《13. Bölüm》

844 44 15
                                    

Seul'e döneli yarım saat olmamıştı daha. Baekhyun ve Kai kızı şikayet etmek için okulun yakınlarındaki bir karakola uğramışlardı. Baekhyun kızdan gelen tüm mesajları gösterdikten sonra gerekli bilgileri verip karakoldan ayrıldılar. Şimdi ikisi de rahattı. Kai sevgilisinin elinden tutup okula doğru yürümeye başladı. Etrafta birkaç tane tanıdık insan vardı. Onlar da dönüp tip tip bakıyorlardı. Okulun bahçesine girdiklerinde etraf sakin duruyordu. İkisi de hızlıca okul binasına girdiğinde aniden Kyungsoo'nun çığlığı duyuldu.

"KAİ SENİ ÖLDÜRECEĞİM. TANRI SENİ ALSIN KAİ. BEN ALMADAN ALSA İYİ OLUR. BEN ALIRSAM BIRAKMAYACAĞIM KAİ!" tüm okul bulundukları noktaya toplandığında Baekhyun daha fazla duramayıp kahkahalarla gülmeye başladı. Kyungsoo onları camdan görmüş olacak ki elinde sınıflarının süpürgesiyle gelmişti. "Gülme geri zekalı arkadaşım benim. " Kyungsoo isyan etti. Kai de gülüyordu. Sinirleri iyice elektrik telleri gibi gerilmişti. 

Etrafaki kızlar Kai'nin gülüşüne salya akıtmaya başladığında Baekhyun dayanamayıp sevgilisinin dibine girdi. Gülüşü de aynı gülümsemesi gibi çok güzeldi. "Kai'nin gülümsemesi cidden çok güzel. Niye bir erkekle çıkıyor ki? Baekhyun popüler birisi. O yüzden çıkıyor olabilirler mi?" Kızların kendi aralarında konuşmaları Baekhyun'u sinirlendirmeye başlamıştı. Tam dönüp laf söyleyecekti fakat Kyungsoo koşarak Kai'ye gelmeye başlamıştı. Kai gelecek olan darbeden korktuğu için aniden Baekhyun'un elini bırakıp merdivenlerden üst katlara kaçtı. 

Baekhyun onların arkasından şaşkın şaşkın bakmaya devam ediyordu ki üst sınıflardan biri Baekhyun'un kolunu dürttü. "Bay Oh seni odasına çağırıyor. Şimdi gidecekmişsin." Baekhyun onu başıyla onaylayıp dağılmaya başlayan kalabalığın arasından Bay Oh'un odasına ilerledi. Ona teşekkür etmesi gerekiyordu. Odanın önüne geldiğinde telefonunun ekranından kendine çeki düzen verip içeri girdi. Bay Oh onu sırıtarak karşıladı. 

"Gelmişsiniz. Geldiğiniz gibi de karmaşaya sebep olmuşsunuz. Kyungsoo'nun Kai'yi kovalıyor olmasının sebebi ne?" kaşlarını çatıp sordu Bay Oh. Baekhyun göz devirdi. Bazı şeyleri çok abartıyordu. "Karmaşaya sebep olmadık. Kai ile aramızda olan bir şeyden dolayı Kyungsoo sinirlendi ve Kai'yi döveceğini söyledi." Baekhyun olaya girmek istemiyordu. Bunun sebebi hem karşısında konuştuğu kişi öğretmeniydi, hem de eskiden sevdiği kişiydi. 

"Neden Kyungsoo'nun Kai'yi dövmek istediğini anlayabiliyorum. Boynunu saklamayı unutmuşsun Baekhyun. Okulda ve yurtta herhangi bir yakınlaşmanızda  disipline gideceğinizi bilin. Senden isteyeceğim şeyi yarın söyleyeceğim. Yarın mutlaka spor salonuna gel gece dokuzda." Bay Oh cümlesini bitirdikten sonra Baekhyun'un konuşmasına izin vermeyip kapıyı işaret etti. Açık açık 'Çık artık odamdan' diyordu. Baekhyun bozulsa da çaktırmayıp odayı terk etti. Şuan bulması gereken bir Kai ve sakinleştirmesi gereken de bir Kyungsoo vardı. 

Koridorlarda sırasıyla dolaştıktan sonra en son bahçeye çıktı Baekhyun. Orada orta kısımda duran bankta oturuyorlardı. Hızlıca yanlarına ilerlemeye başladı. Seslerini duyabileceği bir mesafedeyken yavaşladı. "Onunla gerçekten yattınız mı?" Kyungsoo sordu. Sesinden anlaşılıyordu sinirli olduğu. "Evet." Kai mırıldandı. Kyungsoo'ya karşı çıkmak istemiyor olduğu belliydi. 

"Onu gerçekten seviyor musun Kai?" Kyungsoo sordu. Bu sorunun cevabını samimi bir şekilde aldıktan sonra geri çekilecekti. "Evet seviyorum." Kai heyecanlanmıştı. Kai kadar Baekhyun da heyecanlıydı. "Lütfen ona iyi bak Kai. Onun üzülmesini istemiyorum. Bay Oh onu yalnız kalırsa üzecektir." Kyungsoo annesi gibi davranıyordu.

Baekhyun daha fazla saklanmak yerine onlara adımlayıp arkalarında dikildi. "Kyungsoo şuan senin Kai'yi dövüyor olman gerekmez miydi?" Konuşmalarını duymamış gibi yaparak söyledim.

PromiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin