Yalnız Kalp (GxG)

YK-20

Nazlı

"Peki bir parti için bu kadar panik yapmanın anlamı ne?"

"Bilmiyorum. Ama eğer onlara yardım etmezsek Mine benim Tuğçe de seni çiğ çiğ yer haberin olsun. "

Cevap vermeden suratına kapattığımda Azra'nın bana küfrettiğini resmen hissedebiliyordum. Ama çok umursadığım söylenemez.

Azra 1 hafta önce hastaneden çıktı ve diğerleri de rahat bir nefes almamızın şerefine sahildeki evde ufak bir parti yapmaya karar verdiler.

Azra ilk başta itiraz etti ama Mine onu öpmemek ve daha başka şeylerle tehdit edince somurtarak kabul etti. İtiraf etmem gerekir ki onu böyle kukla gibi izlemek çok eğlenceli oluyor.

Şu an için ortalık sakin olsada bir türlü rahat olamıyordum. Belki hala hayatımda mutluluğu yakalayamadığım içindir. Her ne kadar başarılı bir işim olsada tek bir hayalim vardı.

Sevdiğim insanla birlikte mutlu bir aile kurmak, hayallerimde ki gibi huzurlu olmak istiyorum. Anlayan birileri mutlaka vardır ama anne ve babalar çocuklarının hayatını çok berbat şekilde etkileyebiliyor.

Ailem ben daha küçükken devamlı kavga ederlerdi, fiziksel boyuta geçmezdi ama o bağrışmalar fazlasıyla kötüydü. Keşke böyle devam etseydiler ama babam en büyük kazığını doğum günümde atmaya karar verdi.

Adam benim odamda kutlama için dekorasyonu yapan kadını becerirken annemle birlikte yakaladık.O kadar iğrenç bir durumdu ki kimsenin yaşamasını istemem.

Ama en acı durumlardan biri o gün ve o saniye ben annemi resmen kaybetmiş oldum. Bana sevgiyle bakan kadın gitmiş, yerine onu aldatan adamı hatırlatıyorum diye beni cezalandıran bir kadın gelmişti.

Hala şu gün kafasındaki şeytanlardan kurtulamadı ama ne olursa olsun ona olan sevgim hala fazlasıyla büyüktü.

Tuğçe'ye anlayışlı olmamın en büyük sebebi de bu zaten, beni aldatması yerine arkadaşı olmayı tercih ederim gerçi bana karşı koyması fazla uzun sürmiyecek ama neyse diyip konuyu kapatalım.

********

Arabadan indikten sonra bir süre denizi izlerken arkadan gelen seslere döndüğümde Tuğçe'nin hoşlandığı kız bana doğru gülerek geliyordu.

"Partiye biraz geç kaldınız herhalde,Tuğçe gelmemenizden korkuyordu."

"İşlerim biraz uzadı ayrıca bu kadar resmi konuşmanıza gerek yok."

Hafif kızarmış yanaklarıyla birlikte beni onaylarken istemsizce onu inceledim. Duru nır güzelliği vardı ve içten pazarlıklı birine benzemiyordu. Eğer Tuğçe'ye bu kadar delicesine aşık olmasam belki ben bile hoşlanabilirdim.

"Burada ne yapıyorsunuz?"Sesin geldiği yöne baktığımızda Tuğçe kocaman gülerek bize doğru geliyordu. Bana baktığında gülümsemesi hafif solsada sağ tarafıma baktığı an o gülümseme daha da artınca kafamı sallayarak onlara bir şey söylemeden Azra'yı bulmak için eve doğru ilerledim.

Duyduğum seslerle birlikte mutfağa ilerlediğimde gördüğüm manzarayla gülmeme engel olamaz ken Mine'de benimle birlikte gülmeye başlayınca Azra ölümcül bakışlarını bana çevirirken daha da gülmeme sebep oldu.

"Bana neden Azra'nın sim ve boyayla kaplı olduğunu anlatabilir mi?"

"Ben süslemelerle uğraşırken rahat durmadı sonra Kerem ona çarpıp boyayı üsetüne döktü sonra bende simleri döktüm, ortaya çıkan sonuç bu oldu."

Azra'nın yüzünü ve saçını temizleyi başardıktan sonra üstünü değiştirmesi için dışarı çıktıklarında arkalarından bakarak kafamı sallayıp bahçeye çıkarak Kerem'in yanına oturdum.