WE GOT MARRIED | chanbaek | 2017 [tamamlandı]

WGM 0.2

Chanyeol.

"Beni iyi dinle Byun Baekhyun, bu evlilik sahte. Bu yüzden kendini fazla kaptırırsan, bedelini bedeninle ödersin."

Bu ucube artık çok fazla olmaya başlamıştı. Ailesi yüzünden başıma aldığım sıkıntılar yetmiyormuş gibi, çocuk bakıcılığı yapıyordum.

Bu durumdan hoşlanmıyordum çünkü şuan görmüş olduğunuz kısa boylu oğlan her fırsattan istifade bana dokunmaya çalışıyordu.

+ "Ah, kusura bakmayın Bay Park! Ben bu evliliğinin gerçek olduğunu sanıyordum zaten! Sormayın! Size sırılsıklam aşığım!"

Elimi açıp kaldırdım fakat öyle bir bakmıştı ki geri indirmek zorunda kaldım. Bu kadar savunmasız gözükmek zorunda mıydı?

- "Masana dön ve pastanı ye."

Arkasını dönüp giderken sinirle "Ben çilekli pastadan nefret ederim." diye mırıldanmıştı.

Akşam olup bütün her şey bittiğinde evimize (!) gitmek için yola çıkmıştık. Arabanın kapısını açıp binmesine izin verdikten sonra sürücü koltuğuma bindim ve arabanın kontağını çalıştırdım.

Bir küfür mırıldanarak kemerini taktı ve kollarını kavuşturarak yaslandı.

- "Gülümse."

Camı açıp elini çıkardı ve çok mutluymuş edasıyla herkese bağırarak veda etti. Arabayı virajdan sağa kırdığımda alkışlar kesilmişti ve o da içeri girip tekrar arkasına yaslanmıştı.

Bu durum onunda hoşuna gitmiyordu, apaçık belliydi. Ama benim olduğum durum daha zorluydu ve ona üstünlük taslama hakkını kendimde fazlasıyla görüyordum.

Sinirle homurdanıp beni dürttüğünde gözümü bir anlığına yoldan ayırıp ona baktım. Yavru bir köpek gibi bana bakıyordu.

- "Ne var?"

+ "Düğünde yemek yiyemedim. Açım, yemek alalım."

Tch. Başıma açtıkları yetmiyormuş gibi bir de utanmadan yemek istiyordu. O pastayı onun ağzına zorla tıkamalıydım. Pişmanlık buram buram vücudumu ele geçirirken tek yaptığım hamburgercinin araba servis yerine girmek oldu.

Hızlıca siparişleri verip aldıktan sonra tekrar yoldaydık.

Paketlerin içinden patatesi buldu. Elini daldırmadan önce davranıp bir avuç patatesi aldım ve ağzıma attım. Bu yaptığımı çok garipsemişçesine baktıktan sonra teker teker yemeye başladı.

Bir kıza benzemesi normal miydi?
Veya ellerinin kızlara taş çıkaracak kadar güzel olması normal miydi?

Pekala, neler düşünüyordum ben? Kafamı Baek'ten alıp yola baktım fakat o ağzını şapırdatarak hamburgerini yemeye başlamıştı.

Oh, en gıcık olduğum şeyler listemde birinci sırayı çeken şey neydi bilin bakalım?

Evet, tam olarak o düşündüğünüz şey.

Kafamı hışımla ona çevirdiğim zaman kocaman ağzıyla göz ucuyla bana bakmış ardından yaptığı şeyi anlayıp sessizce yemeye devam etmişti.

Eimi atıp tekrar patates alınca koluma vurmuş ve gözlerini büyüterek bana bakmıştı. Patatesi severdim ve yiyordum. Nesi yanlıştı bunun da o kadar sinirle bakmıştı?

- "Ne var?"

+ "Sen çok aldın. Bana kalmayacak yeter."

Tch, hem hamburgerin parasını ben veriyordum, hemde yiyemiyordum. İçimde beliren öfke onu omzundan itip camdan dışarı fırlatma isteğini doğuruyordu.