Baekhyun yorgun başını kaldırıp çırılçıplak yattığı yatağa baktı. Chanyeol yanında öylece uzanıyordu ve çocukların sesleri duyuluyordu.Parmaklarındaki kanın çekildiğini hissetti kısa olan. Burukça gülümsedi ve olduğu yerden kalkıp yavaş adımlarla çocukların odasına girdi. İkili yatağa yatmış boğuşuyorlardı.
Yolda gelirken bulduğu pijama altını giyip ikisinin arasına kendisini bıraktı ve hayatının iki mucizesine milyonlarca öpücük hediye etti.
~ "Appa, o bahsettiğin bir hafta, bugün doluyor." ChanHyun umutsuzlukla konuşmuştu.
Baekhyun başını sallayarak onayladı. Bu ikisinden ayrılacak olmak onu derinden sarsıyordu. Nasıl dayanırdı ki? Özlemlerine nasıl karşılık verirdi?
+ "Appa bir yere gitmiyor ChanHyun. Ben... Sana söz veriyorum geri geleceğim. Ama bunu appaya söylemek yok. Tamam mı?"
~ "Sahi mi?!"
+ "Sahi ya."
Saçlarını okşadı küçük çocuğun ve ikisini de kendisine çekerek sarıldı. Chanyeol kapının pervazına yaslanıp kollarını göğsünde kavuşturdu.
- "Bu görüntüyü yarın göremeyecek olmak, çok acı."
Dolan gözlerini zorlukla sildikten sonra titredi. Unutmamıştı. Zaman ne çabuk geçmişti öyle. 1 haftada geçirdikleri bütün zaman su gibi akıp gitmişti.
Baekhyun yataktan ayaklarını sarkıtıp kalktı ve gülümseyerek kocasının yanına ilerledi. Tam önünde durdu ve yüzük parmağına sevgi yüklü bir öpücük kondurdu.
+ "Ben öldüğümde bile bu yüzüğü parmağından çıkarma. Kimseyle evlenme. Benim acım yüzünden çocukları unutma. Onlara iyi bak Chanyeol. Sana sonsuz güveniyorum."
Chanyeol başını salladı ve gözlerini tekrar silip küçük olanın dudağından öptü.
- "Söz veriyorum sevgilim."
----
+ "Vakti geldi Yifan." Baekhyun tedirgince konuştu telefonda. Karşıdan onaylayan bir mırıltı yükseldi.
"Peki, sen nasıl istersen patron."
----
Chanyeol sol göğsünün üstüne Baekhyun, Baekhyun de sol göğsünün üstüne Chanyeol yazdırmıştı. SeHyun yapılan işi gördüğünde birazcık korkmuştu ama sonunda hep beraber gülerek çıkmışlardı dövmeciden.
Yavaşça arabaya binmek için sokağa çıktılar. Baekhyun, kalbinin sıkıştığını hissedince durdu. Diğerleri onu 3 adım geçtikten sonra yokluğunu fark edip durdular.
Chanyeol arkasını dönüp kısa olana baktı.
Yo, dedi içinden. Şimdi olmaz.
Baekhyun burukça gülümseyip kendisini öne doğru serbest bıraktı. Gözleri kararıyor, vücudunun belirli bölgelerine ağrılar saplanıyordu.
Chanyeol onu kucaklayıp gözyaşları eşliğinde arabaya bindirdi. Çocuklar da binince son gaz hastahaneye sürmeye başladı. Bu sırada araba sisteminden herkese haber vermişti.
Baekhyun'un annesi durumu öğrenince şimşek gibi çakmıştı hastahaneye.
Doktor Yifan onu yoğun bakım ünitesine aldı. Ama oldukça geçti. Son sözlerini ve nefesini vermek üzereydi. Göğsü hızla inip kalkıyordu. Herkes yavaşça girdi büyük odaya.
Burukça gülümsedi Baekhyun, şimdi karşısındaydı işte. Hayatının her bir alanında önemli yerleri olan insanlar karşısında dikiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WE GOT MARRIED | chanbaek | 2017 [tamamlandı]
Fanfiction"Yaşayan her şey ölmeye mahkumken hayatı anlamlı kılan nedir? ben size söyleyeyim; aşktır." Park Chanyeol *angst.