Can sıkıntısı için de kıvranırken yeni aldığım cep telefonum da popüler uygumaları inceliyordum. Bir fotoğraf paylaşım sitesi gördüm. Fotoğraf çekmeyi de sevdiğim için hemen indirip incelemeye başladım. Tabi önce kayıt yaptım. Site tamamen İngilizce olmasına rağmen bunu başarmıştım. Bilindik uygulamalardan daha özgün, daha değişik bir yapısı vardı. Daha önce çektiğim fotoğraflardan paylaşmaya başladım.
Bir taraftan da önüme çıkanı takip ediyordum. Beni de takip etmeye başlayanlar oldu. Fotoğraflarım beğenildikçe ben daha bir zevk almaya başladım. Hatta yorumlar bile yapılmaya başlandı.
Yes-No dışında tek kelime İngilizce bilmeyen ben, yorumlara mal mal bakarken aklıma Google amca geldi. Hemen bir çeviri yapan program buldum. Kelimeleri her harfine bir kaç kez dikkatle baktıktan sonra çevirme programına yazdım. İlk yorumlar güzel, harika, ilginç gibi klasik kısa yorumlardı. Ama bu bile beni mutlu etmeye yetiyordu. Yorumları anladıktan sonra kim bunlar diye tek tek profillerine bakıyordum. Neler paylaştıklarını inceliyor ve jest olsun diye de bende beğeni yapıyordum. Hatta hoşuma giden profilleri takibe alıyordum. Gerçi daha sonraları götüm kalktığı için beni takip etmeyenleri tek tek sildim. Hiç unutmuyorum ilk fotoğrafımı 16 kişi beğenmiş hiç yorum yapılmamıştı. Olsun başlangıç için bu bile çok iyi diyerek kendimi de bir güzel avuttum. Şimdi üçlü rakamlarda dolaşıyorum. Nerden nereye?
Günümün büyük bir kısmı bu uygulamayı çözmek, beğenen yada yorum yapan profilleri incelemekle geçmeye başladı. Azami her gün 3-4 fotoğraf paylaşıyordum. Uygulamadan gelen her birimi büyük bir başarı elde etmiş gibi gururla açıp bakıyorum. Bende ayrı bir hava oldu. Fenomen triplerine girmeye başladım.
İlk yorum bir iş dönüşünde hareket halinde araban çektiğim gün batımı fotoğrafıma 10 gün sonra Angelina diye bir kullanıcıdan geldi.
"Wonderfull" yanında bir de tamam anlamına gelen el işareti.
Ben o kadar zahmet çekmişim, be kadın daha uzun bir şeyler yazsan ne olur.
Wonderfull, iyi bir şey onu biliyorum ama tam olarak ne anlama geldiğinden haberim yok. Şimdi diyeceksiniz ki,
"Ne salak adam okulda da görmedin mi"
Görmedim kardeşim. Benim yabancı dilim Almancaydı.
Neyse hemen çevirme programına yaklaşık 5 dakika içinde Wonderfull yazdım. Çevire bastım ve altta " Harika" yazısı çıktı. Cevap yazmadan önce hemen Angelina'nın profiline girdim. Önce kendi fotoğrafını ardından da paylaştıklarını inceledim. Fena biri değildi. Hemen çevirme programının Türkçe kısmına teşekkür ederim diye yazarak, çevir tuşuna bastım. Thank you yazısı kopyala yapıştır ile cevap olarak gönderdim. Ama kadın daha bir şey yazmadı.
Merak ediyorsanız söyleyim Angelina'yı hala takip ediyorum. Oda beni takip ediyor. Yoksa silerdim yani.
Takipçi sayım arttıkça fotoğraflarıma daha çok beğeni daha çok yorumlar geliyordu.
Bir hafta geçti ve 18'inci fotoğrafı yükledim. Kısa süre de çok sayıda beğeni aldı. Ancak tek bir yorum dahi yoktu. Yeni yeni kişiler beğeni yapıyordu. Bende her zamanki gibi bu kişileri tek tek inceleyip beğendiklerimi ekliyordum. 13 yeni kişiden 6 tanesini ekledim. Sadece bir tanesi beni takip etmeye başladı.
Bu andan sonra hiç bir şey aynısı gibi kalmadı. Hem onun için hem de benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAK AŞK
FanfictionBelinden tutup genç kadını çalıştığı masanın üzerine oturttu. Genç kadının bacaklarının arasında yerini alırken, beyaz tangasını da kenara kaydırdı. Ve genç kadın iniltiler arasında fısıldadı: "Now Daddy" Hikaye mi? Tamamen gerçek ve devam ediyor.