Baekhyun sabah gözünü acıtan güneş ışınları ile küfür ederek gözlerini araladı. "Kai kalk hadi okula gideceğiz." Gözlerini ışığa alışması için kısık tutarak yanında uyuyan bedeni dürttü. "Daha fazla uyuma ben duş alacağım. İşim bittiğinde uyanmış ol." Baekhyun yattığı yerden kalkarken tembihledi. "Tamam Baekhyun." Kai zorlukla söyledikten sonra onu umursamayıp yüz üstü dönerek kafasını yastığın altına soktu. Baekhyun, Kai'nin bu hareketine göz devirdikten sonra kendini banyoya attı. Sabah sabah okula gidesi yoktu ama mecburdu.
Kendini olabildiğince hızlı bir şekilde ılık suyun altına attı. Su yavaş yavaş bedenini ıslatırken uyandığını hissetti Baekhyun. Kenarda duran naneli şampuanı birazını eline döktükten sonra yumuşak saçlarının köpükle dolmasını sağladı.
***
Kai de Baekhyun'un ardından duş aldıktan sonra ikisi de ders için odalarından ayrıldılar. Yine her zamanki gibi uzun bir gün onları bekliyordu. Kai, merdivenlere geldiğinde istemese de sevgilisinden ayrılmak zorunda kaldığı için söylene söylene merdivenleri çıktı.
İlk derse Bay Oh girecekti. Bu bir nevi işkence gibiydi. Sınıfa girdikten sonra başına toplanan sınıf arkadaşları onu şaşırttığında herkesin ona tip tip bakışlarından rahatsız olmaya başladı.
"Neden bakıyorsunuz bana?" Kai rahatsızca oturduğu yerde kıpırdandı. İnsanların dikkatini çekecek bir hareket yapmamıştı. "Alt sınıflardan Baekhyun ile sevgiliymişsiniz?" İçlerinden biri soru sorar gibi konuştu. Yayılacağını düşünmemişti Kai.
"Evet bu normal bir şey. Ve sizi ilgilendirmeyen bir şey." Kai çantasından ders kitabını ve not defterini sırasının üstüne koydu. "Biz anormal demedik. İkinizin aynı odada kalıyor olması şans eseri mi?" Kız sinirle söyledi. Kai ona ters cevap vermek istese de kendini tuttu.
"Evet şans eseri. Neden bu kadar takıldın o konuya?" Sırıtarak sordu. İnsanlar üstüne gelmeye devam edecekse o da onları eğlendirirdi. "Sevdiğim kişiyi elimden alan şerefsizsin!" Kızlardan teki cırlayarak söylediğinde Kai yüzünü buruşturdu. En nefret ettiği kız tipiydi.
Herkes bir şeyler söylerken aynı anda aniden Bay Oh'un sesi yankılandı sınıfta. "Hepiniz yerinize geçin!" Kai, göz devirip kitabını açtı. Hiç Bay Oh'un dersini dinleyecek hali yoktu ama dinlemek zorundaydı. "Kai göz devirip durma. Dersten sonra odama gel. Konuşmamız gerekenler var." Bay Oh'un sesi normalden daha kalın ve sert çıkmıştı.
---
"Baekhyun sen nasıl beni reddedip o kara çocukla çıkarsın ya? Sen benim olacaktın. Benim hayallerim vardı." Baekhyun yanında durmuş bağıran kızı umursamadan ders çalışıyordu. "Sana diyorum Baekhyun bana cevap vermek zorundasın." Kız susmadan konuşmaya devam edince Baekhyun sinirle kalemi masaya vurdu.
"Herkesi neden ilgilendiriyor Kai ile sevgili olmamız? Rahatsız oluyorsanız okulun sayfasında bizim ilişki haberimize bakmayabilirsiniz. Ayrıca beni sevenler de lütfen saçmalayıp durmayın. Okuldaki tek erkek ben değilim. Ben illa bir kızla çıkmak zorunda değilim. Kendi kararımı kendim verebilirim. Buna sizin karışabileceğinizi sanmıyorum. Kendinize çeki düzen verin." Baekhyun ayağa kalkıp sınıftan çıktı.
Dersleri boştu. Sınıfta daha fazla durmak sadece onu rahatsız edecekti böyle giderse. Boş koridorda hızlı adımlarla ilerleyip bina kapısına ulaştı. Bahçede oturacaktı. Hava güzeldi. Ve güneşliydi.
Çimenlerin ortasına yatıp gözlerini kapadı. Nedense son zamanlarda içini kaplayan mutluluk ve huzur baskındı.
"Ne yapıyorsun burada?" Üst sınıflardaki Minseok denilen çocuk yanına yattığında Baekhyun irkildi. Okuldaki herkes onları tanımıştı. "Herkes üstüme gelmeye başladı bunaldım." Baekhyun kısaca içindekileri döktü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise
FanfictionBaekhyun 10. sınıf öğrencisiydi. Diğer öğrencilere nazaran ders çalışmayı seven, aynı zamanda sınıfın en şen şakrak öğrencisiydi. Herkesin illa bir sevdiği olur ya Baekhyun'da matematik öğretmeni Sehun'u seviyordu. Onu diğer kişilerden ayıran özelli...