*
Biri doktoru arasın.
*
Onlar gibi değildim. Konuşmadan da anlıyordum. Sessizliğin dilini iyi bilirdim ben.
- "At beni aşağı, bağır çağır, vur, piç de hertürlü hakareti et. Pişmanım, yaptığım yanlıştı ve sana ne söylesem affetmezsin. Geçmez biliyorum. Ama seni seviyorum."
İşte yeterli olan şeyler bunlardı. Bu cümleler beni vazgeçirmeye yeterdi. Onu yavaşça bıraktığım zaman abim dışında herkes onun yanına ilişmiş ve nefes nefese kalkıp inen göğüsleriyle teselli etmeye çalışıyorlardı.
Abim tam karşımda dururken gerçekten endişeli gözüküyordu.
"B-ben... İyi misin Baekhyun?"
+ "Mümkünse daha fazla bu abi-kardeş ilişkisini sürdürmeyelim. Hisselerimi Kai'ye bırakacağım. Nüfustan da adımı sildirdiğim zaman,"
"Yah! Saçmalama."
Beni önemseyesi mi tutmuştu? Birilerinin gerçekten bana böyle yakın davranması için başka birini öldürmekle tehdit mi etmem gerekiyordu illa?
Arabama bindim ve oradan uzaklaştım. Daha fazla gerilmeyecektim.
Chanyeol.
Yaşadığım şokun ardından gerçekten iyi değildim. Baekhyun'a kendimi nasıl affettirecektim?
Peki Kyungsoo? Onu ne yapmalıydım? Yakıp gelinlik giydirdikten sonra yamyamlara yem mi etmeliydim, yoksa doğrayıp yemeğime et diye katmalı mıydım?
- "Şimdi siz amcık ağızlılar, bana Baekhyun'a kendimi nasıl affettireceğimi söyleyeceksiniz."
Sözüm üzerine Kyungsoo ellerini ceplerine sokup "Çikolatalı pasta al." demişti. "Baek buna bayılır."
Tchladım. Baekhyun'un en sevdiği şey çilekti ve çilekli pastayı sevmeliydi değil mi? Çikolatalı ne alakaydı? Soo hala kendince beni kandırmaya çalışıyordu.
- "Baekhyun çileği çok sever. Hala kendince aramızı açacaksın değil mi?"
"Aptal. Baekhyun çilekten nefret eder. Düğün pastasını bile yemedi. Hatırlamıyor musun?"
- "Sana güvenmiyorum."
Kollarını göğsünde kavuşturup omuz silkti."Kardeşimin ne kadar delirdiğini gördüm. Katil olması taraftarı değilim ama yinede, çilekli alacaksan al ve olacakları izle."
Burnumdan sertçe bir nefes verip başımla onayladım. Yoldan döndüğü tarafa bakılırsa eve gidiyordu. Bende geldiğim arabaya binip eve doğru sürmeye başladım.
Eve giderken bir adet çikolatalı pasta almayı unutmamıştım tabiki. Bir şeyleri geride bırakmamız gerekiyordu. Gerçekten mutlu olmayı hak ediyordu artık.
--
Kapıyı çalıp bir açanın olmasını bekledim. Baekhyun dolu gözleri ile demir döküntüsünü kendisine çekip ayaklarımdan başlayarak beni süzdü.
Hızlıca yüzünü sildikten sonra geçmem için kenara çekildi.
- "Sana kendimi affettirmeye geldim."
+ "Neden?"
Omuz silkip pastayı masaya bıraktım ve montumu sıyırıp astım. Ardından cebimden çıkardığım sigara paketinden bir tane çıkarıp yaktım.
+ "Evde sigara içemezsin. Çık dışarı."
Dalı içime çekerken ucunun iyice yanmasına izin veriyordum. Baekhyun keskin bakışlarını sigara ile benim aramda götürüp getiriyordu.
Son nefeside çektikten sonra ucunun iyice ısındığına emindim. Baek'e uzatıp onun tutmasını bekledim.
Aklımdan neler mi geçiyordu? Onun kasığında bıraktığım yanık izi mi? Kesinlikle.
Sigarayı aldığında sorar bakışlarla beni izliyordu. Tişörtümü başımdan sıyırdım. Dünyadaki en hassas ve zevk bölgelerimden birisi köprücük kemiğimin altındaki bölgeydi.
- "Sigarayı tam şuraya bastır." dediğim yeri işaret ettiğimde gözleri büyümüş, elleri titremeye başlamıştı. Cidden, ben bu oğlana zamanında nasıl davranmıştım? Tenha biryerde rahatça pişman olmalıydım belki ama şansım ona bile izin vermiyordu.
+ "B-ben yapamam."
Büyük elimle bileğini kavradım ve göğsüme yaklaştırıp dediğim yere sigarayı sertçe bastırdım.
Önce ağrı hissi veren yer ardından çok büyük bir yanık hissiyle yanıp tutuşmuştu resmen. İnlemelerimin sonunda Baekhyun elini çekip sigarayı yere attı ve ağlamaya başladı.
Kollarını belime dolayıp iyice yaklaştı ve sıkıca sarıldı.
+ "K-kendine bunu neden y-yapasın k-ki?"
- "Neden bu kadar kısasın Baekhyun?"
Sorumu cevapsız bırakıp gözyaşlarının göğsümü ıslatmasına izin verdi.
+ "Kalbinin atışlarını daha iyi duyabilmek için."
Bu bana birazda 'Kırmızı Başlıklı Kız' hikayesini hatırlatmıştı. Sahi, nedendi ki?
+ "Peki sen niye bu kadar uzunsun Chanyeol?"
- "Ağladığın zaman seni içimde saklayabilmek için."
----
Çok özür diliyorum. 536 kelime diğer bölümlerin neredeyse yarısı oldu. Ama ilham bitti arkadaşlar yani kusura bakmayın kkkk Sizleri seviyorum ve 1K OMFG
1 K şerefine reelimi bırakıyorum aşağı
Şu öndeki minnoş benim nbr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WE GOT MARRIED | chanbaek | 2017 [tamamlandı]
Fanfiction"Yaşayan her şey ölmeye mahkumken hayatı anlamlı kılan nedir? ben size söyleyeyim; aşktır." Park Chanyeol *angst.