WGM 2.0

1.7K 123 46
                                    

*

Sadece kendini düşünen bencil ben,

Duygularını bilmeyen ve seni inciten ben,

Bu kadar değiştiğime inanamıyorum.

*

Az önce söylediklerini idrak etmeye çalışırken onun poposuna tekmeyi basıp evden göndermeyi düşünüyordum. SeHyun elini ağzına kapatıp esnedi ve kollarını ileri uzatarak avuçlarını açıp kapatmaya başladı.

Bu onun 'uykum geldi' deme şekliydi. Chanyeol'a cevap vermeden eğilip onu aldım ve uzun koridora girdim. Boydan boya pembe boyanmış ve üstünde simlerle SeHyun yazan odanın kapısını açıp içeri girdim. Beşiğin içine yatırmadan üstünü değiştirip altını dikkatle bezledim ve yatırdım.

SeHyun gözlerini kapatınca yorganı üzerine örtmüş ve yanağına bir öpücük kondurmuştum.

Odadan çıkıp kapıyı kapattığımda tam önümde duruyordu.

- "Ee, nişanlın nerede?"

Ona bu yalanı uydurduğuma inanamıyordum. Cidden daha mantıklı bir şey bulamamış mıydım? En azından ona kanıtlayabileceğim bir yalan?

Sinirle omzuna bir tane geçirip kollarımı göğsümde kavuşturdum.

- "Hala bana aşık olduğunu biliyorum."

+ "Aşkın sayesinde güçsüz ve küçük bir insan her şeyi yapabilir. Eğer seni doğrayıp yemeğime katmamı istemiyorsan arkanı dön ve evden çık."

Onu tehdit eden ses tonum birazcıkta sitem doluydu sanki. Tam hayatımdan gitmesine alışmışken geri gelip tüm düzenimi altüst edemezdi. Kalbim evet derken beynim kattiyen hayır diyordu ve açıkçası ikilemde kalmıştım.

Hala 5 sene önceki gibi başımı döndürüyor oluşu tehlikeli miydi? Kesinlikle evet.

- "Üzgünüm. Hiçbir yere gitmiyorum. Yarın ChanHyun'u da yerleştiririz ve 1 ay sonra da düğün. Nasıl fikir?"

Sözlerimi geri alıyorum. Bu adam başımı falan döndürmüyordu. Tek yaptığı beni sinir hastasına çevirmekti.

Yumruklarımı sıkıp geniş göğsüne hızlıca indirmeye başladım. Gülüşleri koridoru doldururken neden güçlü olmadığımı birkez daha anladım.

Şu boks işi, bir düşünse miydim?

+ "Benden güçlü olmandan nefret ediyorum! Senden de nefret ediyor-"

Dudaklarını benimkilere bastırdığı zaman gözlerim sınırlarına kadar açıktı. Ben... Nasıl hissedeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Sanki içimdeki cazgır Baekhyun gitmişte yerine başka birisi gelmişti. Onu o kadar çok özlemiştim ki, beynime laf geçiremiyordum.

Dudaklarına özlemle karşılık verince bir çanta düşme sesi duydum. Ondan ayrılıp sol tarafıma bakınca, Hyorin'in şok dolu bakışlarıyla karşılaşmıştım.

Siktir. Şimdi mi Hyorin?! Gerçekten mi dostum?!

"C-Chanyeol? Bu cidden sen misin?"

Chan başını bana doğru çevirdikten sonra şokla baktı ve tchladı. Hyorin'e neden yedek anahtarı vermiştim ki?

Ha hatırladım. Bir sıkıntı çıkarsa SeHyun'a onun bakmasını söylemiştim.

"Bunca zaman sonra nasıl geri dönersin? Hala yüzün var mı Baekhyun'un karşısına çıkmaya?!"

WE GOT MARRIED | chanbaek | 2017 [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin