Betül'ün annesi telofona cevap verince biraz önce ağlayan o yüzden şimdi eser yoktu.
Belli ki haber olumluydu.Betül:
-Anne ne olmuş? Kim aradı?
Annesi derin bir nefes aldı.
-Baban yoğun bakımdan çıkmış.
Herkes birbirine sarılıyor, yüzlerde ufakta olsa tebessümler oluyordu. Ama benim akıl edemediğim şey ikiz kardeşine ne olmuştu?
Ve Betül'ün hastanede olması gerekmiyor muydu? Babasının onlara ihtiyacı vardır.Yasemini arkamda bırakıp okul müdürümüzün yanına sokuldum.
-Hocam Betül'ü hastaneye götürsek?
-Olmaz yine bayılabilir. O burada kalsın annesi ile beraber gideriz biz.
Kahretsin onun buna hakkı var ve şuan özgürlügü kısıtlanıyor. Doktorlar içeri kimseyi almıyor diye yalan söyleyerek nereye kadar devam edecekler acaba?Ben düşüncelerimle boğulurken Yasemin koluma girmişti.
-Gel oturalım.
"Tamam" demiştim elimde olmadan. Çünkü gerçekten yorulmuştum. Hem fiziki hem ruhsal anlamda.Biz birbirimize sarılırken sınıftan üç arkadaş daha gelmişti.
-Oturabilir miyiz?
-Tabi buyurun.Sınıfta sürekli göz göze geldiğim o insan Yasin. Kimbilir ne çok özlüyordu babasına.
Aklıma kendi babam gelmişti ve empatinin en derinlerine indim o an Babam benim herşeyimdi bendeki yeri bambaşka.O gün okul müdürü dersi iptal etmişti. Betül ve annesi beden eğitimi hocamızın arabasıyla hastaneye gitmişlerdi. Ben ve yanımda oturan arkadaşlarım. Hepimiz başlamıştık sohbet havasına. Ben o gün telefonumu almamıştım yanıma.
Fatma sosyal medyada dolaşırken gözüm paylaşılan bir fotoğrafa dalmıştı. Evet yanılmıyordum o Emre nerde görsem tanırım çünkü onun fotoğrafını öyle incelemiştim ki.Fatma fotoğrafı hiç kaydırmıyor ve bakarken de gülümsüyordu.
O an beynime oksijen gitmiyordu. Yaseminin kolunu sıktım.
-Aaaa!
Ve göz kırparak Fatmayı gösterdim. Yasemin bu konulardan iyi anlar hemen yanımdan kalktı Fatmaya ;
- Fatma ne yapıyorsun?
- Baksana şu çocuğa çok tatlı.
Ben kendimi zor tutuyordum.
Yasemin anlamış olmalıydı.
-Yavşama Fatma sahibi var o çocuğun.
- Kim sahibi? Ben sordum sevdiğim de yok sevgilimde demişti.
Ve herşeyden habersiz o fotoğrafı bana göstererek "Sence nasıl Elif?" demişti.Ben baktıkça bakıyorum. Fatmada konuştukça konuşuyor.
-Elif senin gibi güzel olsaydım keşke belki benimle çıkardı.
-Fatma şansını zorlama yanlış yapıyorsun . Demişti Yasemin
Ben koşar adımlarla uzaklaştım oradan. Artık tahammülüm kalmamıştı. Kıskanırım. Hiç görmesem bile kıskanırım. Düşünüyorum, acaba bu kadar yakışıklı insan nasıl olurda sevgilisi olmaz.
Yasemine "bana kız ayarla" demesinin altında kimbilir neler yatıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZLİĞİ DİNLE
ChickLitAşk 'ın doğuşu. Herşeyin yalan olduğunu anlamıştım birkez daha. Hepimiz yanlış anlamıştık Aşk'ı. Biz harcamıştık yüreği beş kuruş etmeyen insanların uğrunda ömrümüzü. HANİ "AŞK" VARDIR ÜÇ HARFİ YAN YANA KOYARSIN. HANİ "SEVDA" VARDIR UĞRUNA CANINI KO...