışsın! Sonunda... İyi misin şimdi?.. Be-bizi nasıl korkuttun haberin var mı?" Öykü hızlı hızlı konuşmaya başlayınca Eymen istemsizce gülmeye başladı.
"Ne gülüyorsun? Korkuttun diyorum sana."
"Anladım. Özür dilerim iyiyim artık." yatakta dik oturup söyledi Eymen.
Hastane odasında biraz sessizlik oluştu. Eymen, yine başına giren küçük sancıyı belli etmeden konuşmaya başladı. "Ne kadardır uyuyorum?"
"2 gün... Ah- unutmadan Mert abiyi arayayım ben. Sen uyandığında haber vermemi istedi." deyip telefonunu Eymen'in baş ucunda ki masadan alıp odadan çıktı.
'Demek 2 gün... Daha önce böyle olmamıştım.'
"Hey! Uyuduğun halde beni zorluklara attın. Hadi uyuyorsun beni niye uyanık bırakıyorsun."
'Ahh~ ayıcık saçmalamayı kes!' resmen iç sesiyle tartışıyordu Eyemen.
1 Saat Sonra
Öykü çoktan hastaneden ayrılmıştı. Mert, hastane odasına girdiğinde Eymen çoktan üstünü değiştirmişti.
"Sonunda uyanmışsın kardeşim.." birbirlerine tebessüm edip Mert konuşmaya devam etti. "Tam zamanında uyandın kardeşim. Projeyi bitirdim ve müdüre sundum senin yerine."
"Benim yerime mi?"
"Evet. Senin hastanede olduğunu söyleyince biraz zor da olsa kabul etti ve sunumdan sonra senin tekrar işe dönmeni istedi.."
"Gerçekten mi?" şaşkınca gözlerini büyütüp sordu Eymen.
Mert, başını 'evet' anlamında sallayıp tekrar konuştu. "Fakat, döndüğün de sunumu tekrar senden dinlemek istiyormuş."
"Nasıl yapacağım peki?"
Mert cebinden küçük bir cihaz çıkardı ve Eymen'e uzattı.
"Bununla tüm her şeyi sesli olarak kaydettim. Sadece kulağına takıp küçük düğmeye basman yeterli."
Eymen, mahcup bir şekilde başını önüne eğip konuşmaya başladı. "Gerçekten... Çok teşekkür ederim.. Benim yüzümden zorluk çektin, bu kadar şey hazırlayıp elime koydun ama senin için ben hiç bir şey yapmadım. Sana borcumu nasıl ödeyeceğim bilmiyorum."
"Aslında buna borç dememelisin. Zamanında sende benim bir çok projeme yardım ettin. Ve kuzenime, tek kardeşime yardımcı oldun bu bile yeter."
(Gülümserler)
Hastaneden taburcu olduktan sonra temiz hava da yürümek istediler..
Eymen, telefonun titreşmesiyle pantolonun arka cebinden çıkarıp gelen mesaja bakar.
Gönderen; Acil Durum*Annem*
"Hasta Seda Toprak vefat etmiştir. En yakın zamanda cenaze işlemleri için hastanemize gelmelisiniz."
Eymen, durumu Mert'e çaktırmadan konuşmaya başladı. "Ne zaman işe dönmeliyim?" yapmacık bir gülümsemeyle söyledi.
"Bir hafta sonra.. Hasta olduğunu söylediğim için bir hafta sonra geri gelebileceğini söyledi Yaren."
Eymen, başıyla onaylayıp sıkıntılı bir şekilde sağ eliyle ensesini ovalamaya başladı.
"Bir sorun mu var kardeşim?" Mert meraklanmaya başladı.
"H-hayır.. Benim gitmem gereken bir yer var." kekeleyerek konuştu Eymen.
"Olur birlikte gidelim."
"H-hayır... B-ben kendim gidebilirim." dedi ve Mert'in cevap vermesini beklemeden hızlıca yanından ayrıldı.
...
"Eymen Toprak ?" diyerek soran hemşireye Eymen başıyla onaylayarak hızlıca salladı. Nefes nefese kalmış bir şekilde hemşireyi takip etti. Seda hanımı henüz odasından çıkarmamışlardı. Sadece beyaz bir çarşafı yüzüne kadar kapatmışlardı. Eymen, ayakları yerden kesilirmişçesine yavaş adımlarla odaya girip Seda hanımın yattığı yatağa doğru yürüdü.
Yatağın başında dikilip çarşafı kaldırdı.
"Anne... Ölmedin değil mi? Sadece uyuyorsun değil mi?" diyebildi sessizce. Gözündeki yaşları daha fazla tutamayıp birer birer yanaklarında süzülmesine izin verdi. Yavaşça yatağın yanına çöküp Seda hanıma sarılarak ağlamaya devam etti.
1 Hafta Sonra
*Sunum*
Eymen, henüz kendisini toparlaya bilmiş değildi. Sunum odasına girmeden önce son dakika Serhan dosyasını arkasından getirmişti.
"Abi, dosyasız yapabilecek misin?" gülerek söyledi Serhan.
"Ah- sağ ol dalmışım biraz." tebessüm ederek söyledi Eymen.
Son olarak Yaren'in gelmesiyle Eymen sunuma başladı.
"Şu an size sunacağım bu proje her hangi bir insan değil. Son zamanlar popüler olan bir araçtan bahsedeceğim..."
..
"Yaşlı kesimin bile kullandığı bu motosiklet..." Eymen bir an sunumun ortasında sessizleşti. Bu sefer başına her hangi bir ağrı girmemişti. Kim olduğunu kestiremediği kişiler gözünün önünde belirip, sesler duymaya başladı. Tıpkı bir filmin fragmanı gibi..
"Hey, bu daha yeni buna iyi bakmalısın."
"Çok hızlısın."
"Sende denemek ister misin?"
"Woow bu harika."
"Eymen, ne oluyor yine bize bunlar da kim? Daha az önce şirketteydik. Nereye geldik? Hey! Bu ayıcığı ayakta bırakıp uyumayacaksın değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıcak Kahvem
RomansaBağımlılık yapan bir tutku. Dergi fotoğrafçılığın da çalışan genç bir adam ve esnaflığa atılan genç bir kız... Yazım: 2017