İkisi de saatlerce tüm oyuncaklarda eğlendiler. Gerçekten beklediklerinden daha eğlenceliydi. Saatlerce orada eğlendikten sonra saatin geç olduğunu fark edip eve dönme kararı aldılar.
Eve gelirken her şey yine eskisi gibiydi fakat odaya girdiklerinde Baekhyun yine şüpheyle dolmuş ve yine morali bozulmuştu. O kız aniden hayatlarına girmiş ve her şeyi bok etmişti.
Baekhyun hızlıca üstündeki kıyafetlerini çıkartıp pijamalarını giydi. Aklında dönen onlarca düşünce onu boğuyordu. "Uyuyacak mısın? " Kai, Baekhyun'un aksine giyinik değil sadece boxer ile duruyordu. Baekhyun esmer vücudu süzdü. Her geçen gün daha da mükemmel oluyordu.
Kaslarını geliştirmeliydi. Kendini son zamanlarda spora adayamıyordu. "Evet uyuyacağın Kai." Baekhyun yorgun çıkan sesini umursamadı. Üstünden çıkan kıyafetleri dolabın içine atıp kapaklarını kapattı.
Şuan hiç dolap toplayacak hali yoktu. Yatağına yatıp battaniyesini üstüne çektikten sonra gözlerini kapattı. Uyumayı çok istiyordu. Ama aynı zamanda Kai ile konuşması gerekenler de vardı. Sadece sessiz kalmayı seçti. Kai de çok oyalanmadan kendi yatağına geçti.
İkisi de boş boş tavanı izliyorlardı. Sanki tavan onlara çözüm yolu söyleyecekti de bir ihtimal diye bekliyorlardı. İkisi de aniden yattıkları yerden kalktığında şaşırdılar. Beklemiyorlardı. Birkaç saniyeliğine gözleri buluştuktan sonra Baekhyun iç çekip ayağa kalktı.
"Kai... Benim seninle konuşmam gerekenler var." Baekhyun utançla söyledi. Kai de oturduğu yerden kalkıp Baekhyun'un yanına geldi.
"Balkonda konuşalım istersen. İçeride çok bunaldım ben." Kai sevgilisinin elinden tutup balkona ilerledi. Balkondaki yerde duran puf koltuğun üstüne oturup Baekhyun'u kucağına çekti. (Y/N: Buradan benim çok gerizekalı kankam ireme saygılar sevgiler. Umarım dissi anlarsın kime attığımı. Aknsks trafik lambası msnxksn neyse devam)Baekhyun ayaklarını Kai'nin iki yanından sarkıtıp aralarındaki mesafeyi biraz daha açtı. "Şu Min Sun ile ilgili geçmişte ne olduysa anlatır mısın? Bir çözüm yolu bulmamız lazım Kai." Baekhyun yorgun sesiyle isyan etti.
Kai bir süre bekledikten sonra olan her şeyi anlattı. Hiçbir noktayı atlamadan hem de. Baekhyun da uslu bir çocuk olup sessizce sevgilisini dinledi. Çok saçma olaylar yaşamışlardı. Min Sun'ı ne yapıp ne edip ortalardan kaldırmalıydılar.
İkisi de sessizleştiğinde Baekhyun kıpırdanıp rahat bir oturuşa geçti. Nedense Kai'nin kucağındayken ona rahatsızlık veriyormuş gibi hissediyordu.
Kai ani hareketle ürktü. Kucağında hareket eden Baekhyun cidden iyi şeyler yapmıyordu. "Baekhyun." Kai bakışlarını sürekli yalandığı için pembe ve ıslak olan dudaklara indirdi. Çok çekici duruyordu.
"Efendim?" Baekhyun inlercesine söyledi. Sesi kısık çıkmıştı ve en önemlisi de bacakları fazlasıyla uyuşmuştu. "Şimdi seni öpsem daha fazlasını yapabilir miyiz?" Baekhyun duyduklarıyla şoka girerken Kai'nin gözlerinin kendi dudaklarında olduğunu fark etmesi uzun sürmedi. O da bakışlarını Kai'nin dudaklarıyla buluşturdu.
Fazla uzun olmayacak bir süre birbirlerine öylece baktıktan sonra Kai daha fazla dayanamayıp dudaklarını Baekhyun'un dudaklarına kapadı. Yavaş başlayan öpüşme her saniye derinleştiğinde Kai, Baekhyun'u kalçalarından tutarak oturduğu puftan kalkarak odaya daldı.
Baekhyun ani hareketlenmeyle kollarını var ayaklarını sıkıca Kai'nin beline sardı. İlk defa ikisi de daha ileri gitmek istiyordu. Ve ikisi de bundan korksalar da yapacaklarındna kararlıydılar.
***
Kai öpüşmeyi daha da ateşli kısma sürüklerken Baekhyun da olabildiğince karşılık veriyordu. İkisi için de yeni hislerdi ve cidden çok tuhaf hissediyorlardı. İkisi de kendilerinden geçmiş şekilde öpüşmeye devam ederken Baekhyun atak yapıp üstündeki bedenin tişörtünü sıyırıp kaslarını okşadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise
FanfictionBaekhyun 10. sınıf öğrencisiydi. Diğer öğrencilere nazaran ders çalışmayı seven, aynı zamanda sınıfın en şen şakrak öğrencisiydi. Herkesin illa bir sevdiği olur ya Baekhyun'da matematik öğretmeni Sehun'u seviyordu. Onu diğer kişilerden ayıran özelli...