Baekhyun 10. sınıf öğrencisiydi. Diğer öğrencilere nazaran ders çalışmayı seven, aynı zamanda sınıfın en şen şakrak öğrencisiydi. Herkesin illa bir sevdiği olur ya Baekhyun'da matematik öğretmeni Sehun'u seviyordu. Onu diğer kişilerden ayıran özelli...
Kai hattın diğer ucundan duyduğu yüksek sesle duraksadı. Ters giden bir şeyler olduğundan emindi. Telefonu kapatıp hızla yatağın üstüne attı. "Hazırlan Baek gitmemiz lazım yanlış giden bir şeyler var." Kai telaşla söyledi. Baekhyun da sevgilisinin telaşına eşlik edecekken telefon çaldı. Yine Bay Oh arıyordu. Kai düşünmeden aramayı cevaplandırdı.
"İyiyim Kai. Aniden biri geçti sandım. Kaçarken topların olduğu kutuyu devirdim. Oradan çıktı o ses." Bay Oh dalga geçerek yanıtladı. Kai'nin içini kaplayan korku yavaşça yok olurken tuttuğu nefesi geri verdi. "Tamam Bay Oh o zaman görüşürüz. Bizim işimiz var." Kai telefonu Bay Oh'un yüzüne kapatıp yatağın üstüne attı. "Ne oldu Kai? Aniden telefonu kapatmazsın sen." Baekhyun endişeyle sordu.
"Yok bir şey Baek. Sadece boşuna korktuk. Hadi yatalım olur mu?" Kai titreyen sesiyle sorup yatağa geçti. Beyni uyuşmuştu.
***
Kai sabah yüzüne vurmasını beklediği güneş ışınları vurmayınca kalkıp telefona baktı. Normalde hep saat sekizde kalkardı tam saatinde. Fakat ekranda yazan saat tamamen sekize uzak bir saati. Dört sayısı küfür gibi dururken telefonu yerine geri bırakıp yattı. Çok geçmeden uykusuna geri döndü.
---
"Baekhyun daha fazla oynamayı bırak benimle. Niye gözlerimi bağladın?" Kai korku dolu sesiyle sordu. Baekhyun aniden onun gözlerini siyah bir bezle bağlamıştı ve nedenini söylememişti. Kai kollarını tutan çocuğu hissetmeye çalışıyordu.
"Biraz oyun oynamak istedim Kai." Baekhyun fısıltı gibi çıkan sesiyle söyledi. Kai onun hareketlerinin sebebini bilmek istiyordu. "İkimizi eşit duruma getirmek istedim Kai." Yine Baekhyun'un kısık sesi duyuldu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kai aklından geçen düşünceleri tartmaya başladığında hayallerinin suya düşmesi bir olmuştu. Baekhyun isteyene kadar aralarında öpüşme harici yakınlaşma olmayacaktı. "Ne oyunu? Ne eşitliği Baekhyun? Zaten ikimiz eşitiz. Birimiz diğerimizden üstün değil." Kai tedirgin olduğu için titreyerek çıkan sesini umursamadı.
"Seni istiyorum Kim Kai." Baekhyun dudaklarını Kai'nin dudaklarına kapatmadan hemen önce söyledi.
***
Kai gördüğü rüyayla hiç düşünmeden yataktan kalkıp kendini balkona attı. Aniden bu tür bir rüya görmek aklına gelmezdi. Balkonun manzarasından el verdiği kadar gökyüzüne baktı Kai. Kısa bir hışırtının ardından Baekhyun'un yanına geldiğini gördü. "Neden uyumadın Baekhyun?" Kai merakla sordu. "Sen aniden yataktan fırlayınca korkup uyandım. İyi misin sen? Niye aniden kalktın yataktan? Kötü bir şey mi oldu?" Baekhyun korkuyla sordu.
"İyiyim. Sadece gördüğüm rüyanın etkisiyle fırlamışım." Kai karşısında duran sevgilisinin gözlerine bakarken söyledi. İçinden tanrıya dua ediyordu. Baekhyun'un ne rüyası olduğunu sormaması için. "Boş ver yarın konuşuruz. Hadi yatalım Kai." Baekhyun uykuya daha fazla muhtaç kalamayacaktı.
