Promise

《4. Bölüm》

---BİR ÖNCEKİ BÖLÜMDEN HATIRLATMA---

"Baekhyun, Kai ile aynı odada kalacaksın sevinsene!" Kyungsoo mutlulukla söylediğinde Kai'nin parmağı olduğunu bilse de mutlu olmuştu. Baekhyun yavaş yavaş gülümserken sıradan çıkıp eşyalarını toplamak üzere odasına yollandı. Kai hızlıca onu durdurduktan sonra kimsenin duyamayacağı bir mesafeye getirdi. "Artık benden kaçamayacaksın Byun Baekhyun." Kai mutluluk akan bir tonda söyleyerek Baekhyun'un alnını öptü. Baekhyun o anlık şaşkınlıkla gözlerini bir anlığına sabit tuttu. Kai onu öpmüştü. Öğretmenlerin ve arkadaşlarının çok rahat görebileceği bir yerde hem de.

"Kai. Biri görebilir." Baekhyun fısıldadı. Kai aslında başkalarının göreceğinden değil de utandığı ve şaşırdığı için böyle bir tepki verdiğini biliyordu. "Bir hafta önce olanlardan dolayı çok özür dilerim Baekhyun. Kaçmam hataydı biliyorum. Ve beni seçtiğin için teşekkür ederim." Kai gülümseyerek Baekhyun'u orada tek bırakarak kendi odasına dönmek üzere merdivenlere ilerledi.

---BİR ÖNCEKİ BÖLÜMDEN HATIRLATMANIN SONU---

***

Baekhyun eşyalarını tamamen topladığından emin olduktan sonra çantaları sırayla diğer odaya taşımaya başladı. Çok fazla çanta vardı ve taşıması baya uzun sürecekti. Kai de Baekhyun gibi eşyalarını olabildiğince hızlı bir şekilde yeni odasına taşıyordu. Daha az eşyası olsa da daha ağırlardı. 

(Yaklaşık Dört Saat Sonra)

İkisi de eşyalarını birlikte kalacakları odaya taşımış hatta yerleştirmişlerdi. İkisi de kendi yataklarına sırt üstü uzanmış konuşmadan tavana bakıyorlardı. Ne diyeceklerini bilmemelerinin yanı sıra  utanıyorlardı. İlk konuşmayı karşı tarafın başlatmasını bekliyorlardı. Bu da işlerini zorlaştırıyordu. 

"Kai." Baekhyun fısıldayarak diğer yatakta öylece yatan çocuğa seslendi. Çok uzun süre sessiz kalınmasını sevmiyordu Baekhyun. Rahatsızlık veriyordu. Bu sebeple eski odasında sürekli şarkı söyler ve bazen de dans ederdi. "Niye bu kadar sessizsin?" Baekhyun fısıldayarak sordu. Belki de sadece merak ettiği için sormamıştı. Kai ile arasında bir diyalog geçsin diye sormuştu. "Bilmiyorum. Sen bir şey demediğin için ben de bir şey demedim." Kai mırıldandı. 

İkisi de bir süre sessizleşti. Hemen ardından Kai yattığı yerden kalkıp Baekhyun'un yanına geldi. "Seninle biraz konuşalım o zaman?" soru sorar tonda söyleyip sevdiği adamın yanına yattı. Baekhyun bu kadar hızlı bir giriş beklemiyordu. Yani en azından kendi yatağında yatıp uzaktan konuşacaklarını düşünmüştü. Ani yakınlıktan dolayı şaşırmıştı. 

"Ne konuşacağız?" Baekhyun yana kayarak Kai'ye yer açtı. Biraz yakınlıktan zarar gelmezdi. "Kendini anlat. Nasıl birisin neleri seversin. Kendin hakkında ne kadar şey varsa anlat bana. Seni tanıdığımdan daha iyi tanımak istiyorum." Kai, gözlerini Baekhyun'un gözleriyle birleştirip söyledi. Onu tanımayı her şeyden çok istiyordu. 

"Benim haricimde bir ağabeyim var. Birbirimize çok fazla benziyoruz. Ailemle kalıyor ve benim yurtta kalma sebebim evde dışlanıyorum gibi bir şey. Annem ve babam beni istiyor. Ağabeyim de beni seviyor. Ama anneannem ve babaannem beni istememiş. Bu yüzden evde kalmama laf söylüyorlar. Annem de üzülmeyeyim ve onları umursamayayım diye beni yurda verme fikrini sundu. Ben de kabul ettim babam da. Bu yüzden buradayım. Bay Oh'u neden sevdiğime gelirsek. Benim sorunlarımı unutmamda yardımcı oldu. Okula ilk geldiğimde psikolojim bozuktu. 

Bay Oh bana bu konuda fazlasıyla yardımcı oldu. Onu sevmeye başladığımda çok geçmeden söyledim ve bana eskisi gibi yakın değil soğu davranmaya başladı. Her bulduğu fırsatta azarlamaya başladı. Her neyse şimdi de sen kendinle ilgili bir şeyler anlat aklıma geldikçe anlatırım ben de." Baekhyun topu Kai'ye atarak gözlerini kapattı.