13. BÖLÜM-2

137 11 9
                                    


Aamir

"Aamir ne yaptın sen?"

Arkamdan gelen ses doğru döndüm. Rani'ydi.

"Rani? Senin ne işin var burada?"

Rani gelip Arjun'un nabzına baktı.

"Sameer'den öğrendim. Arjun...ölmüş."

O an içimde bir pişmanlık oluşmuştu. 

"Aamir. Bu silahı hemen saklamalıyız. Açığa alınmana sebep olabilir."

"Ne olacaksa olsun. Böyle bir pisliği daha fazla yaşatamazdım."

"İntikam istediğini biliyorum. Ama bir çözüm bulmamız gerek. Bekle burada."

Rani evin içinde gezinmeye başladı. Eldivenleri elinde takılı olduğu için sorun değildi. Tüm çekmeceleri dağıtmaya başladı. Sonunda yatak odasındaki bir çekmeceden silah buldu. Silahı getirip Arjun'un eline sürdü ve yan tarafına bıraktı. Tekrar yatak odasına girdiğinde bende peşinden gittim. Kasayı açarak içinden paraları aldı ve odayı dağıttı.

"Rani. O parayı ne için aldın?"

"Hırsız girmiş gibi göstereceğiz. Hadi çıkalım artık.

.....................................................

Hastaneye geldiğimde direk Katrina'nın odasına gitim. Herkes oradaydı.

"Sonunda beyfendi gelebildi."

Direk Katrina'nın yanına gidip elini tuttum.

"İyi misin?"

Evet anlamında kafasını salladı.

"Ne işin vardı?"

"Önemsiz bir şeydi."

Rani'ye baktığımda kafasını salladı.

..........................................................

Biz hastaneden çıktıktan sonra Shahrukh'un telefonu çalmıştı. 

"Alo?....Yarın mı?...Döndü mü o adam?...Tamam yarın görüşürüz Sameer bey."

Katrina babasının adını duyunca direk Shahrukh'a baktı.

"Parti yarın olacakmış."

"Bizde geleceğiz." dedi Katrina.

"Saçmalama. Hastaneden daha yeni çıktın. Kajol ile biz hallederiz."

"Ekip-"

"Ekibe gerek yok. Geçen günkü gibi olmasın."

Shahrukh 

Kajol ile partiye gitmiştik. Herkes bize o günkü gibi selam vermişti. Sameer bey yanımıza yaklaştı.

"Ekibin nereden Don? Onları da burada görmek isterdik."

"Katrina biraz hastalandı. Onun başında bekliyorlar."

Sameer bey anladığını belli edercesine kafasını salladı. Yerimize oturmuştuk. Birkaç dakika sonra anlaşmayı yapacağımız adam gelmişti. 

"Hoşgeldin Don. Ben Abram."

El sıkışıp yerimize oturmuştuk.

"Anlaşmanın şartlarını size anlatmışlardır. Şartlar aynen geçerli."

"Ne o acelen? Bir yere mi yetişeceksin?"

"Aslında Maldivler uçağına yetişmemiz gerekiyor."

DÜŞMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin