Chanyeol.İğrenç bir baş ağrısı beynimin her yerini ele geçirmiş bir şekilde zonkluyor ve zaten zorla geçirdiğim uykunun son damlalarını işkenceye çeviriyordu.
Nerede olduğumu anlamak için kafamı kaldırdığım zaman dün geceki olaylar bir film şeridi misaliyle gözümün önünde belirmişti.
Hışımla koltuktan inerken küçük bedeni mutfak tezgahlarının aralarında dolaşırken görünce bir saniyeliğine olsun arabamı unutmuştum.
Araba demişken, o sürtük kılıklıyı bulmam gerekiyordu.
"Uyandın mı?" Baekhyun umursamazca sormuştu. Başımı belli belirsiz salladıktan sonra kalkıp mutfak sınırının içine girdim. Eliyle tabağı tutup küçük masaya bıraktıktan sonra diğer tabağıda bıraktı ve oturdu. Bende buzdolabından içecekleri çıkarıp bardaklara doldurdum ve oturdum.
Yemeğin üstünden çıkan buhar havaya karışırken karnımın gurultusu ne kadar acıktığımı bir kere daha göz önüne sermişti. Baek aldırmadan yemeğine başlamıştı. Elindeki gazeteden de ekonomi bölümünü ilgili bir şekilde okuyordu.
Yemek ile ilgili yetenekleri gerçekten inanılmazdı. Hayatımda bu kadar güzel bir ramen yediğimi hatırlamıyordum.
"Sahi, neden sabah sabah ramen yiyoruz?"Bakışlarını kaldırıp saati işaret etti. Öğleden sonra 1'di. Gerçekten içimin geçtiği apaçık ortadaydı.
+ "Leş gibi içki kokuyorsun. Sabah kahvaltısına seni uyandırmaya çalıştım ama kalkmadın. Bu öğle yemeği."
Tişörtünün altından belirginleşmiş göbeği fazla yemek yediğinin göstergesiydi. O küçük bedene bir de öğle yemeği mi yiyordu? Boyuda eminim ki 1.70'i geçmiyordu.
- "Fazla yemek yemiyor musun?"
+ "Seni ilgilendirir mi?"
- "Sen benim kocamsın. Haliyle ilgilendirir."
+ "Şöyle deme. Tiksindiriyorsun."
Küçük bir çocuk gibi davranıyordu. Dünya üzerinde birsürü onunla aynı durumu yaşayan insan vardı. Böyle tepki vermesi yanlıştı. Ayrıca; burda mağdur olan kişi bendim. Hadi ama!
+ "Sabah baban aradı. Yarın şirkete gidip işe başlayacakmışsın."
- "Evet, tamamen unutmuşum."
+ "Senin kişisel sekreterin olacak kişiyi de ben seçecekmişim."
Bu hakkı ona babam mı vermişti cidden?
- "Sana bunu yapmanı kim söyledi?"
+ "Kendimi seçiyorum. Yanlış anlama, kıskançlığımdan değil. Sen evde yokken oyalanacak bir şeyler bulmalıyım. Yaşlı kadınlar gibi örgü kursuna falan yazılmayacağıma göre, geriye birtek bu seçenek kalıyor."
Daha sabah sabah bu kadar iş ve gerginlik yeterliydi. Çubuklarımı masaya sertçe çarpmam bile boşboğazı susturmamış ve sanki hiçbir şey yokmuş gibi konuşmaya devam etmişti.
+ "Bir de dünkü sürtük kimse, arabanı çaldı. Bir daha başını alıp dışarı çıkmanı istemiyorum. Magazinciler her yerde olabilir. Daha dikkatli olmalısın."
Bu sırada gazetenin magazin kısmını çevirerek önüme doğru fırlatmıştı. Bir kadın ve benim gülerek yalpaladığımız fotoğraf ve üstünde kocaman bir şekilde benim adım yazıyordu.
Şimdi sabahleyin babamın beni neden aradığı anlaşılmıştı.
+ "Aslında her zaman başbelası olan taraf ben olmuşumdur fakat hareketlerine dikkat etsen iyi olur Chanyeol."
Tabağıyla birlikte masadan kalkıp bulaşık makinesine yerleştirdi ve ardından dikelip ellerini ceplerine soktu.
Bu umursamaz tavrı beni öldürmeye yetiyordu. Sanki evliliği kabullenmiş gibi bir hali vardı.
Şimdi hamle yapma sırası ise bendeydi.
- "1 sene. Sadece 1 sene sana katlanacağım. Sonra boşanacağız. Bu oyunu fazla sürdüremem."
Baekhyun inanamazca bana baktıktan sonra tchlamış ve göz devirip mutfaktan çıkmıştı. Çıkmadan önce bünyesine sığabilen en büyük küfürü etmeyi de ihmal etmemişti. "Ajumma kılıklı seni." Telefonunu açıp birkaç numara tuşladı ve kulağına götürdü. Bu sırada bende yemeğimi yemiş ve tabaklarımı kaldırmıştım.
Yeni fark ettiğim kokuyla yüzümü buruşturdum. Titiz olduğunu biliyordum da, bu kadarı fazlaydı. Temiz bir evi temizlemiş olamazdı öyle değil mi?
Duvarın kenarında duran vileda bana pis pis sırıtırken içimden delirmiş bir şekilde kahkaha atmak geliyordu.
"Tabii baba tabii, orada oluruz."
Telefonu kapatıp cebine koydu.+ "Baban akşam yemeğinde onlara katılmamız gerektiğini söylüyor. Aile yemeği miymiş neymiş."
Ne aile ama!
Yürüyüp yanımdan geçerken arkasından yürüdüm fakat vileda bana tekrar piç gülüşü attı. Ardından ne mi oldu? Baekhyun'un kolundan tutarak yere yapıştım tabiki.
O da benim üzerime düşmekten son anda kurtulmuş ve derin nefesler almaya başlamıştı.
+ "Ulan sende 46 yerine 460 kromozom mu var? Bu ne gerizekalılık? Hayır görmüyor musun yerler ıslak! Bir de beni çekiyor kendisine! Süpermen'miyim ben be seni kurtarcam öyle?!"
- "Bana gerizekalı diyene bak! Temiz evi temizleyen ruh hastası seni!"
+ "Sana burdan bir vurursam görürsün ruh hastası kimmiş! Senin beynin hasta be ben bir şey diyor muyum?!"
----
yazar notsuz bölüm mü olurmuş len?
o deilde Baek'i yazarken içimdeki kıroluk baş gösteriyo
semt çocuğu yapacam bunu bakın görürsünüzALLAHIM TEOGA 8 GÜN VAR
İLHAM GELMİYO
BÖLÜMLER GECİKİYO
BİRİ BENİ KURTARSINBİR SÜPERMENDE BANA LÜTFEN
SİPİDERMANLAR ACİL PM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WE GOT MARRIED | chanbaek | 2017 [tamamlandı]
Fanfic"Yaşayan her şey ölmeye mahkumken hayatı anlamlı kılan nedir? ben size söyleyeyim; aşktır." Park Chanyeol *angst.