18. BÖLÜM

125 7 3
                                    

Shahrukh

Uyandığımda beyaz bir odadaydım. Odadaki her şey bembeyazdı. Karşımda küçük bir kız vardı. 

"Sen kimsin?"

"Baba ben sizin gelecekteki kızınızım. Annemi kurtar lütfen." deyip kayboldu. Gözlerimi açtığımda terden sırılsıklamdım. Başımda bir hemşire vardı. Uyandığımı görünce direk dışarı çıktı. Hemen Aamir'ler içeri girdi.

"İyi misin Shahrukh?"

Evet anlamında kafamı salladım. 

"Siz beni nasıl buldunuz?"

"Gauri haber verdi."

"O nerede?"

Söylemekte tereddüt ettikleri bir şey vardı ki birbirlerine baktılar.

"Bir şey mi oldu."

"Şey...Gauri...."

"Aamir ne oldu ona?"

"Kuljit onu öldürdü."

Nefesim kesilmişti. O anda bir titreme daha baş gösterdi.

"Shahrukh."

"Aamir çıkın dışarı."

"Ama-"

"ÇIK DEDİM."

Aamir herkesi dışarı çıkarmıştı. O gittikten birkaç saniye sonra doktor elinde iğne ile gelmişti.

"İğne istemiyorum. İ-istemiyorum. HAYIR."

Debelenmiştim ama bir işe yaramamıştı. Sonrası karanlık.

...................................................................

Uyandığımda Kajol başımdaydı. Ağlayarak bana bakıyordu.

"Kajol?"

Diğerleri de odadaydı. Kajol gelip yanımdaki sandalyeye oturdu. Elimi uzattım ama tutmadı. Öylece elime bakıyordu.

"Shahrukh ben özür dilerim."

"Neden?"

"Seninle birlikte olamam artık. Buraya sana veda etmeye geldim."

"N-neden?"

"Ben hamileyim."

Dediği şey ile herkes ona dönmüştü. Diyecek bir şey bulamamıştım. Ne diyebilirdim ki?

"Beraber olamayız ama arkadaş-"

"Birlikte olamayacaksak arkadaş da olmayalım daha iyi. Sana mutluluklar. Çıkar mısın odadan."

Kajol direk dışarıya çıktı. Gözlerim dolmuştu. 

"Shahrukh. Kajol'un burada bir düğünü daha olacakmış. Biz hepimiz geleceğiz diye söz verdik ama sen gelmek istemez-"

"Geleceğim." deyip üstümü giyinmeye başladım.

"Nereye?" dedi Katrina. 

"Gidiyorum. Düğünde görüşürüz." deyip hastaneden çıktım.

........................................................

Düğün günü gelmişti.(VİDEOYU İZLEYİN.AİSHİ KAJOL OLARAK GÖRÜN.)

Kajol gittikten sonra tekrar bir kriz geçirmiştim. Yere yığılacakken birisi beni tutmuştu. Herkesten uzağa götürmüştü.

"İyi misin?"

"Evet. Sen kimsin?"

"Ben Jacqueline. Kuljit'in kuzeniyim. Sen?"

"Shahrukh."

"Demek Shahrukh sensin. Kajol'un anlattığı kadar varmışsın."

"Kajol'un anlattığı kadar derken?"

"Gel oturalım şöyle. Sana anlatacaklarım var."

........................................................................

"Yani Kajol hamile değil mi?"

"Hayır. Seni kendinden soğutmak için böyle bir yalan söyledi. Senin o halini görünce zarar verdiğini düşünmüş ve o yalanı söylemiş. Kajol ve Kuljit aynı odada yatmıyorlar bile. Kajol ondan nefret ediyor."

Duyduğum şeyler karşısında sevinmiştim. Jacqueline Kuljit gibi değildi. Kuljit'in aksine çok iyi biriydi. Ona teşekkür edip otele döndüm. Odaya döndüğüm anda bizimkileri görmeyi beklemiyordum. 

Katrina

Düğün bittikten sonra Shahrukh'un odasına gitmiştik. Shahrukh daha gelmemişti. Kızlarla birlikte odasını temizlemiştik. Odasını hala öyle hatırlayınca gözlerim doluyordu. Yerlerimize oturduğumuzda Shahrukh gelmişti.

"Sizin ne işiniz var burada?"

"Neden? Arkadaşımızın odasına gelemez miyiz?" dedi Kriti.

"Yoo bir an şaşırdım da."

O an Shahrukh titremeye başlamıştı. Hepimiz ne olduğunu çok iyi biliyorduk ama bilmezden geliyorduk. Shahrukh odada bir şeyler aramaya başladı. Belki aradığı şeyi çöpe atmış olabilirdim.

"Burdaki poşet nerde?"

Birbirimize bakmıştık.

"Burada poşet yoktu ki?"

"VARDI. NEREDE O?"

Bağırmasıyla hepimiz irkilmiştik.

"Shahrukh. Poşet falan yoktu burada." dedi Salman. Direk çöp kutusuna doğru gitti. Varun da peşinden gitmişti.

Shahrukh

Paketi çöpten bulmuştum. Biri gelip hızla elimden alıp arkasına saklamıştı. Arkama döndüğümde Varun olduğunu görmüştüm.

"Varun ver şunu."

"Olmaz." deyip içer gitti. Sendeleyerek peşinden gittim.

"Varun ver-"

"Bunu mu arıyorsun?" deyip kaçtı Asin.

"A-Asin."

Sonrası karanlık.

..................................................

Uyandığımda tekrar hastanede olduğumu anladım. Bu sefer başımda kimse yoktu. Üstümü giyinip çıkacakken Aamir beni tuttu.

"Hiçbir yere gidemezsin Bay Khan. Tedavi olacaksın."

"Tedavi falan olmayacağım." deyip elimi bileğinden kurtardım. Ama tekrar tutmuştu.

"Güzellikle değilse zorla. Hemşire hanım."

"Ne yapıyorsun sen?"

Hemşire elinde bir iğne ile geldi.

"Aamir."

"Şşt." O anda tenime saplana bir şey hissettim. Gerisi yok.

2 ay sonra 

Tedavim tamamlanmıştı.Merkeze dönüyordum. Yolda birini görmüştüm. Bu...bu gerçek miydi?

DÜŞMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin