WGM 1.1

2.4K 183 56
                                    


*

Gülümsemeni korumak istiyorum,

Korumak istiyorum.

Sonsuza dek ...

*

Soğuktu.
Çok soğuktu.

Attığım adımlar bir bıçak gibi ayağıma batıyor ve canımı yakıyorlardı.

"Ben, böyle olsun istemezdim Baekhyun ama, o senin baban."

+ "O benim babam falan değil Kyungsoo. Senin baban. Bana hiçbir zaman sevgiyle sarılmadı o adam. Gerçi, zaten sarılmaması gerekiyordu. Üvey oğlu olduğum halde sırf onun şirketini bok çukurundan çıkarayım diye düştüğüm durumu görmüyor musun?"

Kyungsoo ellerini ceplerine soktuktan sonra başını salladı. Sanki beni anlıyormuşçasına bakıyordu. Gözlerindeki ifadesizlik, somurtuş. Canımı yakıyordu. Üvey dahi olsa bana abilik yapması gerekiyordu.

"Seni sevmiyorum Baekhyun. Her zaman küçük bir çocuk gibiydin. Öyle de kalacaksın. Şımartılmış aptal çocuğun tekisin sen. Daha fazla ayağıma dolanma çünkü bu abi-kardeş rolünü daha fazla üstlenemeyeceğim. LGBT olduğun günden beri kimse seni sevmedi. Senin için etrafında olan tek kişi annemdi. Sırf o da şirket için senin yanında bulunuyordu. Tch. Kim 'gay' bir oğlu olsun ister ki? Şimdi sana bunlar son sözlerim. Benden uzak dur. O biricik kocanla yurtdışına mı çıkarsınız artık bilmem ama seni görmek istemiyorum. Bu şımarık tavırların ve aileye ait olmayışın canımı sıkıyor."

Dişlerimi daha ne kadar sıkabilirdim? Öyle cümleler kurmuştu ki kalbimi bir mermi edasıyla delip geçmişti. Bacaklarımı hissetmiyor gibiydim. Yer sallanıyor ve ben yok oluyordum. Göz yaşlarım çoktan bağımsızlığını ilan etmişti ve yanaklarımdan usulca süzülüyordu.

Babamın ölmesi benim suçum değildi. Onu sanki ben öldürmüşüm gibi hissetmem doğru değildi fakat şuanda ona sarılmalı ve sonsuza kadar öyle kalmalıydım.

Siktiğimin dünyasında annem bile beni sevmiyordu.

Başımı usulca salladıktan sonra göz yaşlarımı elimin tersiyle silip güçlü gözükmeye çalışmıştım.

+ "Umarım için rahat eder ve beni böyle ağlattığın için vicdan azabı çekmezsin. Fakat garanti edebileceğimi sanmıyorum. Madem yok olmamı istiyorsun, pekala. Bundan sonra bir ruh gibi yaşayacağım."

Arkamı dönüp giderken tekrar ağlamaya başlamıştım fakat sanki gözümde yaş bitmişti. Hıçkırıklarım derin iç çekişlere dönmüştü sadece.

+ "Git gide babana benziyorsun."

Dedikten sonra elimi ağzıma iyice bastırıp onun ofisinden çıktım. Şuanda düşünebildiğim tek şey yatağa yatıp uyumak, uyumak ve uyumaktı.

Telefonumu yere atıp parçalanmasına izin verirken arabanın kilidini açmış ve sürücü koltuğuna yerleşmiştim.

Her şey üst üste geliyordu sanki. Chanyeol'a sefertası götürdüğüm günden beri benimle konuşmamak için sürekli kaçıyordu.

Şirkette ise iş dışında konuşmuyorduk ve açıkçası istifa edecektim. Bir de üstüne mükemmel üvey babamın kanser olması çıkmıştı.

Sinirle elimi direksiyona geçirdiğim zaman evin önüne gelmiştim. Kafamı yaslayıp derin nefesler aldım.

Eğer babam ölürse, Chanyeol ile evli kalmam için bir sebepte olmazdı. Şirkette üstüme yüklü hissenin bir kısmını satarak ömrüm boyunca tek başıma rahatça yaşayabilirdim.

WE GOT MARRIED | chanbaek | 2017 [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin