Azra
Haluk bazen beni nasıl zorlayacağını iyi biliyordu. Genelde damarıma basmasının nedeni beni düşündüğü ve iyiliğimi istediği için ama bu sinir olmuyorum anlamına gelmez.
Ama yine de kendi bildiğimden vazgeçmem ve ona hak versem bile kendime göre de haklı yanım var. Çünkü ailemle ve Mine ile vakit geçirirken endişelenmek veya birşey olucakmış gibi savunmada durmak istemiyorum.
Gerçi bu şekilde filmlerdeki intikam tutkunu manyaklara döndüm ama çok umursamamaya çalışıyorum.
Bir kaç saat çalıştıktan sonra 2 ay sonunda arabayı evimin önüne park ettiğimde bizimkilerin evinin önünde tanımadığım bir araba vardı ama büyük ihtimalle Mine'nin takıldığı şu salak tiptir.
Eve girdiğim zaman ilk başta garip gelse bile üzerinde durmadan odama çıkarak kendimi duşa attım.
Fazla oyalanmadan duştan çıkıp giyindiğimde üzerime tişört giymeden sporcu sütyeni ile kalmayı tercih ettim.Yatağımın üzerinde duran telefonumu alacağım sırada pencereden Tuğçe'nin bana daha doğrusu karnıma çatık kaşlarla baktığını gördüm. İlk başta anlam vermesem bile geçen günden dolayı bir morluk olduğunu hatırladım.
Aşağı inip mutfaktan viski ve Haluk'un gelme ihtimaline karşı iki bardak alarak bahçeye çıktığımda diğerlerinin de orada olduğunu gördüm.
Ses çıkarmadan oturduğum sırada arabamın arkasına park edilen arabayla herkesin dikkati o tarafa yöneldi.Yerimden kalkmadan izlediğim sırada arabadan inen kişiyi görünce gözlerimi devirmeme engel olamadım. Bana doğru sırıtarak ve öz güvenli bir şekilde yürüyen Nazlı'dan başkası değildi.Kendisi burası da dahil dünyanın birçok yerinde başarılı işyerleri vardı. Davetten beri peşimdeydi çünkü rakiplerinden birisi olan Nusret'i bitirmem de yardımcı olmak konusunda fazla ısrarcıydı.
"Bu kadar kaslı bir vücudun olduğunu bilmiyordum." Cevap vermeden karşı m a oturmasını işaret ettiğimde yanıma oturup suratıma yaklaşarak bardağımı alıp bir dikişte içti.Ayrıca her ne kadar bakmasam da herkesin Tuğçe dahil bizi izlediğini biliyordum.
"Buraya benimle flört etmek veya tek gecelik için gelmedin Nazlı o yüzden bir an önce konuya gir."
"Önce iş konuşup sonra başka şeyler yapabiliriz Azra itiraz etmem."
"Nazlı halim yok ve rahatla bir şeyler içip sonrada uyumaya çalışmak istiyorum." Önce sessiz kalsa bile sonra kendine viski koyup karşıya baktığında bende göz ucuyla oraya baktım ve hala hepsinin dikkatle bizi izlediğini gördüm ama asıl dikkatimi çeken Mine'nin bize öldürmek ister gibi bakmasıydı.
"Nusret benim almaya çalıştığım bir işe girmeye kalktı ama kendisi tam bir sıpır olduğu için başkasına yaptırıyor."
"Benden ne istiyorsun?"
"Eğer sen şu çekici korkutuculuğunu kullanıp planlarını sabote edersen işi ben alırım ve Nusret ciddi anlamda zarara uğrar yani bir taşla iki kuş vurmuş oluruz."
"Ne kadar paradan bahsediyoruz ve neden onu batırma noktasına getirecek?"
"Nusret dışarıdan öyle gözükse bile çok başarılı bir iş adamı değil yani bu işi alamazsa batma noktasına gelir ve yaklaşık 5 milyon dolardan bahsediyoruz.Düşünsene Azra hem ben kendi kariyerime fayda sağlıcam sende onu yok etmeye bir adım daha yaklaşacaksın."
Düşünmek için sessiz kalsam bile yüzündeki sırıtmadan ona yardım edeceğimden yüzde yüz emin gibiydi cevap vereceğim sırda önüme konan dosyayla birlikte Haluk'un yanımızda durduğunu gördüm.
"Önce Haluk ile konuşup onu kendi tarafına mı çektin Nazlı?"
"Şirkete gittiğimde Haluk bey ordaydı ve herşeyi anlatmadan seni göremeyeceğimi söyledi.Anlattıktan sonra ise o da mantıklı olduğunu anladı ve işte burdayız."
"Düşünücem ama ben seni arayıp kararımı söyleyene kadar karşıma çıkma."
Göz kırpmakla yetinip ayağa kalkıp elini uzattığında oflayarak ayağa kalktım ve elini tutarak arabasına doğru yürümeye başladım.
Arabasının yanına geldiğimiz zaman bana sarılacağı sırada duyduğumuz silah sesiyle ben onu Haluk ise diğerlerini korumak için harekete geçtik.
Sesler kesildikten sonra bir bekleyip ayağa kalktığımda benim ve Nazlı'nın arabasının hurdaya döndüğünü gördüm.Nazlı'yı mümkün olduğunca nazik bir şekilde kaldırdıktan sonra elinden tutarak diğerlerinin yanına gittiğimizde Mine'nin pısırık tipe sarıldığını görünce kaşlarımı çatsam bile hemen Haluk'a doğru döndüm.
"Yaralanan var mı?"
"Hayır, herkes iyi peki ya siz?"
"Bizde iyiyiz sorun yok.Plakayı falan görebildin mi?" Haluk kafasını salladığında sinirle Nazlı'ya döndüğümde hafif sarsılmış olsa bile en az benim kadar sinirli duruyordu.Göz göze geldiğimizde ikimizde bahsettiğimiz konuyu yapacağımı biliyorduk.
************Tuğçe
Kahvemden bir yudum daha aldığımda baş ağrımın geçmediğini hissetmemle çantamdan ilaç alarak ağzıma attım. Normalde olsa şuan evde yatağımda olurdum ama insan aşırı hoşlandığı kişi buluşmak isteyince kendine engel olamıyor. Karşımdaki sandalyenin çekilmesiyle oraya baktığımda her zamanki güzelliğiyle Zeynep'in oturduğunu gördüm.
"Çok bekletmedim umarım."
"Sorun yok merak etme ama acil konuşman gereken konu nedir?" Suratı hafif pembeleşip utandığında kendimi zor tuttum. Çünkü hem kızlara ilgisi olduğunu bilmiyordum hemde erkek arkadaşı vardı.
"Ben spor salonundaki sözlerim için özür dilemek istedim. Caner ile kavga etmiştik ve o yüzden saçma salak şeyler söyledim.Ama emin ol senin hakkında öyle düşünmüyorum."
"Yalan söylemicem ilk başta kırılmıştım ama şu an iyiyiz üzülmene gerek yok." Gülümseyip sipariş verdikten sonra başka konulardan sohbet etmeye başladık ama sevgilisi gelip yanımıza oturduğu an çok bir şey demeden yanımdan ayrıldı.
Her ne kadar alıştım demek istesemde hala canımın yanmasına engel olamıyordum. Benimle ilgileniyormuş yada arkadaşmışız gibi davranıyor ama sevgilisi veya arkadaşlarını gördüğü an yabancı ve değer vermediği birine dönüşüyordum.
Büyük ihtimalle bazıları bunun saçma olduğunu ve kendime haksızlık yaptığımı düşünebilirdi ama kendime engel olamıyorum. Sanki o benim uyuşturucum gibiydi ama acı olan ise onun bana nerdeyse hiç değer vermediğini biliyordum.
Kendimi daha fazla üzmeden yüzümü yıkamak için ayağa kalktığım sırada birimin bana çarpmasıyla yere düşmeyi beklerken beline dolanan eller buna engel oldu.
Gözlerimi açtığım zaman etkileyici yeşil gözlerin dikkatle bana baktığını gördüm.Hafif öksürüp geri çekildiğimde sakince izlemeye devam etti. Dikkatlice baktığımda onun Azra'nın evindeki kadın olduğunu gördüm.Lavaboya gitmekten vazgeçip oturduğum da karşıma oturmasını bekledim.
"Sizinle daha önce tanışmadık değil mi?"
"Hayır ama dün gece kardeşimin evindeydiniz."Yeşil gözleri bir an beni incelesede sonra hatırlamış gibi sırıtmaya başladı.Ben ise bu sırada hipnoz olmuş gibi başka bir yere bakamıyordum.
"Haklısınız kusura bakmayın. Ben Nazlı Demir."
"Ben Tuğçe Yıldırım." Elini sıktığım sırada içimden bir ses onunla daha çok karşılaşacağımı söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Kalp (GxG)
Roman pour AdolescentsYalnızlığın soğuk nefesi doğduğu andan beri ensesinde... Dışarıdan yaşıyor gibi gözükse de içerisi acıdan yıkılmış harabe gibi...