SON GÜN :)

38 14 2
                                    

Babam bize gözleri ile içeri girin işareti yapmıştı
"Nereye gittiniz bu saatte ?" diye sormuştu ben Betül'e bakıp konuşmuştum Emregilin binasının altında market vardı hemen aklıma gelen ilk yalanı uydurmuştum.
"Makete gittik baba " dmiştim babam kapıyı kapatıp "Ne işiniz vardı bu saatte markette"
Diye sormuştu devreye Betül girdi "Beş kuruşumuz yetmemişti biz de onu götürdük akşam getireceğiz demiştik " dedi ve Betül den ilk yalanını duymuştum herşey benim yüzümden olmuştu babam bize tebessüm edip "Tamam bu son olsun bir daha bana haber verin Elif duydun demi ?" demişti "Tamam baba " diyerek odama gitmiştik

Betül eline yarım kalan cipsi almıştı "Kızım iki gün sonra yazar geliyor verse ne ajandayı son bölümü okuyayım "
"Ajanda Kevser hoca da canım tüh ya senin fıstıklı helva kaldı :) " diyerek ağlanacak halimize gülmüştük Betül pencereden bakarak bana bağırmıştı "Kanka senin ki telefonda konuşuyor koş koş " demişti ben ayağa kalktım telefonum çalmıştı müzik Emre ve benim şarkımdı telefonun sesini Betül duyunca başlamıştı karga sesiyle şarkıya eşlik etmeye
"İki kelimemden biri sensin ,düşünebilir misin beni sensizz." Betülün sesine daha fazla tahammül edemezdim koşarak telefona açtım "Alo " demişti karşıdaki ses
Hemen telefonun hoparlörlerini kapatmış Betüle "Emre beni aramış zaa :))" demiştim Betül koşarak telefonun arkasına kulağını dayamıştı Emre ne derse gülüyordu

***
"Yakalandınız mı evdekilere ?"
"Evet ama yalan sağ olsun kurtulduk"
"Ne yalanı söylediniz ,kim yakaladı ?" dedikten sonra baştan sonra anlatmıştım ben anlatınca Emre kahkaha atıyordu Betülün yediği cips sesinden Emre'yi anlayamıyordum o sıra abim kapıya vurmuştu "Elif " diye seslenmişti Emre'ye "Abim geldi kapatıyorum demiştim Emre "Tamam seni seviyorum öptüm "demişti Betül telefona yaklaşıp
"O da seni seviyor enişte "demişti ben telefonu kapatıp Betülün saçlarını tutmuştum Betül cipsi bırakıp benim örgülü saçımı tutmuştu biz şakalaşırken abimin odadan çıktığını fark ettim elinde bizim abur cubur poşetleri vardı çaktırmadan çıkıyordu sözde, lakin benden kaçmaz !

"Abii ! Nereye ? Sen git ama elindekini bırak "demiştim abim bize doğru bakmıştı
"Ne var alt tarafı bir cips bir iki üç dört ....yedi çikolata iki kola abinden bunu mu saklıyorsun " demişti .
"Alt tarafı yedi çikolata öyle mi ? Peki o yedi çikolata kaç TL haberin var mı ?" demiştim
Betül kahkaha atarken abimle uzun süre göz göze gelmişlerdi kahretsin bu bir aşk bakışımıydı ?
"Öhö öhö " demiştim abime bakarak abim elindeki poşetten bir tane çikolata alıp bana doğru atmıştı .

"Karnım ağrıyor "demişti Betül önünde iki cips dört çikolata bir gazoz paketi vardı
"Dünyayı yemişsin ağrır tabi ."
"Sanki sen az yedin "demişti ben önüme bakmıştım bir cips ,iki çikolata bir kola ,bir gazoz vardı utanmıştım ama benim karnım ağrımıyordu ....Dişlerimizi fırçalayıp ışığı kapatmıştık Betülün telefonundan şarkı açıp kulaklığın birini o diğerini ben takınmıştım




Sabah kulağımdaki müzik sesi ile uyandım Betüle "Uyan lan geç kalıyoruz "demiştim Betül gözlerini ovuşturup "Lan sensin " demişti takıntıya bak ya kalkıp yüzümü yıkamıştım Betül yıkadıktan sonra yanağımdan öpmüştü okul kıyafetini giydikten sonra
Aynanın karşısında makyaj yapmaya başlamıştık benim fazla işim yoktu dudak kalemi sürüp mutfağa girmiştim annem kahvaltıyı hazırlamıştı babam yemiş gitmişti abim kendisine tost yapıyordu ben kendime çay alıp oturmuştum yaklaşık on dakika oldu Betül gelmedi odaya gittiğimde gözünün birine rimel sürmüş diğerinin rimel ile alakası yok .

Kahvaltı yapınca annemden ikimiz için harçlık aldım ayakkabılarımızı giyip çıktık dışarıya Emre bizi bekliyordu "Günaydın hanımlar "
Betül "Günaydın enişte " demişti ben "Günaydın "demiştim Emre sağımda ,Betül solumda ben ortadaydım az ilerde Mert geliyordu "Günaydın millet "demişti hepimiz karşılık vermiştik "Günaydın " okul ayrımına yaklaşıyorduk Emre elimden tutmuştu Mert sürekli Betüle bakıyordu ama Mertin sevgilisi vardı biz Mert ve Betülün dedikodusunu yaparken Emre Mertin ayrıldığını söyledi duyduğuma göre Mert kızı sevmiyormuş yapacak gıybet kalmayınca Emre "Neyse dedikodu yapmayalım "demişti Allah Allah acaba niye :))

***
"Sence nasıl ?"
"Kim nasıl ?"
"Mert diyorum sence nasıl birisi "
"Beni ilgilendirmez tatlı ama beni biliyorsun evleneceğim erkek olamlı "demişti Betül evet onu biliydum konuyu fazla uzatmamıştım okula girince Kevser hoca bana el sallamıştı "Eliif buraya gel"
Koşarak gitmiştik Kevser hocanın yanına "Günaydın hocam "demiştik Kevser hoca bize tebessüm edip "Bırakın günaydını çocuklar Elif yarın yazar geliyor romana bayıldım son olarak birşeyler ekle iki sayfası boş çabuk yaz "demişti ben romanı elime alıp sınıfa gitmiştim içeride gürültü vardı Yaseminlerin sırasındaydı biz çantamızı bırakıp öğretmen masasına gitmiştik Yasemin ağlıyordu Fatma arkada telefonla uğraşıyor Yaseminin yanında Yasin ,Tuba , Merve vardı bu üçlü ilk yardım çantası gibi kimde dert varsa müdahale ederdi sanırım onur belgesinin sahipleri belli ...

Canım sıkılıyordu ama elimden birşey gelmiyordu Yasemin kafasını masaya koymuş hüngür hüngür ağlıyordu Betül bana yaklaşıp "İstersen bir bak "demişti gururumu bir kenarı bırakıp gitmiştim yanına meğer sevgilisi ben ayrılmak istiyorum demiş zor da olsa ikna etmiştim Yasemini içimden "Yaptıkalrını ödüyorsun kimin ahı kimde kalır ki " demiştim öğretmen derse gelince Yasemin lavabo için izin almıştı "Elif arkadaşının yanında sen de git " demişti öğretmenimiz ayağa kalkıp Betüle bakmıştım daha sonra peşinden bende gittim önce elini yıkamıştı içimden konuşmak gelmiyordu ama empati kurmayı iyi biliyordum yaklaşık yirmi dakikadır konuşuyorduk sonunda ağlamayı kesmişti...


***
Günün yorgun saatinden sonra çantamı kenara fırlatıp abimin yanına koşarak gitmiştim
"Abi yazar geliyor yarın ajandamı teslim edeceğim bakarsın en genç yazar ben olurum "demiştim ve mutluydum abim bana elini uzatıp tokalaşmıştık "Aferin kız sana "demişti
Ben abime bakıp "öhöm öhöm ! Kimin kardeşi be ;) " demiştim abim sırıtırken ben çıkmıştım "Daha iki sayfa bitiş cümlesi yazacağım sana bay"diyerek çıktım odadan

Son sayfayı açıp başlamıştım ortalık karanlıktı penceremi açıp fon müziği açtım satırlarıma başlamıştım artık

" Yeni bir sayfa daha açıldı bu gece ;
Bu manzara bir daha yaşanmayacak ,bu film bir daha çekilmeyecekti .
Yıllar sonra benim oturduğum ev olmayacak ,yerine uzun daireler yapılacaktı kim bilir belki de bir savaşta kül olup tozu bile kalmayacaktı ...
Düşünüldü bir an acaba şu saniye kaç bebek dünyaya "Merhaba" demişti ya da kaç insan arkasında gözü yaşlı sevdiklerini bırakıp geldiği mağbete dönmüştü .
Bu şehir en ukra köşelerinde aydınlattığı ışıklar ile meşhurdu nasıl mı ?
Üstad'a sorulan sorunun cevabıdır "Baktığını görebilmek " İtinayla dizilmiş evler ,her evin önünde bir ışık ,arabaların altında usta ellerin degdiği asfalt taşları ,gökyüzü kadar olmasa da muhteşem görüntüsü olan bu şehir içinde nice aşıkları yaşatmış nice insanlara hayatın acısını öğretmiş ,kaç bin gözlerde yaş akıtmıştı bu şehrin insanları ,yürek acısına rağmen gülmesini biliyordu tıpkı fotoğraf objektifi gibi sahte tebessüm ederek ...
Usta yazarın dediği gibi aŞk kendine aşık olmaktır ne zaman anlayacktı bu şehrin insanları gerçek aşkı ,sen sevdiğin insanın başkası ile mutluluğuna katlanamıyorsan kendin içindir kendi mutluluğun için.Eğer onu başkasına yâr etmek istemiyorsan burada bencil davranıyorsun sen kendini düşünüyorsun dostum seven insan başkasıyla mutlu olmasına engel olmaz ! Sen onu kendin için bırakamıyorsun çünkü o giderse sen hiç olursun yaşayamaz ölürsün değil mi ? Ben hiç sevdiği için ölen görmedim ama dilinde ben onun için ölürüm kelimesini duymadığım insan yok gerçi siz deli gibi seviyordunuz deli ne yaptığını nereden bilecek ki ? Aklı başında olup seven yokmuydu bu şehirde ?

Dedim ya asıl aŞk onda kimsenin görmediğini görmektir görmekte bakmakla olmuyor kör ettiğin o gözlerini açacaksın önce ,tıpkı yatmakla uyumak aynı şey olmadığı gibi bakmakla görmekte aynı şey değil kardeşim. İşte ben bu şehirde herkesin göremediği şeyleri görüyorum çünkü bakmıyorum sınırları zorluyorum görüyorum ..."

Son sayfam "Bu şehir de görmek " romanın son sayfasını bitirince altına imzamı atmıştım sonunda bir söz bırakmıştım bitiş sayfasına

"ÖMRÜMÜ ÖMRÜNE KATTIĞIM İNSAN 'A "

Yani Emre'ye yazmıştım bu romanı kim bilir okuyunca ne hissedecekti ... :)

SENSİZLİĞİ DİNLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin