SENSİZLİĞİ DİNLE

YAZARLIĞA İLK ADIM

" Hayır ne alakası var ben seni seviyorum"
İnanmak istiyorum ama içimdeki ses engel oluyor.

Konuyu daha fazla uzatmak istemiyordum. Zaten okula gelmemize az kalmıştı,kafamı Emre'ye doğru çevirdim
" Burada ayrılsak iyi olacak öğretmene yakalanmak istemiyorum"
Oda kafasını bana çevirdi ,gözlerime anlamlı baktıktan sonra
" Tamam ama eve gidince mesaj at " demişti .
" Tamam görüşürüz"
Etrafıma bakarak hızlı hızlı okula yürüdüm . Yasemin okulun giriş kapısında beni bekliyordu .

İlk sorusunu şimdiden tahmin edebiliyorum
" Ne oldu , ne konuştunuz ?"
" Elimden tuttu"
" Oha yemin et "
Ne edeceğim be . Yasemine yan yan baktıktan sonra herşeyi baştan anlatmıştım .

Zilin çalmasına yedi dakika var zaten biz okulun merdivenlerini yedi dakikada anca çıkıyoruz ,sınıfa girdik ve her zaman olduğu gibi düğün havası vardı bizim sınıfta öğretmenin gelmesiyle zilin çalması bir olmuştu .

.....
Zil çaldığında yasemin kitaplarını yeni topluyor ben ise ayakta onu bekliyorum .
Nihayet teşvik edebildi hanımefendi .
Sabah yasemin öğle Yasemin akşam Yasemin ...kısacası içim dışım Yasemin oldu.
Bizim okulda kol kola girip gezmek popüler olmuştu her ne kadar kızsamda o tür alışkanlıklara Yaseminin koluma girmesine kıyamıyordum.
Yasemine bile söyleyemediğim sıkıntı vardı içimde ,onun için aksiyonlara ayıracak zamanım yoktu.

Evin kapısının önüne geldiğimde beynim zonk etmişti. Bugün annemin yemek günü ve evde yapılan dedikoduların hatti hesabı yok.
Kapıya acelem varmış gibi vurmuştum.
Kim açtı dersiniz , bizim karşı komşu Şükran teyzenin kızı Meltem .
Kız gün var diye okula bile gitmemiş ya .

Meltem dediğim gibi karşı komşumuzun kızı evde tek çocuk olduğu için biraz şımartılarak büyütülmüş ,kendini beğenmişin tekidir .

" Hoşgeldin canım"
Benden iki yaş küçük olmasına rağmen canım diyor . Seni umursamıyorum tavrımı ortaya koyarak odama gitmiştim arkamdan ayak sesleri geldi ve kapıya iki kere vurmuştu.
" Gel " bu sefer ne istiyordu acaba ?
" Elif wi fi şifrenizi versene annene sordum ama bilmiyormuş Elife sor dedi"
Başımın ağrısından dediklerimi kontrol edemiyordum
" Sizin evde wi fi yokmu ? Üstelik iki çubuk çekiyor ona bağlan istersen "

Şaka gibi ya bide anneme şifreyi sormuş . Odamdan " Aman be iyi " dedikten sona çıkmıştı. Ben üzerimi değiştirip çarşıya çıkacaktım .

Anneme kapıdan gel işareti yapmama rağmen beni takmamıştı şimdi içeriye girip hepsine teker teker hoşgeldin demek istemiyordum

Şuan onikinci kadına sarılıyorum .
Annemin yanına usulca sokuldum
" Anne çarşıya gidiyorum eksiklerim var para lazım" annem önce düşünmüştü daha sonra " Çantamın içindeki cüzdan da var para " misafirlere gönülsüz ettiğim tebessümden sonra çıkmıştım dışarı ...

Gözüme kestirdiğim ilk kırtasiyeye girmiştim .
Defter bölümünde dikkatimi beyaz kaplı,üzerinde siyah desen olan ajanda çekmişti almazam içimde kalacağını düşünerek almıştım ajandayı .
Zaten ona ihtiyacım vardı .

Şuan odamda ders çalışma masasının yanındayım ajandayı çantamdan çıkartıp incelemiştim. Derin derin düşündükten sonra Yazarlığa ilk adımımı atmaya karar verdim.
Yaklaşık yarım saat oldu ve ben hâlâ romanıma bir isim bulamadım .
Dinlediğim şarkının nakaratını tekrar ederken beynimde birşeyler oluşmuştu bile
Ajandanın ilk sayfasını açıp Elif ACAR yazmıştım.
Sıra kitapın ismine gelmişti

" SENSİZLİĞİ DİNLE" şuan için en mantıklı isim bu eğer ilerde memnun kalmazsam değiştirecektim bu benim elimde olan bi şey sonuçta.
Şimdilik romanımın başlığını yazsam yeter herşeyi zirvede bırakmak lazım .