EXO'DA KIZ KARDEŞİM(DÜZENLENİYOR)

4.Bölüm: Koredeyim

Merabalarr yeni bölümle karşınızdayım. Oy vermeyi unutmayııınnn.. ♡♡♡♥♥♥♥♡

Sonunda bugün mezun oldum. Burak'tan kurtuldum. Dört yıllık belam. Annem ve abimi bulmaya gidebilirim.

Babamdan mezuniyetten sonra için bilet almasını istedim. Zaman kaybetmek istemiyorum. Benim için en önemli şey zaman. Onları ne kadar erken bulursam benim için onlara geçireceğim zamanın artması demekti.

Valizlerimi alıp havaalanına gittik. Babam benim için endişeleniyordu. Beni yalnız hiçbir yere göndermemişti.

"Elif adresi verdim değil mi?"Dedi babam

"Evet baba. Hatta ezberlettin." Babamın hafızası çok güçlüydü hala kore'deki evin adresini unutmamış.

"Peki otelin adresini verdim mi?" Babam bu soruları bana en az beş kez sordu. Telaştan ve beni yalnız göndereceği için emin olmak istiyordu.

✖✖✖✖✖✖✖✖

Uçak saati gelmişti artık. Annem ve abime az kalmıştı. Babama sıkıca sarıldım.

"Abimi sana getireceğim baba."

"Sende annene kavuşacaksın kızım." dedi babam. Ayşe ile vedalaşıp uçağa bindim.

Az kaldı elif çok az. Annemi bulduğumda kokusunu içime çekeceğim unutmamak için bir daha kokusunu içime çekeceğim. Abime çocukken ne kadar yalnız olduğumu anlatacağım. Onları nekadar özlediğimi, ben hayatlarında yokken ne yaptıklarını soracağım. Az kaldı geliyorum...

✖✖✖✖✖✖✖✖✖

Uçakta uyuya kalmıştım. Hostesin beni uyandırmasıyla uyanmıştım.

Uçaktan inip havaalanından dışarı çıktım. Akşamdı. Şehrin ışıltısı büyüleyici, sokaklar insan doluydu, şehir cıvıl cıvıldı.

Evet elif. Hayır elif yok burda Nari. Simdi ne yapacağıma karar vermem lazım. Akşam olduğu için ilk önce kalacağım otele gidip yerleşeyim.

Sabahta babamın verdiği adrese giderim. Babam seni tanıdığı kadarıyla senin anılarına bağlı biri olduğunu söyledi. Sabah gittiğimde taşınmamış ol lütfen anne...

Havaalanın önünde taksi durdurdum. Artık türkçe yok korece konuşmam gerek. Taksi şoförüne bavullarımı verdim bende arkaya oturdum. Şoföre otelin adresini verdim.

Otel'in önünde indim bavullarımı alıp otelin içine girdim.

"Oh Na ri adına ayırtılmış bir oda vardı." dedim görevliye.

Otelin sahibi babamın yakın bir arkadaşı babamla sürekli telefonda konuşulardı.

"Kimliğinizi alabilir miyim hanımefendi?"dedi görevli. Kore vatandaşı kimliğinde vardı türk vatandaşı yani ben çift vatandaş oluyorum.

"Tabi buyrun."diyerek görevliye kimliğimi uzattım. Etrafi izliyordum lüks bir otele benziyordu.

"Üçüncü kat yetmiş iki numaralı oda." dedi görevli kimliğimi ve anahtarımı uzatırken .

"Teşekkürler" dedim kimliğimi ve anahtarımı alıp.

Asansöre gittim üçüncü kata basıtım. Odamı bulup içeriye girdim. Bavullarımı odaya girdirdim. Odamı gezmeye başladım. Odam büyüktü, güzeldi. Manzarası da güzeldi.

Uçak beni çok yordu duş alıp uyudum. Uyuyabilirsem eğer yarın için çok heycanlıydım.

✖✖✖✖✖✖✖

Sabah olmuştu. Tabi ben sabah sanıyodum odamın saatine baktığımda saat farkı aklıma gelmişti uyandığım da öğlen olmuştu.

Telefonumada Kore saatine göre ayarladım. Elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirip otelden çıktım.

Otelin restoranında yemek yemek istemedim çünkü ben herkesin içinde yemek yiyemiyorum. Kapalı yerlerde yemek yemek beni geriyor ama buna kendimi alıştırmam lazım.

İlk gördüğüm marketten atıştırmalık alıp onları yedim. Babamın verdiği adrese gitmek için taksi çevirdim. Seulden biraz uzaktaydı.

Çok heyecanlıyım elim ayağım heycandan titriyordu soğuk soğuk terliyordum.

Taksi durdu.

"Şu ev hanımefendi "dedi şoför evi göstererek.

Taksinin ücretini ödeyip taksiden indim. Evin önüne geldim. Merdivenlerden çıkarken heycandan ayaklarım titriyordu. Kapının önüne geldim. Zile bastım....

Oy vermeyi unutmayalım lütfen.