"Gençler sınav nasıl geçti?" Baekhyun sınıfa dans ederek girdiğinde herkes onun bu değişik hareketine tuhaf bakışlarla baktı. Normalde alışıklardı bu tarz şeylere. Çünkü Baekhyun genelde sınıfa öyle girerdi. Dans ederek girmezse genelde sabah ters tarafından kalkmış oluyordu ve tüm gün boyunca herkese atarlanıyordu.
"Senin iyi geçmiş belli ki" Min Hwan (FT ISLAND'ın bateristi olan minnoş mu minnoş olan Min Hwan bu arkadaşlar) Baekhyun'un yanına gidip sert olmayacak şekilde yumruğu umzuna geçirdi. "Beklediğimden daha iyi geçti aslında. Sınava hiç çalışmamış olmama rağmen Bay Oh'un hazırladığı sorular çok kolay geldi" Baekhyun kendinden emin bir şekilde konuşurken Min Hwan'ı sınıfın kapısına çekiştiriyordu.
Baekhyun hakkında bir kural: Tuvalete gitmeden okulun bahçesine veya koridorlara çıkmaz!
"Sabah Bay Oh çok ağır konuşmadı mı? Niye karşı çıkmadın?" Min Hwan tuvaletin kapısından girerken sordu. "Neden olabilir sence? Beni her zaman azarlıyor zaten. Buna alışkınım." Baekhyun aynadaki kendi yansımasına bakarken özgüven saçıyordu.
Elleriyle saçlarına biraz oynatarak şekil verdikten sonra ellerini yıkadı ve kuruladı. "Kyungsoo nerede? Genelde onunla oluyordunuz" Min Hwan etrafa bakınıp kısa boylu bir baykuş ararken sordu. "Tartıştık sabah. Bana Bay Oh'a karşı hissettiklerimin sevgi değil sadece takıntı olduğunu söyledi. Sevdiğimi söylesem de beni dinlemedi." Baekhyun dalgın dalgın yürürken aynı zamanda anlatıyordu.
Ta ki karşıdan gelen çocuğu görmeyip çocuğun üstüne çıkıncaya kadar. Sıcak kahve Baekhyun'un elini haşlarken diğer çocuğun tüm gömleği kahve olmuştu.
"Uh şey özür dilerim. Görmedim. Bir şeyiniz var mı? Varsa yardımcı olabilirim isterseniz hemen" Baekhyun yerde oturan bedenin hemen önüne çökmüş korkuyla kekeleyerek konuşuyordu.
"Baekhyun odama gel. Beş dakika içerisinde gelmezsen ceza alırsın!" Bay Oh'un otoriter sesi ikilinin telaşını bölerken Baekhyun aniden ayağa fırladı.
"Min Hwan ona yardım edebilir misin benim gitmem gerek" Baekhyun arkadaşına bakışlarıyla yalvarırken Min Hwan iç çekti. "Defol git Baekhyun. Yine seni ezecek biliyorsun değil mi? Çok aptalsın" Min Hwan yerde oturan çocuğu elinden tutup kaldırdı ve koluna girerek revire götürmek için adımlamaya başladı.
"Sehu- Bay Oh ve o sakar çocuğun arasında ne ilişkisi var acaba? Birbirlerinden nefret ediyor gibi gözüküyorlardı." Bedeni sıcaktan kavrulan çocuk merakla sordu.
"Evet Bay Oh, Baekhyun'dan nefret ediyor. Fakat Baekhyun onu seviyor. Yani daha doğrusu sevdiğini sanıyor. Sadece takıntılı. Ve bu takıntısını yenemiyor. Bir de sen neden Bay Oh'a ismiyle seslenmeye kalktın? Duyarsa kızar" Min Hwan elini çocuğun gömleğine atıp çıkardı ve kirli gömleği çöpe atarak üstüne yeni ve tertemiz gömleği giydirdi.
İlaçların bulunduğu dolabın içerisinden krem ve sargı bezi çıkartıp çocuğun elini sardı. Böylece yanık yer mikrop kapmayacak ve daha sağlıklı bir şekilde iyileşecekti.
"İnsanlara isimleriyle seslenme gibi bir alışkanlığım var yanlışlıkla ağzımdan kaçırdım. Bay Oh'un yanında bundan bahsetme olur mu? Kalçamı o lanet olası sopasıyla kızartmasını istemiyorum." Çocuk donuk ve bir o kadar da kısık olan sesiyle söyleyip elini kalçasına koydu.
"Tamam tamam endişelenme sen. Geçmiş olsun ve arkadaşım adına tekrar özür dilerim." Min Hwan eğilerek selamladıktan sonra dönerek revirden çıktı.
"Evet Bay Oh ne istemiştiniz?" Sehun odanın kapısını kapatırken sordu. "Sınava çalışmadığın halde nasıl çoğu soruyu doğru yapabildin? Kopya mı çektin? Dürüst olmazsan eğer gereken her şeyi yapacağım" Bay Oh önündeki kağıtları incelerken söyledi ve kalemi masaya sakince bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise
FanfictionBaekhyun 10. sınıf öğrencisiydi. Diğer öğrencilere nazaran ders çalışmayı seven, aynı zamanda sınıfın en şen şakrak öğrencisiydi. Herkesin illa bir sevdiği olur ya Baekhyun'da matematik öğretmeni Sehun'u seviyordu. Onu diğer kişilerden ayıran özelli...