Tuğçe'den
Annemle birlikte dergilere bakarken Azra'nın gelmesini bekliyorduk ama heyecanlı olduğum için okuduğum sayfadan tek bir şey anlamadım.Merdivenlerden gelen seslerle oraya döndüğümüzde Azra dört basamak kala çocuksu şekilde atlayıp tam karşımıza geldi.
"Eee hazır mısınız?"Şaşkın bakışlarımı anneme çevirince onun da benim gibi baktığını görüp tekrar ona döndüğümde gözlerinde ufak da olsa bir parıltı gördüm.
"İyi misin sen?"Kaşlarını çatıp onaylar anlamda hareket ettikten sonra anlamadığını belirten bir şekilde bakmaya başladı.
"Yani çocuk gibisin ve seni ilk defa böyle görüyoruz."Hafifçe gülerek ikimizin ortasında yerde dizleri üzerine çöktü ve ellerimizi tuttu.
"Orası benim bedenimdeki yaraları açan ve ruhumu hapseden yerdi.Yapıcağım şey benim özgürlüğümün ilk adımı gibi bir şey"diyip bizi de çekiştirip ayağa kalktı ve hemen kapıya yöneldi.Hızla arabaya bindiğinde ben bu kez arka koltuğa geçtim ve kafamı cama çevirerek yolu izlemeye başladım.
Yaklaşık olarak İki saatlik bir yolculuktan sonra araba durunca sakince inip etrafıma baktım.Sıra sıra dizilmiş otobüsler vardı ve bahçede ofiste gördüğüm adam hafif bir gülümsemeyle duruyordu.Azra ilerlemeye başladığında bizde arkasından gitmeye başladık.
Binaya girdiğimizde bize doğru küçük bir koşarak geldiğinde Azra tebessüm ederek eğilerek dizinin üstüne çöktü.
"Hoşgeldin Azra abla."
"Nasılsın bakalım?"Kız hafifçe dudaklarını büzdüğünde Azra hemen anlamış gibi kaşlarını çatıp bize baktıktan sonra tekrar kıza döndü.
"Anlat bakalım ne oldu?"Diyip kolunu nazikçe bileğine koyduğunda kız anında acıyla inleyince bizde iyice onlara yaklaştık.Hırkayı çıkardığımız da dirseğinin orda büyük sayılabilecek bir morluk gördük.
"Kim yaptı İnci'cim?"İnci ürkekçe eliyle karşıyı gösterdiğinde bi adamla kadının gülerek konuştuğunu gördük.Azra ayağa kalkıp üzerini düzelttikten sonra İnci'yi anneme vererek onlara doğru gitmeye başlayınca bende onunla ilerlemeye başladım.
Tam arkalarında durduğumuzda Azra hafifçe öksürdüğünde ikisi de suratlarındaki sırıtmayla bize döndü ama bakışları Azra'ya kaydığında bembeyaz oldular ve açıkçası bu bana garip bir şekilde iyi geldi.
"İnci'nin kolunu morartan hanginiz?"
"Tekrar soruyorum İnci'nin kolunu hanginiz MORARTTI!"Bağırmasıyla ben bile korkarken karşımızdaki sürüngenler terlemeye başlamıştı.Kadın konuşmak için ağzını açtığı anda dikkat kesilmiştik.
"Birlikte y-yap-tık ben tut-tum o da devamını getirdi."Azra ikisini de bir odaya çektiğinde ben de hemen içeri girip kapıyı kapattım.Azra önce adama kafa attıktan sonra yere devirip tekmelemeye başladı ardından kadının saçını kavrayıp acıyla çığlık atmasını sağlayıp onunda kafasını hızla duvara vurduğunda bu kadarının yeterli olduğunu düşünüp elini tutup bana bakmasını sağladım.
"Yeter bu kadar hem bizi bekliyorlar."
"Haklısın gidelim."Ellerimizi ayırmadan yerde kıvrananlara son bir bakış atıp dışarı çıkıp annemin yanına geçtik.Azra bizim yanımızdan ayrılırken biz de etrafa bakarken gördüğüm yerle içimin buz kestiğini hissedip anneme işaret ederek oraya yöneldim.
Paslı kapıyı yavaşça açarak sonradan konulduğu belli olan ışıklar eşliğinde içeri doğru ilerlemeye başladık.Son olarak tahta bir kapıyı da açıp buz gibi bir yere ulaştık.Aklıma gelenle birlikte gözlerimin dolmasına engel olamazken annem karşımızdaki duvara doğru yürümeye başladığında bende arkasından ilerledim.Etrafı incelerken bakışlarım yerdeki tırnak izlerine takıldığında gözümden bir damla yaş süzüldüğünde omzuma konan el ve burnuma dolan kokuyla gözüm kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Kalp (GxG)
Teen FictionYalnızlığın soğuk nefesi doğduğu andan beri ensesinde... Dışarıdan yaşıyor gibi gözükse de içerisi acıdan yıkılmış harabe gibi...