2 ay sonra
Yazarın ağzından
Katrina her zaman ki gibi beyaz uzun elbisesi ve saman rengi şapkasıyla İtalya'nın sokaklarında geziyordu.Restoranların olduğu bir sokağa gelmişti. Bir manavın önünde durdu ve şapkasını çıkartıp saçlarını saldı. Eline bir portakal aldı ve incelemeye başladı. O sırada dükkanın sahibi dışarı çıkmıştı.
"Buongiorno.(Günaydın.)" dedi Katrina. Adam da aynı şekilde Katrina'ya karşılık verdi. Portakalın parasını verip o sokaktan ayrıldı.
Aamir ve ekibi de İtalya'daydı. Aamir lobide oturmuş kahvesini içiyordu ve etrafı gözetliyordu.
Katrina otele yaklaştığında bir keman sesi duydu ve sese doğru ilerledi. Daha önce de gördüğü bir kemancı kızdı bu. Daha önce meşgul olduğundan dinleyememişti ama şimdi çalmayı bitirene kadar dinledi onu. O kadar dalmıştı ki geç kaldığının farkına bile varamamıştı. Geç kaldığını çalan telefonuyla anladı.
"Alo...Çok haklısın evet yine geç kaldım ama birazdan oradayım...Evet keman sesi geçen gün gördüğümüz kız yine burada...Onu görünce takılıp kaldım işte..." deyip gülümsedi.
"Daha ne kadar bekletmeyi düşünüyorsun beni?...İki dakika...Emin misin?İyi o zaman resepsiyonun önünde buluşalım." deyip nefes verdi Aamir. Yeterince bekletmişti onu zaten.
"Tamam...İki dakikaya oradayım." deyip telefonu kapattı Katrina. Aamir de aynı anda telefonu kapatmıştı.
Katrina gideceği yere ağır adımlarla gidiyordu. Zaten gideceği yer çok yakındı. Aamir de otelin merdivenlerinden çıkıyordu. Genç bir kadını gördü ve selam verdi. Aamir otelin girişine gelmişti ve onu arıyordu. Oysaki iki dakika sonra burada olacağını söylemişti. Sıkıntıyla saatine baktı.
Katrina da otelin kapısından içeri girmişti. Otelde onu bekliyordu. Aamir kapıdan içeri giren kişiyle kapıya döndü. Katrina da annesinin yanına gitmişti.
"Seni bir daha alışverişe göndermeyeceğim. Hep geç kalıyorsun." dedi annesi.
"Sen aramasaydın akşama kadar kemancı kızı dinleyebilirdim."
Annesi ile aynı anda gülümsemişlerdi.
"Hadi gel mutfakta işlerimiz var. Daha akşama hazırlık yapacağız. Sonra da bahçede bir kahve içeriz olur mu?" deyip göz kırptı Zaara hanım. Katrina gülümseyip kafasını olur anlamında salladı.
Aamir de beklediği kişiye el salladı. Salman ve Shahrukh gelmişti. Aslında Shahrukh gelecekti ama Salman da yanında gelmişti.
"Sonunda gelebildiniz." dedi Aamir.
"Sen dakika başı arayıp durmasaydın daha erken gelebilirdik." dedi Salman.
"Neyse şanslıyız. Adamlar da geç kalacakmış."
Shahrukh sinirle Aamir'e döndü.
"Sen bunu bilmene rağmen bizi erkenden buraya mı getirdin?"
"Bu operasyon hata kabul etmez. Her şeyi detaylıca düşünmek lazım."
"Düşünelim kardeşim düşünelim. Zaten başka bir şey yaptığımız yok. Nerede aksiyon direk ordayız."
Otelin restoranına geçmişlerdi.
Katrina da otelin kafesine gelen birine çay servisi yapmıştı.
"Hadi gel kahven soğuyor." dedi Zaara hanım. Katrina arkadaki masanın hesabını verip Zaara hanımın yanına gitti. Hem kahve içiyor hemde kurabiye yiyorlardı. Katrina kurabiyeyi ikiye böldü ve bir parçasını ağzına attı. Beğendiğine dair bir ses çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞMAN
Fanfictionİki ülke...Pakistan ve Hindistan...ISI ve RAW....ISI ve RAW bir görev için bir araya gelirler ama düşmanlıkları çok büyüktür. ISI ve RAW'dan 2 kişinin birbirine aşık olmasıyla işler değişir. ISI ve RAW artık eskisi gibi düşman kalamayacaklardır. Her...