Ölmüştüm. Daha çocukken ölmüştüm işte. Uzak dan kendime bakıp, kendime ağlıyordum.
Üşüyen titrek bedenime iyice sarılırken, kendime gelmek için direniyordum.
"Acele etsene kızım!"
"Ben ne yapıyorum mızlanmayı kes!'
'Hele bir işimiz bitsin. Ben göstereceğim sana!'
Duyduğum sesler beni daha çok tedirgin ederken, gözlerimi aralamaya çalıştım.
"Yardım edin."diye mırıldandım. Nefes almaya dahi mecalim yoktu.
Sesimi duymaları imkansızdı. Gözlerim den yaşlar süzülürken beni görmeleri için duâ etmeye başladım.
Ümidimi yitirirken sesler yakınlaştı.'Bir dakika dur! Orda biri var!'
'Acelemiz var Derin. Gitmemiz lazım!'
' Ya biri var diyorum. Bak yatıyor ağacın altında!'
'Ayyaşın tekidir.'
'Sen gelmezsen gelme! Ben gidiyorum !'
'Derin ! Derin bekle! Hay ben senin !'
'Sinan koş! Bu kız yaralı! Hey hadi aç gözlerini!'
Yanağımda hissettiğim soğuk eller içimi daha çok titretirken, gözlerimi açamıyor fakat duyabiliyordum.
"Bacağı yaralı Sinan. Yanımızda götürelim."dedi bir kız.
"Buna biz karar veremeyiz. Abin kızabilir."dedi bir erkek sesi.
"Kızarsa kızsın. Onu böyle bırakamam. Baksana şu masumluğa."dedi kız olan.
Ben burda son nefeslerimi veriyordum. Onlar beni ne yapacaklarına karar vermeye çalışıyorlardı.
Kendimi biraz daha zorladım gözlerimi açmak için. Sonunda başarabilmiştim.
Gözlerimi açtığımda, bir çift şaşkın gözlerle karşılaştım.
Kız burnumun dibine girmiş, gözlerimi açmayı bekliyormuş gibi,"Aha açtı gözlerini!"dedi sevinçle. Sağ koluma girerken, "Hadi Sinan sende diğer koluna gir."dedi.
Ben baygın baygın bakıp, kendimi onlara teslim etmişken, "Merak etme iyi olacaksın." dedi kız moral veren sesiyle.
Genç çocuk ise koluma, oflayarak girmişti.Ayağa kaldırdıkları anda acıyla inledim. Gözlerim kararmaya başlamıştı yeniden.
"Canım kim yaptı sana bunu?!" diye sordu.
Cevap vermeye çalıştıkca gücümü yitirir gibi oldum.
"Tamam yorma kendini. Sinan kucağına alsan daha iyi olucak sanırım. Bu şekilde yürüyemez. Hadi acele et.""Ama..." Çocuğun itiraz etmesine fırsat vermeden "Hadi dedim!"diye cırlayıverdi.
Beni kucağına aldığında bacağımın daha çok acıdığa yemin edebilirdim.
Gözlerimi açmakta güçlük çeksemde, neticede zar zor başarabiliyordum.
Bilmediğim bir zaman zarfı içerisinde, baygın şekilde kucakta taşındım ve sonunda beni yavaşca kucağından indirmişti. İlk önce karşımda duran arabaya, ardından kaputa yaslanmış olan şahsa baktım.Bu suratı daha önce görmüştüm.
"Nerde kaldınız? Meyvelerim çürürdü."dedi sinirle.
Sinan işaret parmağıyla beni gösterince "Bu da ne?" diye sordu hayretle.
Yaratık boku.
Bacağımın yara olmasına duâ etsindi.
İsmini Derin sandığım kız, "O yaralı. Görmüyor musun? Hastaneye gitmeliyiz." diye söylendi beni arabaya doğru ilerletmeye çalışırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİÇ
Roman pour Adolescents"Ben seni sevdiğim de, henüz 'süt'e 'düt' diyordun." Klasik olmayan, gerçek hayattan esinlenilmiş ve biraz da kurgu olan bu hikayeyi okumayı deneyin. Pişman olmazsınız. (24.10.2017)