《9. Bölüm》

935 56 10
                                    

Kai aklına gelen ve Baekhyun'un gideceğinden emin olduğu her yere bakmasına rağmen onu bulamamıştı. Baekhyun'u bulduğunda ona kendini affettirmeliydi. Dün olan olaydan dolayı böyle davrandığının farkındaydı fakat çocukça gelmişti Baekhyun'un bu hareketi.

Yaşları dolayısıyla hormonları onları her fırsatta tetikliyordu. Ama Kai'nin önceden de dediği gibi yaşları gereği aptalca hareketlerde bulunurlarsa ileride pişman olabilirlerdi. Bu yüzden kendilerine dikkat etmeliler ve akıllıca hareket etmelilerdi.

Telefonunu cebinden çıkarıp galerisinden sevgilisinin numarasını buldu. Aramasını cevaplamasını umarak ismin üstüne tıkladı. Telefon birkaç defa çaldı fakat beklediği üzere Baekhyun cevaplamadı.

***

Uzun bir süre aramanın ardından Kai en sonunda pes edip odaya adımlamaya başladı. Baekhyun kendisi dönene kadar beklemekten başka yapabileceği bir şey yoktu.

Odanın önüne geldiğinde elindeki kartı kapıya okutup açılan kapıdan içeri girdi. Tahmin ettiği gibi bir boş odayla değil de tam tersine dolu odayla karşılaştı. Min Sun, Baekhyun'un yatağında oturmuş, elinde Baekhyun'un günlüğünü okuyordu. İlginç olan şey ise üstündeki tişört Kai'ye aitti.

Kai çatık kaşlarıyla kızın yanına gidip hızla elindeki defteri aldı. Kendisi bile okumamıştı. Baekhyun'a olan saygısından. Ama Min Sun saygı çerçevesinin ne olduğunu bilmediğinden yaptığı hatayı gururla devam ettiriyordu. "Özledin mi beni Kai?" sırıtarak sorduğunda Kai afalladı. "Özlemedim. Özlemeyeceğim de. Hayatımdan yine ne istiyorsun? Şimdi de bana bulaşamayacağını, benimle olamayacağını anladığın için sevgilime mi bulaşıyorsun?" Kai sinirle bağırdı.

Sırf bir geri zekalı yüzünden sevgilisinden ayrılmak istemiyordu. "Evet Kai. Tam olarak öyle. Biliyor musun, sizi ayırana kadar ve senin bana geçmişte yaptıklarının cezasını çektiğinden emin olana kadar peşini bırakmayacağım." Min Sun sırıtarak oturduğu yerden kalktı. Çok güzel planları vardı. Tek tek her şeyi en ince ayrıntısına kadar planlamıştı. "Sakın. Seni uyarıyorum Min Sun. Sakın sevgilimle uğraşma. Cidden bu sefer intikamını alamadan seni öldürürüm." Kai ilk defa bir konuda bu kadar ciddi olduğunu hissediyordu.

Kız kapıdan çıkarken Kai o an Baekhyun'un güvende olmadığını fark edip kızın arkasından odadan ayrıldı. Baekhyun'u bulmalıydı. Okul dışında gidebileceği yerleri belirleyip tek tek bakmaya başladı. İlk önce parklara ve oyun merkezlerine baktı. Ardından arkadaşlarının evlerine. Tek tek her yeri gezdi. Umudu yavaş yavaş tükenirken aklına gelen son yer spor salonu olmuştu. Baekhyun'un sıklıkla gittiği, Baekhyun'u ilk tanıdığı yer....

Hızlıca adımlarını karşıda durmakta olan otobüse yöneltip kararlı adımlarla bindi otobüse. Otobüsle olan yolculuğunun ardından spor salonuna geldiğinde koşarak içeriye girdi. Tahmin ettiği gibi Baekhyun buradaydı. Ter içinde kalmıştı ve aletlerle kendini zorlamaya devam ediyordu. İfadesinden bile oldukça yorgun olduğu ve zorlandığı belli oluyordu.

Sevgilisinin yanına seri adımlarla ilerleyip tam önünde durdu. Baekhyun onu aldırmayıp devam ettiğinde sinirlendiğini hissetti Kai. "Neden böyle yapıyorsun?" Kai sorduğunda Baekhyun duraksadı. Sabahtan beri Kai'ye söylemeyi planladığı cümleler onu gördüğü an tek tek silinmişti adeta. Sadece bakıştılar bir süre.

"Kai..." Baekhyun fısıldadı. Kısacık bir süre bile olsa özlemişti. Kim bilir günlerce görmese neler olacaktı? "Hadi dönelim Baekhyun. Çok yorgunsun ve terlemişsin. Hasta olacaksın." Kai, sevgilisinin elinden tutup kendine çekti.

Üstündeki hırkayı çıkarıp sevgilisine giydirmek için atak yaptığında Baekhyun bir adım geri çıktı. "Kai. Seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Min Sun... Akşam bana bir resim gönderdi. Senin olduğundan emin olduğum tişörtle senin yatağında uyuyordu. Onunla..." Baekhyun duraksadı. Düşüncesi bile sinirlerini bozmaya yetiyordu. "Aranızda herhangi bir şey oldu mu?"

PromiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin