0.2

100 9 0
                                    

İyi okumalar 🌸
Multimedya: The Cinematic Orchestra-To Build A Home

Taksi evin önünde durduğunda artık geri dönüş olmadığını anlamıştı. Karşısında duran ev , bıraktığı ev zaten değildi. Ailesi, kendisi İngiltere'ye gittikten sonra eski evlerinden taşınmışlardı. Tabii bu da Neva'ya çok ilginç gelmişti ama üstelememişti de.

Ailesinin, onu görünce suratlarında oluşacak ifadeyi çok merak ediyordu. Taksiden indi Neva. Teyzesi de o esnada valizleri  çıkartmakta yardım etmek amacıyla inmişti. Neva, Teyzesine dönüp

"Gelmiyor musun?" Diye sorduğunda , Leyla başını reddedercesine salladı.

"Yok kuzum. Gelmeyeyim ben . Siz hasret giderin. Yarın görüşürüz zaten." Dedi. Neva da bu söyleminden sonra ısrar etmek istemedi.

"Tamamdır. Sen nasıl istersen. " diyip öptü teyzesini.

Evin bahçe kapısını açıp, bahçeden geçti. Müstakil şirin bir evdi. Bahçeye çok özenildiği çok belliydi. Bunun emektarları olan Makbuş'un ve annesinin işi her halinden belliydi.

İncelemeyi bırakıp zili çaldı. Kapıyı açan kardeşi Yağız'ı görünce, bir kere daha ne kadar doğru bir seçim yaptığını ve onu ne kadar özlediğini anladı. Hoş, canım cicim günleri geçtikten sonra muhtemelen ev ringe dönecekti ama olsundu. Nasıl da uzamıştı. Yağız Neva'dan iki yaş küçüktü ama Neva onu sinir etmek için bebek muamelesi yapmaya bayılırdı. Hoş bu haliyle artık bunu yapabileceğinden pek emin değildi. Çünkü Yağız kendisinden neredeyse bir otuz santim uzundu ve vücut geliştirdiğinden yaşıtlarından oldukça büyük gösteriyordu.

Yağız ise şaşkınlıktan küçük dilini yutmuş gibiydi.
"N-neva" diye kekelemeden edemedi. Bu Neva'yı güldürmeye yetmişti.
"E hadi. Orada öyle put gibi dikilecek misin? Yoksa sarılmayı tercih etmez misin?" Dedi kollarını açarak.

Yağız sımsıkı sarıldı Neva'ya. Neva onun için bambaşkaydı. Tartışırlardı evet fakat zor zamanlarda da birbirlerini kollamaktan asla çekinmezlerdi. Ebeveynlerinden bile üstte tutuyordu onu bu sebeple gittiğinde çok üzülmüştü. Her iki günde bir görüntülü konuşsalar dahi yanında olduğu gibi olmuyordu.
"Sen delisin. Döndün artık değil mi?" Dedi. Neva Daha da sıkı sarıldı kardeşine.

"Evet buradayım artık." Dediğinde annesinin sesi duyuldu.
"Yağız kim gel-" demesine kalmadan Neva'yı görünce annesinin renginin atışını anbean izledi Neva. Bunu da şaşkınlığına verdi.

"Neva." Dediği esnada babası da çoktan yanlarına gelmişti.

"Sürpriz" diye bağırdı Neva coşkuyla. Annesi hızla sarıldı kızına. Onu sürgün etmiş olmaktan nefret ediyordu. Ardından babasına da sarıldı.

"Senin Pazartesi okulun başlamayacak mıydı?" Diye soran babasına rahat bir şekilde

"Evet başlayacak" dedi. Sadece Yağız temelli kalacağını bildiğinden ne demek istediğini anlamıştı.

"Kızım sadece iki günlüğüne mi geldin?" Diye sordu. Neva da daha açık bir şekilde cevap verdi.

"Hayır, aksine okul başlayacağı için geldim" dediğinde. Herkeste bir sessizlik oldu. Neva bunu beklemiyordu. Yine de bu tepkiye çok takılmamaya karar verdi.

"Arel Üniversitesi %100 burslu psikoloji öğrencisiyim" dedi. Ailesine hangi üniversitede okuduğuna dair bir yalan söylemiş sayılmazdı aslına bakılırsa. Sadece sordukları soruları geçiştirip, ne okuyacağı ile ilgili bilgi vermişti. Geçen sene de hazırlık okuduğundan geçiştirmek onun için çok kolay olmuştu.

Ayrılık Mısraları -Alarçin'in Ay Işığı Sonat'ı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin