Promise

《15. Bölüm》 《M》《Final》

Baekhyun beyaz villanın kapısından girdiğinde hayretle açıldı ağzı. Kapı iki yana doğru koridorlara ayrılıyordu. Tam karşıda ise salon vardı. Tamamen beyaz döşenmişti her şey. Bir iki adım ilerlediklerinde kafasını sol tarafa çevirdi. Üst kata çıkan bir merdiven ve hemen yanında da küçük, sürgülü bir kapı vardı. Baekhyun kafasını bu sefer sağa çevirdi.

"Sol tarafta gördüğün kapı garaja açılıyor. Sağ taraftaki iki kapıdan ilkinde yemek odası var. Diğeri ise mutfak. Karşıda zaten salon var gördüğün üzere. Şimdi üst kata çıkalım ve oradaki odaları da kısaca söyleyeyim istersen sevgilim." Kai sol tarafa dönüp merdivene adımladı.  Baekhyun sevgilisinin peşinden hiçbir tepki vermiyordu. Duvarlar resimlerle doluydu.

Üst kata vardıklarında büyük bir alan vardı. Siyah deri koltuk, hemen yanındaki büyük kitaplık ve onların tam karşısındaki koşu bandı ve ağırlıklar haricinde burada hiçbir şey yoktu. "Şimdi öncelikle sağ tarafta gördüğün sürgülü kapıyı açtığında temizlik odası diyebileceğimi bir yer var. İçeride çamaşır ve kurutma makinesi, çamaşırları asabileceğimiz bi araç var. Onun haricinde klasik deterjan, yedek şampuanlar falan var. Onun yanındaki kapı büyük olan banyo. Sol taraftaki kapıdan ilki ikimizin odası. Orada da bize ait bir banyo var. Bizim odamızın yanındaki oda ise şuan çalışma odası gibi döşeli ama sonradan çocuğumuz olursa orayı ona yapacağım." Kai kurduğu hayalleri farkına varmadan söylediğinde Baekhyun sırıttı.

Bavulları odaya taşıyıp tüm eşyaları yerleştirdiler birlikte. Ardından arabaya gidip ufak eşyaların olduğu birkaç kutuyu sırayla taşıyıp onları da yerleştirdiler. Saat sekizi geçmişti. Hava kararmıştı. "Benim karnım acıktı Kai." Baekhyun söylendi. İkisi de oldukça yorulmuştu. "Kolay şeyler yapmakta iyiyim. Fazla yemeyelim istersen." Kai önerdi. Birlikte merdivenlerden inip kendilerini mutfağa attılar. Mutfak gerçekten çok iyiydi. Ve fazlasıyla lükstü. "Kai sen cidden bu evi nasıl aldın?" Baekhyun hayretle sordu.

---
Mutfağın resmini koy
---

"Sadece iki yıllık birikimle olmadı Baekhyun. Ben çocukken biriktirdiğim tüm paraları bir banka hesabına yatırıyordum. Onca yıl sonra fazlasıyla arttı haliyle. Lisedeyken de oraya para yatırmaya devam ettim. Bide söylediğim gibi gelen yardımlarla alabildim işte evi." Kai gülümsedi. Sevgilisinin bu sevimli ifadesine aşık olmuştu.

Kai ustalıkla ikisine yiyebileceği bir şeyler hazırladıktan sonra yemek odasına taşımak yerine mutfağın kenar kısmında kalan masayı hazırladı. İki kişi için ideal büyüklükteydi. Baekhyun artık tuhaf sesler çıkaran midesinden bıkmış olacak ki masaya ilk oturan oldu. Karşısındaki rameni hızlı hızlı yemeye başladığında Kai gülüp sevgilisinin yanına geldi. O da oturup yemeye başladı.

***

İkisi de yorgunlukla kendini salondaki televizyonun karşısına atmış televizyondaki saçma diziyi izliyorlardı. Dizi oldukça sakin ilerliyordu. Biraz da sıkıcı....

Baekhyun uyuşan kalçalarının acısıyla iki büklüm oldu. "Ne oldu Baekhyun?" Kai kıpırdanan çocuğa tuhaf bakışlar atarak sordu. "Kalçalarım uyuştu Kai. Karıncalar dans ediyor sanki." Baekhyun kısa bir süreliğine durup sonra tekrar hareket etmeye devam etti. Kai duyduğu cümleyle kahkaha attığında Baekhyun da ona eşlik etti.

"Ben o uyuşukluğu nasıl geçirebileceğimi biliyorsun değil mi?" Kai sinsice sırıttı. Baekhyun da ona katıldığında Kai sevgilisinin de istekli olduğunu anladı. Uzanıp dudaklarını birleştirdi. Özlemle birleşen dudaklar, bedenlerinin arasındaki kapanan mesafe...

Kai oturduğu yerden kalkıp Baekhyun'un dudaklarından ayrılmadan onu kucağına aldı. Baekhyun zayıf olduğu için onu kaldırmak zor olmamıştı. Baekhyun merdivenlerden çıkarken kendi tişörtünü çekti. Kollarını tamamen çıkardığında kısa süreliğine dudaklarını ayırıp tişörtü yere attı. Dudaklarını az önceki kadar istekle birleştirdiklerinde Baekhyun bu sefer Kai'nin tişörtünü çıkarttı. O sırada çoktan odaya gelmişlerdi.