SENSİZLİĞİ DİNLE

ÖZLEDİM

"Yine sen haklı çıktın." demişti abim evet yine ben haklıydım göz göre göre Yaseminin abimi bitirmesine izin veremezdim vermedim zaten...

Bu işide hallettiğime göre rahatlıkla gidebilirim okuluma. Abim gözlerini silerken ortamı yumuşatmam gerektiğini düşünürek "Üzülme be abi sana kız mı yok." demiştim kahkaha atarak .
Abim telefonunu cebine koyarak "Ona üzülmüyorum sana attığım tokata pişmanım" demişti sonunda birilerini pişman edebilmiştim abimin yanına gidip yanağına bir buse kondurmuştum "Kardeşler arası olur abiciğim ben unuttum boşver okula geç kalıyorum hadi bay." diyerek çıkmıştım dışarıya abim arkamdan "Yemek yemedin "diye seslenmişti.

***
Okula az bir mesafe vardı bugün Betül'ü bize getirecektim ödev yapıp eğlenecektik annem sabah işe gittiği için izin almam pek mümkün olmamıştı öğleden sonra zaten çalışmıyordu annemi arayıp Betül'ün bu gece bizde kalacağını söylemeliydim..

Yarım kalan şarkımı okula kadar dinlemiştim neyseki geç kalan sadece ben değilmişim benim arkamda da okula gelen arkadaşlar var bugün Emre ile hiç buluşamamıştık özlemiştim ama kendime hakim olmalıydım sözde evlerimiz karşı karşıya ama bizde şans yok...

Betül okula çoktan gelmişti Yasemin her zaman olduğu gibi selfie yapıyordu öğretmenler zili çalınca Emre "Cebime o parayı sen bıraktın demi ? Aslında sigara alacak paramız yoktu zamanlaman harika hatunum ;) " diye mesaj atmıştı.
Seninde zamanlaman harika maalesef cevap yazamayacağım öğretmen derse geldi...

Bu devirde sigara içmeyen erkeği geçtim,sigara içmeyen kız bile kalmadı sokakların dili olsa sigara dumanını polise şikayet ederlerdi .

Sıkıcı geçen Almanca dersinde birkaç kişi hariç herkesin başı sırada idi teneffüs zili çalınca en çok alnına iz çıkanlara gülüyorum hocanın verdiği ödevinin üzerini karalayan Betül "Sanki Almanyada Türkçe dersi görüyorlar ben Türkçeyi zor konuşuyorum bu ödevi nasıl yapayım" diye yakınıyordu aslında haksız sayılmazdı Betül çok eğlenceliydi hayatında hiç aşık olmamış sadece evleneceği insanla o anı yaşayacağını dile getiriyordu onu bu yüzden çok seviyordum hep olumlu düşünürdü dersleri gayet iyiydi çok kitap okur okuduğu kitapları diğer gün baştan sona bana anlatırdı ben onunla ilgili hayallere dalmışken
"Kanka kopcaz bu gece ,annein haberi var demi :) " demişti ben hayal dünyama son verip "Var kızım gelirken aradım " demiştim.

***
Betül'le harçlıklarımızı birleştirmiştik gördüğümüz ilk markete girmiştik elimize aldığımız sepete gördüğümüz abur cuburları atıyorduk "Kanka cips al ben cips olmadan yaşayamam " demişti Betül üç paket cips almıştık çikolata olmazsa olmazdı altı yedi tane çikolata alıp çekirdek bölümünden sonra içecek almıştık sepeti bir kişi taşıyamadığı için bir ucundan Betül ,diğer ucundan ben tutuyordum yanımızda alış veriş yapan teyze bize öyle bir baktı ki içinden kesin "Bu kızların gözü aç " dediğini bakışlarından anlamıştım sanırım yiyecek işini fazla abartmıştık aman topu topuna bir sepetcik canım:)

Kasaya geldiğimizde görevli bize "Hoş geldiniz "demişti biz aynı anda cevap vermiştik Betül 'le "Hoş bulduk "
Şuan beşinci poşete dolduruyoruz yiyecekleri ,cebimde hazır duran parayı görevliye uzatmıştım beş kuruş eksik dedi adam ya, ben Betüle bakmıştım Betül çoktan adamla tartışmaya başlamış bile "Abi geçen gün cips almıştım doksan beş kuruş yazıyordu beş kuruşumu vermediniz onun yerine sayın bir zahmet " demişti ben arkamı dönmüştüm resmen görevliye meydan okuyor ya gülmekten öldüm...

Adam bize iyi günler bile dememişti sanırım bu markette son alışverişimizi yaptık.

Evdeki mis kokular girişe kadar geliyordu "Annen döktürmüş Elif" demişti Betül.
Kapıyı annem açmıştı babam eve bizden önce gelmiş abim mutfakta yemek hırsızlığı yapıyordu akşam sofrasında hep beraber yemek yemiştik biz Betülle bulaşıkları makineye dizmiş abimden yiyecek paketlerini saklayarak odama götürmüştük

Ben bilgisaraydan son ses apaçı müziği açmıştım Betül'le belimize bez bağlamıştık saçlarımızı salıp yatağın üzerinde ismini henüz koyamadığımız dünyanın en saçma oyun havasını oynuyorduk oyun saçmaydı ama biz mutluyduk .

