YK-2

669 38 0
                                    

Kerem'den
Aradan indiğimizde derin bir nefes alarak gülümsedim.

Benden 1 yaş küçük kardeşim Tuğçe ile birlikte lise ve üniversiteyi yurt dışında okuduktan geri dönmüştük.Hemen Tuğçe'nin yanına gelerek kolumu omzuna attım.

"Eee küçük hanım nasıl hissediyorsunuz?"Gülüp etrafına baktıktan sonra bana dönerek cevap verdi.

"Evimi çok özlemişim abicim ama en çok anne ve babamı özledim."Onu onayladıktan sonra zili çaldık.
İçeri girdiğimizde annemler hızla gelip sırayla sarıldılar.Kısa bir hoşgeldin faslından sonra eşyalarımı yerleştirip akşam yemeğine indim.

Tuğçe bile benden önce kurulmuş masaya onun bu haline gülerek yanına yerleşip tabağıma yemek koyarak yemeye başladım.

"Bazen düşünüyorum da keşke bi kardeşim olsaydı."Tuğçe'nin kurduğu cümleyle annem bembeyaz kesilirken babam tıkanarak öksürmeye başladı.

"Alt tarafı basit bir cümleydi ne var bu kadar abartılacak."En son böyle oldukların da dedemlerin yan-bi dakika annemler ancak bir şey sakladıklarında böyle olurlar.

"Bizden ne saklıyorsunuz?"Benim sorumla herkes bana döndü sonra Tuğçe tekrar annemlere döndüğünde kararsız gözüküyordular.

"Pekala sanırım bunu size çok uzun zaman önce anlatmalıydık ama bu zor ve hassas bir konu bu yüzden sözümü asla kesmeyin tamam mı?"Tuğçe ve ben babamı onaylayınca annem gözü dolmuş şekilde babamın elini tutarak ayağa kalkıp salona gidince bizde karşılarına oturduk.

"Bundan tam 20 yıl önce aslında sizin bir kardeşiniz daha oldu adını Azra koymuştuk.Sizin dedenizde kaldığınız sıralar doğmuştu.Ama annenizin hamilelik süreci zor geçiyordu ve doğumdan sonra da biz aynı anda bi çok şey yapmaya kaldık.Bi gün amcanız bize asla kabul etmememiz gereken bir teklifle geldi.

Kendimizi toparlayana kadar kardeşinizi çok güvendiği ve çocuk sahibi olmak isteyen bi arkadaşının bakabileceğini söyledi.İlk başlarda şiddetle reddettik sonra iş yemeği yüzünden eve geç geldik ve kardeşinizi ihmal ettik eve gittiğimizde hasta olduğunu öğrenince amcanızın teklifini kabul ettik.

Ama bundan bi kaç gün sonra kaza geçirdiklerini öğrendik denize uçmuşlar,o ortada ceset falan yoktu biz gece gündüz demeden aradık onu ama bulamadık ve pes ettik onun öldüğünü düşündük.Bu yüzden size hiç bir şey anlatmadık."

Duyduklarımdan sonra yutkunamadım bile Tuğce'ye döndüğümde o da en az benim kadar kötü bi haldeydi.Çocukken annemler bizimle ilgilenirdi ama dedemlerin yanından dönünce daha çok ilgilenmeye başlamalarının nedenini hep merak etmiştim.Ama altından böyle bi şey çıkacağını hiç düşünmedim.

"Onu unuttunuz mu peki."Tuğce'ye annem gözü dolu halde cevap verdi.

"Emin ol hayatım şu saniye bile düşünmeden edemiyorum onun içinde olduğu hayaller kurmadan yapamıyorum."Sonlara doğru annemin gözünden yaşlar akmaya başlayınca babam ona sıkıca sarıldı.Bende daha fazla dayanamadığım için hemen odama çıktım.

Cep telefonumdan arkadaşım Savaş'ı aradım.Bi yandan da odada yerim deyindeyse dört dönüyordum.

"Hayırsız arka-"

"Savaş çok acil yapmamız gereken bir şey var."Savaş herhalde sesimdeki ciddiyeti anlayınca o da ciddileşti.

"Tamam ne yapmamız gerekiyor?"

"Kardeşimi bulmayız."
☸☸☸☸☸☸
1 hafta sonra
Tam tamına 1 haftadır Azra'yı arıyoruz ama yaklaştığımız an daha da uzağa sürükleniyoruz.Bu durumdan annemlere bahsetmedik.Çünkü kesin bi şey olmadan Tuğçe yada ben umutlanmalarını istemiyoruz.Yanımdaki hareketlilikle baktığımda Tuğçe gelmişti hemen kafasını omzuma koyunca bende elini tuttum.Aldığı derin nefesten içini dökeceği anlaşılıyordu.

"Biliyor musun hep dertleşmek istediğim,beraber alışveriş yapmak istediğim bi kardeşim olsun isterdim.

Bazen dışarıda o tarz insanlar görünce onların yerinde olmak isterdim."Burnunu çektiğini duyunca ona sıkıca sarıldım.Bu isteğinin hep farkındaydım çalan kapıyla toparlanmak zorunda kalınca içeri Savaş girince hemen ayağa kalktık.

"Lütfen bi şey bulduğunu şöyle Savaş"Savaş kafasını salladıktan sonra bizi koltuğa oturtup bize bi kağıt verdi sonra karşımıza geçti.Kağıdı inceleyince bunun isim listesi olduğunu gördük ama Savaş'a anlamsız bir şekilde baktık.

"Bakın son bir haftadır sizin verdiğiniz bilgilerle yaptığım araştırmalar sonucunda 7 tane Azra buldum sonra yaşlarına bakıp eleyince geriye 4 tane kaldı.Kalan 4 taneyi de göz rengine göre değerlendirince tek bir isim kaldı.Kardeşinizin adı Azra Göksu.

"Hani şu son 2 senedir en başarılı iş kadını seçilen Azra Göksu mu?"Savaş onaylar anlamda kafasını sallayınca Tuğce'ye döndüm o da şaşkın şekilde bana bakıyordu.

"Peki onunla nasıl konuşucaz?"

"Bakın genelde gitti sayılı yer var size verdiğim kağıdın arkasında yazıyor.Ama çok ümitlenmeyin."

Nerdeyse annemlere çaktırmadan 2 gündür listedeki yerleri araştırmıştık ve geriye eski bi spor salonundan başka bi şey kalmamıştı.
Arabayı park edince derin nefes alarak sakin kalmaya çalıştım ancak başarılı sayılmam.

Hemen aşağı inerek Tuğçe'nin yanına geçtim içeri girdik.Girdiğimiz anda şaşkınlığıma engel olamadım çünkü içerisi çok geniş ve moderndi.Gördüğümüz adama doğru ilerleyerek omzuna dokunup dikkatini çektik.

"Buyrun nasıl yardım edebilirim?"

"Azra Göksu'yu tanıyor musunuz?"Adam onaylar anlamda kafasını salladıktan sonra ringi işaret edince Tuğçe'nin koluna dokunarak harekete geçtim.Ringin önüne geldiğimizde bi süre antrenman yapan kıza baktıktan sonra seslediğimizde bize dönüp çatık kaşlarıyla bakmaya başladı.

"Acaba konuşmamız mümkün mü?"Bu kez tek kaşını kaldırarak bizi incelemeye başladı ardından konuştuğunda sesi o kadar soğuktu ki gerilmemek mümkün değil.

"Hayır konuşamayız."Artık gerginlikten veya sebebini bilmediğim şekilde konuyu söyledim.

"Bak biz abin ve ablanız o yüzden konuşmamız gerek."Söylediklerim sanki onda hiç şok etkisi yaratmamış gibi ringten inerek karşımıza geçti.

"1.Sizinle konuşmak istemiyorum.2.Benim ailem yok ve son olarak döndüğümde gitmiş olun ve bi daha karşıma çıkmayın."diyerek soyunma odasına doğru ilerledi Tuğçe'nin beni çekiştirmesiyle arabaya binip eve sürmeye başladım.

"Ses tonundan o kadar korktum ki anlatamam."

"Bi şekilde onunla konuşmalıyız Tuğçe,bize iyi bir plan lazım."Sessiz bir yolculuğun ardından eve gelip düşünmeye devam ettik.

Hiç beklediğim gibi olmamıştı tamam hemen sıcak davranmasını beklemiyordum ama bu kadar sert ve soğuk olması beni daha da korkutuyordu.

Daha bizi görmesiyle böyle oluyorsa annemleri görse neler olur düşünmek bile istemiyorum.

"Buldum!"Tuğçe'nin heyecanlı sesiyle irkilirken o ise birini aramış acele şekilde konuşuyordu.Daha sonra sırıtarak bana doğru gelmeye başladı.

"Niye böyle sırıtıyorsun?"

"Çünkü canım abicim yarın sabah 10'da Azra ile toplantımız var."

"Bir dakika kafam karıştı toplantımız var derken?"Bana ümitsiz şekilde kafasını salladıktan sonra yanıma oturarak bana döndü.

"Bizde artık şirkette çalışıyoruz ve bende az önce acil olduğunu belirterek toplantı talebinde bulundum ve iki dakika sonra saati mesaj olarak geldi."İtiraf etmek gerekirse gayet güzel bir plandı.

"Ama bu kez konuşacağını nerden biliyoruz?"

"Yani...herhalde 5 dakika bile olsa zaman ayırır herhalde ama bu kez ben konuşucam."Onu onayladıktan sonra dinlenmek için odama çıktım.

Azra hakkında bilgi toplamak amacıyla yaptığım araştırmada iş konusunda aşırı derecede ciddi ve disiplinli olduğu söyleniyordu bu da bizim işimize yarayabilir.

Ama içimden bir ses işin başından olduğumuzu ve tahmininden daha zor olacağını söylüyor.

Yalnız Kalp (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin