Azra'dan
"Yani diyosun ki dikkatli olmam gerek."Tuğçe sabah kapıma dayanıp herkesi kahvaltıya çağırdığını söylemişti ve Mine'yi okulu yüzünden iki gündür göremediğim için kabul etmiştim.Ama geldikten hemen sonra Haluk beni arayıp Görkem hakkında edindiği yeni bilgileri vermeyi başlamıştı.
"Azra onun işlerini bozmana hatta batırmana rağmen nasıl olduysa kendine güçlü bir ortak bulmuş.Üstelik Meleğ'in söylediğine göre seninle konuşmak istiyormuş."
"Tamam, o zaman önümüzdeki günlerde derdi neymiş öğreniriz."Diyerek kapattıktan sonra biraz sakinleşip içeri geçtiğim de herkes çoktan masaya oturmuştu.Mine'nin yanına oturup hafifte olsa yemeye başladığım sırada ayağımın tekmelenmesiyle kafamı kaldırdığım da Tuğçe'nin ciddi bir ifadeyle bana baktığını gördüm.
" Ne oldu? "
"Suratsız haline geri dönmenin bir sebebi var mı?"
"Önemli bir şey yok.Arada ruh halimde bazen değişiklik olabiliyor."İkna olmadığı belli olsa bile neyse ki uzatmadı.Gün geçtikçe daha fazla sabırsız olduklarını ve hakkımda herşeyi öğrenmek istediklerinin farkındaydım.
Ama hala erken ve kesinlikle Görkem şerefsiziyle minyonlarını yok etmeden rahat edemezdim.Geçmişimi tamamen kapatmadan ne ailemle olan ne de Mine ile olan ilişkime odaklanamazdım.
Geleceğimi düşünürken acaba o sorun olur mu yoksa bu dert olur mu diye düşünmek istemiyorum.Ve bunun için gerekli olan her şeyi yapmaya hazırdım.
**********
"Kaç gündür neden asık suratla gezdiğini öğrenebilir miyim?"Önümdeki dosyadan Mine'ye döndüğümde endişeli bir yüz ifadesiyle baktığını görünce dosyayı kapatıp dikkatimi tamamen ona verdim.
"Önemli bir şey sadece bazen sıkılıyorum.Dışarıda olsam bile sanki biri beni boğmaya çalışıyormuş gibi hissediyorum."
"Pekala,sana inanıyorum.Ama şimdi söyleyeceğim şeye nasıl tepki verirsin bilmiyorum."
"Benden korkmana gerek yok ve istediğin herşeyi rahatlıkla söylebilirsin." Kafasını sallayıp bir süre sonra yanıma gelip elimden tutup ayağa kaldırdığında kafam karışık bir şekilde bakmadan edemedim.
Beni koltuğa yönlendirip yanıma oturup yüzümü incelemeye başladığın da ise söylemek istediği şeyin ilişkimizin dışında bir şey olduğu belliydi.
"Her ne kadar sabırlı olmak istesem de bana geçmişin hakkında bir şey anlatman gerek Azra film izlerken sarılıp boynunu öptüğüm de kasılıyorsun.Bazen en ufak bir hareket bile buz kesmene yetiyor.Bana veya ailene bir anda bütün olanları anlat demiyorum.Sadece belirli bir kısımını anlat en azından sana nasıl yaklaşmayı ve zorlamamayı çözebilelim."Yanından kalkarak pencere gidip dışarıya bakarak düşünmeye başladım.
İster istemez onlara hak veriyordum.Birine ne kadar değer verseniz bile onun yaşadıklarını bilmemek,sürekli soğuk olması,içinizden gelen şekilde hareket edememek.Derin bir nefes alarak tekrar yanına oturduğum da bana yumuşak bir şekilde baktığını görünce ister istemez kararımı verdim.
"Yetimhane yıllarını anlatamam ama ondan sonrasını anlatabilirim."Bir anda bana sarıldığında ufak da olsa gülümseyerek ayağa kalkıp onun çantasını alarak odamdan çıkarak Melek'in meraklı bakışları arasında şirketten ayrılmak üzere asansöre bindik.
***********
Mine'denBir yetimhanenin önünde durduğumuz da anlam veremesem bile inip yanına ilerleyip elini tutunca bizi çocukları görebileceğimiz bir masaya yönlendiridi.
"Her ne kadar yetimhane yıllarını tamamen anlatamasam bile söylebileceğim net olan bir şey var.O kadar berbat ve korkutucu bir zamandı ki tarif etmem var.O yüzden biraz büyüdüğüm zaman istediğim en büyük iki şey vardı.
Biri bana acı çektirenlerden intikam almak ve diğeride çocukların güvende,mutlu ve huzurlu oldukları bir yuva kurmaktı.Bu yetimhane o yüzden var.
Büyüyüp arkadaş, sevgili, çocuk veya torunlarına anlattıkları zaman mutlu ve huzurlu bir şekilde büyüdüklerini anlatmalarını istiyorum.
Benim yaşayamadığım çocukluğun hatta daha fazlasını onlara vermek istiyorum.Neyse yetimhaneden kaçmam kolay olmadı.13 yaşında gözlem ve plan yapmaya başladım.
Şansıma gazla güvenlik yoktu zaten olan bir kaç kişi de içip sızarlardı.Zor olan kısmı kameralar vardı ve ben rahat durmadığım bi de ayrı nedenlerden dolayı bana ayrıca dikkat ederlerdi.Bir kaç kere deneyip başarısız olduktan sonra ümidimi kaybetmeye başladığım sırada bir gece çıkan fırtına çıkınca bakımları falan düzgün yapılmadığı için sigortalar patladı.İki parça eşyamla birlikte son kez denedim ve bu kez amacıma ulaştım.
En azından 1,5-2 hafta sokaklarda süründüm.Bir gün bir kadına yardım ettim ve o kişi Turgut'un annesi Esma sultan çıktı.Anlam veremediğim bir şekilde ilgi göstermeye başladı ama ben hiçbir şey demeden oradan uzaklaştım.
Bu ilgileri biraz daha devam edince ilgi görmek hoşuma gittiği için onlarla birlikte yaşamayı kabul ettim.Turgut ilk başta bana karşı soğuktu ama ben çok fazla önem vermedim.Onlarla yaşamaya başlayalı 1 sene olmasına yakın işler değişmeye başladı.
Esma sultan aynıydı ama Nusret iyiden iyiye bana yalnızken kötü davranmaya başlamıştı.Hatta bir keresinde Turgut ile kavga etmiştik ve karşılığın da beni odaya kitleyip 3 gün boyunca aralıksız dövmüştü.
Durduğu tek zaman ya dinlenmek ya da ihtiyaç içindi.Garip olan ise o olaydan itibaren Turgut bana sıcak davranmaya başladı,eğer şu anki aklım olsa kesinlikle şüpheli yaklaşırdım.Bu durum bir süre devam etti ta ki ben dayaktan bıkıp yeter diyene kadar zaten o da benim bu günkü halime gelmemi sağlayan olayların başlangıcıydı.
Yine kavga ettik ama bu sefer gözümü açtığımda depo da sandalyeye bağlıydım. Uyandığımı gördüğü an gülüp benim ne kadar salak oluduğumu,birinin beni asla sevmeyeceğini veya hiçbir zaman yeterli olmayacağımı söyledi.Ama beni asıl şoke eden şey ise yetimhane müdürü onun arkadaşıymış ben kaçınca resmimi yollayıp plan yapmışlar ve Turgut'un bana sıcak davranmasının tek sebebi yaptığım ve söylediğim şeyleri ona rapor etmek içinmiş.
Suratıma gülmeye devam ettiği sırada yüzüne tükürdüğüm de sinirlenip asker bıçağı benzeri bir bıçakla belimin orada ki yara izini oluşturdu.Daha sonra beni sürükleyerek dışarı çıkartıp uçurumun kenerında duran hurda bir arabaya bindirdi.Turgut pişman bir ifadeyle ellerimi gevşek kurtulabileceğim şekilde bağladı.
Daha sonra Nusret bıçağı biraz daha derine saplayarak arabayı aşağı ittiler.Kan kaybettiğim ve arabanın suya çarpma etkisi yüzünden kurtulmam biraz geç oldu ama başarıp yola çıktım yere düştüğüm sırada hatırladığım tek şey yaklaşan siyah arabaydı.
Uyandığımda hastanedeydim ve yanımda korkutucu tipli bir adam vardı.Ama bu kez aynı şeyleri yaşamamak için uzak durdum ama bir türlü pes etmedi.Beni zorla evlat edindi ve iyi bir eğitim almamı sağladı.Okulu çalışıp erken bitirdim ama yine de o adamdan kurtulamadım bu kez bana çalıştığı şirkette iş ayarladı ama ben yapmayıp batırmaya devam ettim.
Bir süre böyle gitti ama bana hiç kızmadı bana sadece zor şeyler yaşadığımı bu yüzden anlayış göstereceğini söyledi.O günden itibaren karşılığını vermeye başlayıp çalıştım ve şu an karşındaki insan oldum."Fark etmediğim yaşı sildiği sırada biraz sakinleşip ona baktığımda bana nazikçe bakıyordu.
"Peki o adam şu an nerde?"Hafifçe güldüğün de ister istemez bende gülüp ona odaklandım.
" Onu zaten yanımda görüyorsunuz.Ama açık olmak gerekirse o korkutucu tipli pes etmeye adamın adı Haluk."Bu kez kahkaha atmaya başladım sakinleştiğimde hiç bir demeden onu öpmeye başladığım yine kasılsada bu kez daha çabuk rahatlayarak karşılık vermeye başladı.
Bu gün öğrendiklerimden sonra karanlıkta kalan diğer sırları öğrenmeyi istediğimden emin değilim.Ama emin olduğum şey Azra her şeye fazlasıyla değerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Kalp (GxG)
Teen FictionYalnızlığın soğuk nefesi doğduğu andan beri ensesinde... Dışarıdan yaşıyor gibi gözükse de içerisi acıdan yıkılmış harabe gibi...