Son bir senedir ilk defa bu kadar eğlenmiştim en son Yaseminle göbek atmıştık ama artık Yasemin yoktu Betül vardı müzik bitince acıklı bir şarkı açıp depresyona girmek her ergenin zorunlu görevi gibi bişey .

Devreye Koray Avcı girince biten peçetelerin ve çikolataların haddi hesabı yok, hadi ben aşığım da Betül'e ne oluyor kızın dersleri de güzel bu ne biçim iş ya derdi olan da depresyonda olmayan da :)

Yatağımın üzeri berbat ötesi birşey olmuştu sesten Emre'nin aradığını bile duymamıştım çocuk aramaktan vazgeçip mesaj atmış "İki dakika aşağı gelsene seni çok özledim aşkım "
Yazmış "Oha bu saatte aşağı mı ineceksin ?" demişti Betül elindeki cipsi yerken aslında hiçte fena fikir değildi ama nasıl çıkacaktım dışarıya Betül iki saat gitme desede üzerime montumu giyip telefonumu almıştım "Kanka iki dakika idare et beni annem gelmez odaya sen devam et geç kalmam." demiştim Betüle

Parmak uçlarıma basa basa kapının önüne gelmiştim asansöre binip binanın önüne indiğimde Emre az ötede telefonla uğraşıyordu hemen "Ben aşağıdayım nereye geleyim" diye mesaj atmıştım Emre mesajı okuyunca bana el işareti yapmıştı ben arkasından etrafa bakarak gidiyordum aşk adama neler yaptırıyor ...

Az ilerdeki parkın bankına kadar gitmiştim Emre bana yaklaşınca tüm gücüyle sarılmıştı "Özledimm" demişti vurgu yaparak bende özlemiştim ama korkuyordum buralar pek tekin yer değildi biraz bankta sohbet etmiştik Emre aymağa kalkıp "Hadi gel " demişti
"Nereye ?"
"Soru sorma gel " diyerek elimden tutmuştu beni salıncakların olduğu yere götürüp
"Hadi otur sallayım " demişti ikiletmeden oturduğum salıncakla uçuyordum bugün haddinden fazla mutlu olmuştum :))
"Salla daha hızlı salla " diyordum Emre ben hızlı dedikçe hızlanıyordu sanırım yorulmuştu salıncağı durdurup yanımdaki salıncağa kendisi oturmuştu
"Çabuk pes ettin ?" demiştim Emre bana sırıtarak "Burnun kızarmış üşümüssün " demişti rezillik diz boyu ya inanmıyorum bana burnun kızardı dedi .
Emre'ye kızgın kızgın bakarak "Senin yanaklarında elmaya benziyor" diyerek aklım sıra intikam almıştım telefona bakıp "Yarım saat olmuş gitmem lazım ."demiştim Emre yanıma gelip yanağımdan öpmüştü "Yarın beraber gidiyoruz okula "demişti
"Tamam "diyerek eve doğru koşmuştum

Kahretsin anahtarı almadan çıkmıştım dışarıya telefonumu çıkartıp Betüle mesaj atmıştım "Kapıyı aç geliyorum "

Ben merdivenleri çıkarken Betül koşarak "Kanka geldim" diye yanıma gelmişti

"Kızım sen aklını peynir ekmekle mi yiyorsun kapıyı aç dedim niye geldin" demiştim Betül elini ağzına götürüp " Ben aşağı kapıyı sanmıştım ne yapacağız şimdi ?" diye sormuştu
"Senin matematiğin yüz bu sorunu sen çözersin Betül güveniyorum sana "
"Tamam tamam abini arayalım o açar kapıyı " demişti
"Neredeydiniz diye sorarsa ne diyeceğiz canım arkadaşım ? Sevgilimle buluştuk bu saatte gel beni öldür mü diyeyim" demiştim Betüle

Kapının önünde bir mucize bize kapıyı açsın diye bekliyorduk Betül süper geçlerini çalıştırıp "Balkondan elbise düştü diyelim" demişti ama abimin bu yalana inanmayacağı bariz .
Kapıda yirmi dakikadır bekliyoruz evden kaçsak bir sene fark etmezler kısa ve net.

Ben başımı Betülün omzuna koymuştum Betül "Cipsim yarım kaldı ya " diye üzülürken kapı arkasına açılmıştı .

Ben kafamı kaldırıp kapıya bakmıştım Betül kolumu sıkıp "Bittik kanka helvam fıstıklı olsun" demişti ve hâlâ yiyecek düşünüyordu
Kapıyı babam açmıştı ilk defa babama yakalanmıştım normalde en son babalar duyar bizim evde en önce babam duyuyor ...
Dizlerim titreşimdeki telefon gibi titriyordu Betül dudaklarını ısırarak bana bakıyordu elimi sıkıp başımı öne eğmiştim ...